İHTİRAS

SON İHTİRAS 34

Kapıyı hızla açıp içeriye girdi ve sert bir şekilde kapıyı Max'in yüzüne kapattı.  

Ama kapı kapanmamıştı, Max Cathy'i incitmeden kapıyı zorladı, Cathy bir adım geri çekildi. Arkasını dönerek hızla oturma odasına doğru yürüdü.

Peşinden gelen Max'e aldırmadan  yatak odasına gitti. Max arkasından gelerek Cathy'i bileklerinden kavradı.

-Cathy dinle beni dedi.

-Hayır Max beni rahat bırak. Genç adam yavaşca Cathy'i bıraktı. Birkaç adım geri çekilerek kadını gözleriyle izledi.

Cathy'e bir ömür boyu gibi gelen sessizlikten sonra Max usulca tekrar Cathy'e yaklaştı ve onu kollarının arasına aldı. Kadının tüm itirazlarına rağmen yüzünü kendisine çevirdi. Ve konuşmaya başladı.

-Cathy, orada gördüklerin için gerçekten çok üzgünüm. Gördüklerinin seni çok incittiğini biliyorum aşkım ama inan bana senin düşündüğün gibi sana ihanet etmedim.

Cathy itiraz etmeye çalıştı. Dudaklarının arasından usulca

-Ama sen.. diye bir kaç kelime döküldü fakat devamını getiremedi.

Max parmaklarını genç kadının dudaklarına bastırarak onu susturdu.

-Hayır Cathy, bu sefer beni dinleyeceksin. Gerçekten gördüğün manzara dolayısıyla çok üzgünüm. Ama ben Diane'i öpmüyordum. Eğer orada biraz daha kalsaydın, onu ittiğimi ve ona ne kadar kızgın olduğumu görecektin. Diane beni öpmeye çalışıyordu.

-Max bunu bana nasıl yaparsın? Neden diye yeniden itiraz etti kadın, erkeğin sözlerini duymuyordu.

Max yeniden Cathy'i susturmak istercesine gözlerine baktı.

-Cathy beni dinlemiyorsun, bunu söyledikten hemen sonra genç kadının dudaklarına uzandı ve usulca dudaklarıyla genç kadını tekrar susturdu. Cathy şimdi onu öpmeye çalışan erkeği itmeye çalışıyor ama Max'in ısrarlı öpüşleri karşısında başarısız oluyordu.

Şimdi Max'in dudakları genç kadının boynuna inmiş,  yavaşca başlayan öpücükler arzu dolu bir baskıyla kadının tenini yakmaya başlamıştı.

Sonunda  boynunu ısırdığında Cathy ufak bir çığlık attı.

-Max diye bağırdı. Erkek başını kadının boynundan kaldırıp gözlerine baktığında kadın içinin titrediğini hissetti.

-Seni seviyorum Cathy, seni o kadar seviyorum ki bazen seni yemek istiyorum, bunu söyledikten sonra gözlerinde muzipçe bir ifadeyle

-Bu gün niçin şehir dışına çıktığımı biliyor musun? diye sordu. Kısa bir sessizlikten sonra devam etti. - Çünkü sana bir sürpriz hazırlamaya çalışıyordum.

Cathy şaşırmıştı, neler oluyor burada diye düşündü.

-Max bana ne yapmaya çalışıyorsun. Lütfen tekrar incinmek istemiyorum.

-Cathy, sen benim hayallerimin kadınısın. Seni ilk gördüğüm günden beri arzuluyorum.

Arzulamak, işte yine aynı şeyleri söylüyor diye düşündü Cathy.

Max devam etti.

-Seni seviyorum Cathy, seni seviyorum ve benimle evlenmeni istiyorum.

"Seni seviyorum mu demişti, yanlış mı duymuştu?"  Neler oluyor diye düşündü.

Sanki bir şeyler daha söylemişti, bir an için zihni durdu, biraz önce duyduklarını hatırlamaya çalışıyordu. Sonra uzaktan gelen o sözler tekrar beyninin içinde yankılanmaya başladı.

Seni seviyorum,  evlenmek istiyorum  demişti.  Cathy şaşırmıştı. Duyduklarına inanamıyordu. İnanmayan gözlerle Max'e baktı.

-Evlenmek mi? Ama Diane? Bu sözler karşısında Max çok sinirlenmişti.

-Kahretsin Cathy kaç kere daha tekrar etmemi istiyorsun. O kadını sevmiyorum, onunla olmak istemiyorum, neden anlamıyorsun. Seni seviyorum, gördüğüm ilk andan itibaren benim olman için her şeyi yaptım. Bu lanet olası şirketi neden satın aldığımı sanıyorsun. Sana yakın olmak için. Şirketin durumun öğrendiğim andan itibaren tamam dedim, işte sonunda istediğim fırsat ayağıma kadar geldi. Artık sana yakın olabilirdim. Seni kendime bağlamak için yeterince zamanım ve nedenim vardı.

Cathy son kalan direncininde yavaş yavaş yıkıldığını hissediyordu. Max'in sözleri ve inatçı bir tavırla kendini sevdiğini söylemesi kafasında kalan tüm soru işaretlerini yok ediyordu. Zihninde kalan son itirazını yapmaya hazırlanıyorken Max devam etti.

-Cathy, benimle evlenir misin?

İşte onu gördüğü andan itibaren istediği cümleleri duymuştu Cathy. Karşısında ki bu adam, sevdiği ve hiç kimseyi istemediği kadar arzuladığı bu yakışıklı adam ona evlenme teklif ediyordu. Kulaklarına inanamıyordu. İçini dolduran sıcak bir mutluluk duygusuyla

-Evet, evet! diye fısıldadı. Seninle evlenirim Max.

Artık ona inanıyordu. Kalbinde binlerce kelebek kanat çırpıyordu.

Dudaklarından çıkan kelimeye kendi de inanamıyordu. Max bu teklifinin ardından hızla Cathy'i kendine doğru çekti ve ona olan ihtirasını dudakları genç kadının dudaklarına mühürledi.

Pencerelerden sızan dolunayın ışıkları bu iki aşığın üzerinde parlıyor, gecenin mutluluk vaat eden aşk dolu fısıltıları bedenlerini sarıyordu.

Sonsuz, ömür boyu sürecek bir mutluluk.

SON.