Bölüm 8

305 39 24
                                    

Oğuz hocayla odada yalnız kalmıştık.

"Iıı bende gideyim artık."

"Görüşürüz."

"Görüşürüz." Oğuz hoca odadan çıktı. Sonra da Yavuz geldi.

"Bahar sana bir şey söyleyeceğim ama sakin..."

"Yine şu ekip meselesiyse ben onu halledeceğim."

"Ben onu çoktan hallettim yalnız Ali hoca ve Alp hoca dolu sadece Oğuz hocanın ekibine gidebiliyormuşsun."

"Hı öyle mi? Iıı neyse ya ben hallederim onu. Sen ne söyleyecektin?"

"Neyse ya o kadar da önemli değil boşver."

"Yavuz çocuk musun? Söyle işte amma naz yaptın."

"Baban... baban gelmiş. Eylül'le seni bekliyor." Dünyam başıma yıkılmıştı bir anda. Hayatımı yıkıp mahveden adam hangi yüzle buraya gelip beni görmek ister ya?

"B-babam mı?" Gözlerim doldu.

"Of keşke söylemeseydim böyle olacağını biliyordum." Yavuz yanıma geldi ve bana sarıldı.

"Bir daha bana dokunma! Yeter ya yeter bir gidin hayatımdan lütfen. Bana zarar vermekten başka bir şey yapmıyorsunuz!" Derin bir nefes aldım.

"Yalnız kalmak istiyorum."

"Bahar şu an..."

"Yalnız kalmak istiyorum dedim! Niye hâlâ buradasın? Artık senin yüzünü bile görmek istemiyorum tamam mı? Sen benim güvenimi sarstın sen bana ihanet ettin ve hâlâ daha yüzsüz bir şekilde yanımda durabiliyorsun."

"Ya ben seni isteyerek al..."

"Duymak istemiyorum şu kelimeyi! Git artık ya git!" Ellerimi saçlarımın arasından geçirdim ve sakin olmaya çalıştım. Yavuz odadan çıkarken kapının önünde bizi izleyen Oğuz'la karşılaştık.

"Oğuz?"

"Yazıklar olsun be sana. Yazıklar olsun. Seni düzgün biri bilirdim ben. Bir kızı aldatacak kadar alçaldın mı be? Yazık çok yazık." Ben artık gözyaşlarıma hakim olamamıştım.

"Yeter! Susun artık şu iğrenç kelimeyi duymak dahi istemiyorum." Odadan çıktım ve ablamı gördüm koşarak yanına gittim.

"Bahar ne oldu sana?"

"B-babam gelmiş b-buraya."

"N-ne? O şerefsiz hangi yüzle geliyor buraya?" Ablam hızla asansöre bindi. Bende peşinden gittim.

"Abla yanına gitmeyeceksin değil mi?"

"Gideceğim. Arkasında bıraktığı çocuklarından iki kelime duysun ama değil mi?" Asansör zemin kata geldi. Kapı açıldı ve karşımızda babam vardı. Ablamla dilimiz tutulmuştu sanki. En sonunda kendini toplayıp konuşan ablam oldu.

"Senin ne işin var burada?"

"Kızım ben çok pişmanım sizinle konuşmak istiyorum."

"Pişmansın öyle mi? Bu zamana kadar aklın neredeydi senin?" Ben yine ağlamaya başladım.

"Bahar kızım..."

"Kızım deme bana! Ben senin kızın falan değilim. Senin benim için bir ölüden farkın yok! Sen nasıl bir insansın ya? Bu zamana kadar hiç mi düşünmedin bizi?"

"Kızım ben sizi çok özledim ne olur yapmayın böyle bir dinleyin beni."

"Neyini dinleyelim be? Bu zamana kadar bizi arayıp sormayan bir adamla konuşacak bir şeyimiz yok bizim." Ablam çok sinirliydi. Beni de kolumdan çekiştirerek oradan uzaklaştırmaya çalıştı. Tam giderken babamın söylediği şeyle durduk.

Senden Nefret Ediyorum Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin