Bölüm 5

349 45 47
                                    

Odamda randevulu hastalarımla ilgilendim. Hastalarım bitince acile indim. Oğuz da oradaydı ve beni görünce yanıma geldi.

"Bahar işin yoksa saat 19.00'da yemeğe gidelim mi?"

"Olur."

"O zaman hastanenin kapısında buluşalım."

"Tamam." Hastayı muayene ettikten sonra Oğuz'a döndüm.

"Bir şey soracağım sana da garip gelmiyor mu?"

"Ne garip gelmiyor mu?"

"Birbirimizden nefret ediyorduk ve şuan arkadaşız."

"Evet geliyor ve arkadaş olduğumuz için birbirimizi tanımamız lazım."

"Haklısın. Neyse ben bir odama gideyim öğlen görüşürüz."

"Görüşürüz." Odama çıktım. İçeri girdiğimde ablamla karşılaştım.

"Abla."

"Bahar bir şey duydum az önce seninle ilgili."

"E anlat O zaman abla." Ablamın yüzü bembeyazdı.

"Geç otur şöyle."

"Abla sen iyi misin?"

"Değilim Bahar değilim! Birazdan sende çok iyi olmayabilirsin."

"Niye?"

"Anlatıyorum o zaman.

"Oğuz hocayla bir arkadaşını gördüm. Çocuk buna dedi ki: "Bu zamana kadar hiç sevgilin olmadı bence olmayacak da" dedi. Oğuz hoca da: "madem bu kadar iddialısın o zaman iddiaya girelim." Dedi. Çocukta "Tamam girelim." Dedi ve çocuk asistanın var mı diye sordu. Oğuz hoca başını salladı. Çocuk da o zaman asistanını tavla dedi."

"Ne?"

"Şşt sessiz ol. Ya inanamıyorum hâlâ nasıl böyle bir şey olabilir?"

"Abla sakin ol. Nası olur ki böyle bir şey? Daha bugün Oğuz hoca bana arkadaşlık teklif etti yani şuanlık arkadaşız yani biz."

"Bahar saf mısın? Seni tavlamak için önce arkadaş ayağına yatacak sonra yakınlaşacak yakınlaşacak ve sonunda sevgili olacaksınız sonra seninle işi bitecek ve son. Anladın mı?"

"O zaman haddini bildiririz yani sorun değil. Yutturacağım o iddiayı ona!" Odadan çıktım ve Oğuz'un odasına gittim.

"Bahar. Bende seni arayacaktım şimdi."

"Hm öyle mi? Ben yemeğe gitmekten vazgeçtim de haber vermek için gelmiştim."

"Niye ki?"

"Ben birkaç duyum aldım biliyor musun? Beni tavlamak için iddiaya girmişsin falan. E tabi sevgili olmadan önce bir arkadaşlık evresi olacaktı. İyi oyuncusun bu arada kafanı boynuma gömüp ağlamalar falan." Oğuz kıpkırmızı olmuştu.

"Bahar sen nerden öğre..."

"Nereden öğrendiğimin bir önemi yok öğrendim işte. Yazık sana. Bundan sonra benden uzak dur!"

Oğuz aslında Bahar'a içinden geldiği gibi davranıyordu rol yapmıyordu. Ağlaması da samimiydi rol yapmamıştı. Kendine itiraf edemesede Bahar'dan etkilenmişti.

Odadan çıkarken Oğuz kolumdan tuttu.

"Bahar ben bir iddiaya girdim ama devam etmeyecektim. Bu arada ağlamam rol değildi ve seninle gerçekten yemeğe gitmek istiyorum çünkü seni tanımak istiyorum." Gözlerimi Oğuz'un gözlerine odakladım. Bir insanın yalan söyleyip söylemediğini gözlerinden çok iyi anlıyordum ama Oğuz'un gözlerine bakarken heyecanlandım. Masmavi gözleri beni kendine çekiyordu, sürüleniyordum adeta. En sonunda kendime geldim ve konuştum.

Senden Nefret Ediyorum Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin