ESKİSİ GİBİ BİR AİLE

62 5 10
                                    


Babam benim burada olduğumu biliyordu. O daha demin kurt olup tekrar insan olmuştu. Arkasını dönmeden,

- Merhaba oğlum. Beni özledin mi? Bak ben burdayım senin yanında.

- Baba bu senmisin gerçekten? Neden daha önce gelmedin? Ve en önemlisi sen nesin?

Bunlar soracağım sorulardan birkaç tanesiydi. Babam, arkasını dönüp uzun bir nefes aldı ve konuşmaya başladı,

- Öncelikle evet bu benim. Gelemedim çünkü öyle olması gerekiyordu ve son olarak ben bir gölge kurduyum.

- Ama baba sen trafik kazasında ölmüştün. Nasıl geri geldin.

- Ölmedim ama öldüm süsü vermem gerekiyordu.

- Neden?

- Kehanetin gerçekleşmesi için. Benim sizden uzak olmam gerekiyordu. Ben aslında Kara Büyücü'nün peşindeydim. İlk vampire geçmişini hatırlaması için zaman kazandırıyordu ama onun gücünü aldığımda kurt güçlerim güçlendi.  Kehanet yaklaştı ve bu gölge gücüne kavuştum. Herşey senin için. Yine  eskisi gibi güzel bir aile olmak için.

- Bi dakka. Annemin demi bu işte parmağı var?

Babamın tam yanına bir şey zıpladı. Karanlık havadan dolayı yüzünü tam seçemiyordum. Yüzünü kaldırdığında annem olduğunu fark ettim ve korkak bir ses tonuyla,

- Anne bu senmisin.

- Evet Jack benim. Senin cadı annenim .

- Ne sen bir cadı mısın?

Kahkahayı bastım ama annem ciddiydi ve birden gözleri mor oldu. Harbiden bir cadıydı ama benim kafam karıştı. Malia bir melezdi. Ben neden değildim?

- Ben neden melez değilim o zaman? Arkadaşım Malia'nın annesi vampir babası kurt adam.

- Sen kehanettekisin. Sen aslında bir delta olarak doğmuştun. Ben dayanamayıp sana büyü yaptım ve kurt adam ısırana dek kurt adama dönüşmedin. O alfa da senin dönüşümünü tetikledi.

Taşlar yerine oturuyordu. Herşey benim için yapılmıştı. Duygulanıp gözümden akan yaşı fark eder etmez hepimiz birbirimize sarıldık ve ağlamaya başladık. Tam o sırada Malia geldi ve bizi böyle görünce o da bize katılıp ağlamaya başladı. Babam biraz da olsa kendime gelince,

- Sen Malia olmalısın. Merhaba Malia ben Jack'in babası Peter.

- Memnun oldum efendim.

Dedi ve yüzünde bur tebessüm oluşturdu.

Bunun yanında annem susarmıydı,

- Merhaba canım. Ben Linda. Birbirinize çok yakışıyorsunuz.

Malia'nın yüzü kızardı ve yüzünü saklamak için yüzünü eğdi. Annem yine söze girecekken Leonardo ve sürüsü Alex(kötü ruh) ve Chloe'yi alt etmiş olacaklardı ki yüzleri gülerek bizim olduğumuz yere hızlıca geldiler. Ben anneme dalga geçmek amaclı,

- Anne sende sihirli süpürge varmı? Çünkü biraz fazlasına ihtiyacımız var.

Malia sadece sırıttı ama ben yeri göğü çatlatacak bir şekilde kahkaha attım. Annemde en ufak bir farklılık yoktu. Annem bizim gülmemizin bitmesini bekledi ve çok gürültülü bir şekilde ıslık çaldı. Ağaçların arasından sesler gelmeye başladı ve birden üzerime ağaç dalları atladı. Korkudan gizlerimi kapattığım için ne olduğundan en ufak bir fikrim yoktu. Gözlerimi açtığımda annem, babam, Leonardo ve sürünün geri kalanı sihirli süpürgelerinin üstündeydi. Ben de süpürgelerin üstüne çıkmaya çalıştım ama nafile çok zorlandım. Çıktığımda ise herrkes bana gülüyordu çok zorlanmıştım. Birden herkes uçmaya başladı ama ben olduğum yerde duruyordum. Bir kaç saçma hareketten sonra benim süpürgem de havalanmaya başladı. Annemlere yetişdiğimde hepsi çok rahat bir şekilde uçarken ben süpürmeye tam oturamadığım için bana gülmeye başladılar. Bence ilk denememe göre idealdi. 5 dakika sonra durduğumuzda bir malikanenin önünde olduğumuzu fark ettim.

- Anne izinsizce başkasının mülküne girmek yasak değil mi?

- Burası bizim annesinin gülü.

Annem daha sonra kapının yanındaki yere parmak izini okuttu ve kapının altından bir asansör çıktı.

- Wooow bu çok ama çok havalı.

- Daha içeri girmedin oğlum.

Dışarısı böyle ise içerisi kim bilir nasıl dır? Asansörün kapısı açıldığında dumanlar çıkmaya başladı ve bu onu daha havalı yapıyordu. Asansör çok küçük gözüküyordu ama içeriye 3 fil sığabilirdi. Annem ve babam önden gittiler ve bizim de binmemizi beklediler. Herkes bindiğinde annem asansörün kat düğmelerinden en altındakini seçti. Düğmenin üstünde bir karenin içinde yuvarlak onun içinde de nokta olam bir sembol vardı. Galiba bu bir çeşit tılsımdı. Asansör kata vardığında kapılar açıldı ve çok büyük bir alan vardı. Annem duvarın bir tarafını ittirdi ve duvar içine göçtü. Daha sonra ise duvarlardan masa,dolap,buz dolabı vb. ev eşyaları çıktı ama normalden daha büyük ve lükstü. Resmen nir filmin içindeydim. Bir kaç sürtünme sesinden sonra odalar açıldı ve içinde banyo,antreman,odası,oturma odası ve içinde büyülü kitapların olduğu koskocaman odalar açıldı. Okadar geniş ve büyüktü ki içine bin kişi sığardı. Biz sadece mutfaktaymışız galiba. Çünkü dolapların içinde meyve ve sebzeler doluydu. Galiba annem burayı büyü ile yapmış olmalıydı. Çünkü burası beni resmen büyülemişti.

Ölümsüzlerin Kehaneti: Büyük SavaşHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin