Bölüm 14

267 51 21
                                    

Gelen kişi babamdı.

"Ne var niye geldin buraya?"

"K-kızım a-annen yaşıyor."

"N-ne? Ne saçmalıyorsun yine? Benim annem yıllar önce öldü hemde senin yüzünden!"

"Bahar lütfen inan bana. Ben doğruyu söylüyorum. Annen yaşıyor. Bizim dükkana geldi seni ve ablanı bekliyor." Babamda bir gariplik vardı iyi gözükmüyordu.

"Sen iyi değilsin."

"Kızım ben gayet iyiyim. Hadi ablanı da bul annenin yanına gidelim." Annem gerçekten yaşıyor olamazdı bu imkânsızdı fakat ya yaşıyorsa?

"T-tamam sen burada bekle ben ablamı bulup geliyorum hemen." Odadan çıktım ve ablamın odasına doğru yürüdüm.

Oğuz ve Sinan
"Beni çağırmışsın sevgili babacığım."

"Evet. Geç otur şöyle." Koltuğa oturdum ve babamın saçmalıklarını dinlemeye başladım.

"İpek'le ayrılmışsınız."

"Evet ayrıldık. Eğer beni bunun için çağırdıysan..."

"Bunun için değil zaten İpek'in babasıyla ortaklığımız bitti. Artık onlarla bir işimiz kalmadı. Ancak bana bu haberi açıklayabilir misin?" Babam Bahar'la öpüşürken ki fotoğrafı gösterdi.

"Neyini açıklayım? Bahar sarhoştu ne yaptığını bile bilmiyordu ve beni öptü hepsi bu kadar."

"Bu hastane için çok kötü bir haber. Senin yediğin halt yüzünden hastane batacak! Ancak Bahar'la sevgili olursan işte o zaman hastane kurtulur."

"Baba sen iyi misin? Bahar'la sevgili ol diyorsun farkında mısın?"

"Gayet farkındayım."

"Bunu yapmayacağım."

"Yapacak mısın? Demedim zaten yapacaksın dedim."

"Eğer yapmazsan hastanedeki işin son bulur. Hatta değil İstanbul'da Türkiye'de bile iş bulamazsın! Duydun mu beni?"

"Tehdit mi ediyorsun yani?"

"Nasıl anlıyorsan."

"İğrenç bir insansın."

"Benimle düzgün konuş! Karşında baban var! Defol git odamdan şimdi! Ayrıca 24 saatin var." Odadan çıktım ve koridorda ağır adımlarla yürümeye başladım. Koridorda Bahar'ı gördüm. Eylül'ün odasına giriyordu. Odadan çıkmasını beklemek için kapıya yaklaştım.

Eylül ve Bahar
"Abla babam geldi odamda."

"Of bu herif de sıktı artık ama. Niye gelmiş?"

"Annen yaşıyor dedi. Dükkana geldi sizi bekliyor dedi."

"Ne? Yine ne saçmalıyor bu ya? Bir yerinden uyduruyordur."

"Abla?"

"Efendim Bahar."

"Ya sahiden yaşıyorsa?"

"Gerçekten inanıyor musun buna?"

"İhtimal veriyorum sadece. Abla bir gidip baksak olur mu?"

"Sen git o zaman Bahar ben gelmeyeceğim."

"Ne yani beni yalnız mı bırakacaksın? Bu mu yani? Hiç mi ümidin yok?"

"Yok Bahar! Sende kendini annemizin yaşadığına bu kadar inandırmasan iyi edersin!"

"Abla lütfen." Gözyaşlarımı serbest bıraktım.

"Çok küçük yaştan beri annesiz yaşıyoruz. Anne sevgisine hasret büyüdük. Belki bugün son bulur bu hasret. Ne dersin?" Ablam gözyaşlarının akmasına izin vermedi. Onlara engel olmak için gözlerini tavana dikti. Gözyaşlarının akmayacağından emin olduktan sonra söze girdi.

Senden Nefret Ediyorum Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin