Rich&Dumb Boss || Kth+Jjk

Two

Elimde dosyalarla bir oraya bir buraya yetişmeye çalışıyordum. Üstüm başım ter içerisinde kalmıştı ve ben sabrımın son demlerindeydim. Beni koruma olacaksın diye kandırmışlardı ve ben koruma olmak dahilinde her şeyi yapıyordum.

"Bay Jeon, işte istediniz dosyalar efendim." dosyaları sakince masasına bıraktığımda, suratına o çok bilmiş ifadesini takınmıştı. "Taehyung, saygılı konuşmayı öğrenmişsin bakıyorum da!"

Aksanım ve eh tecrübesizliğim yüzünden ilk birkaç gün sürekli mahalle ağzıyla konuşmuştum, yeni yeni toparlıyordum ve o da her fırsatta beni zorluyordu.

"Size bu konuyla ilgili açıklamayı yaptım efendim."

"Öyle mi güzelim?" dedi flörtöz şekilde göz kırparak. Bu adamın bu gevşek tavırları beni yoruyordu. "Ah Taehyung emin ol seni sinirlendirmek çok hoşuma gidiyor. İlk başta seni sıfatsız bulduğum için işe almak istemesem de, şimdi bu iş yerinde beni eğlendiriyorsun."

"Ama ben eğlenmiyorum efendim." dedim tok bir sesle. Cidden...

Artık dayanacak raddeyi çoktan aşmıştım aptal davranışları vardı ben buraya borçlarımı kapatmak için gelmiştim ve eh onları zaten kapatmıştım. Neden hâlâ buradaydım ki?

"Sana fikrini sormuyorum Taehyung. Burada patron olan benim, para ödeyen de benim. O yüzden katlanması gereken kişi sensin. Buradan aldığın yüklü miktarla bütün borçlarını kapattın yanlış mıyım?" O alaylı gülümseyişi yine bütün suratını kaplamıştı. Kafamı salladım, konuşmasının devamını merakla bekliyordum açıkçası. "Şimdi de kazandığın parayla kendine iyi bir gelecek kurabilecek hâle geliyorsun. O yüzden Taehyung," elleriyle saçlarımı karıştırdı. "Bence bütün bunlara gayette katlanabilirsin."

Yutkundum, haklıydı. Buradan ayrıldığım zaman çalışabileceğim tonla yer olacaktı. Kafamı salladım ve önünde eğildikten sonra kapıya doğru hareketlendim.

"Bu arada Taehyung,"

"Ne var efendim?" ne diyeceğini beklerken, yine suratına o alaycı gülümsemesini taktı. "Saçların çok yumuşakmış. Bunu sevdim. Şimdi çıkabilirsin." diyerek beni kapı dışarı etti.

Şaşkındım, gerçekten çok ama çok şaşkındım.

***

"Taehyung, nasıl gidiyor dostum?"

Son derece canlı sesiyle bana halimi soran Jimin'e görmese bile bir gülümseme bahşettim. "Jimin cidden burası benim hayatımı kurtardı. Ancak adam tam bir manyak dostum."

Karşı taraftan bir kıkırtı duyunca ben de gülümsedim. "Taehyung, bunu en başından beri biliyorduk zaten fakat hayatın kurtuluyor bebeğim fena mı?"

"Haklısın bebeğim." dedim sesimi incelterek. Onu taklit etmiştim. "Yah Kim Taehyung yanımda olsaydın seni döverdim."

"Biliyorum Jimin biliyorum. Neyse bebeğim sonra konuşuruz." Cevabını beklemeden suratına kapattım. İlk kapatan kazanır diye bir alışkanlığımız vardı ve sona kalan her dışarı çıkışımızda hesabı ödüyordu.

"Taehyung kiminle konuşuyordun sen?" Bay Jeon şak diye odama dalmıştı, öfkeliydi ve bana bağırırken kıpkırmızı olmuştu. "Arkadaşımla efendim." dedim onun aksine çok sakin bir şekilde.

"Aah, bende sevgilin var zannetmiştim bir ara, olmamasına sevindim Taehyung."

"Efendim," dedim çenemi tutamayarak. Ah keşke tutsaydım, benim boş yapan çeneme soksunlar inşallah! "Siz bana mı yürüyorsunuz?"

"Taehyung," dedi Bay Jeon o suratındaki memnuniyetsiz ifadesiyle,  "Tipim değilsin."

Ve ben bir kez daha rezil olmuştum.

Tanrım benimle derdin ne?

*****

Uff, bölümler kısa ve sıkıcı şuan da ama daha erken, uzun bölümlere biraz daha zaman var.

Ayrıca bu bölüm geç geldi, okullar açıldı ben iki haftadır sürekli hastalanıyorum ve derslerimi bir türlü düzene oturtamadım. Bu yüzden kısa ve bomboş bir bölümdü yani...

Kendim her şeyimi belli bir programa göre hazırlayınca bölümlerin geliş hızı da artacak ama önce düzene oturtmam gerek her neyse bu da benim bahanemdi :(

Çok dürüstüm yaniKSKDOEKDKRKDF

Neyse okuyan herkese çok teşekkür ederim sizi seviyorum <3