AMMARLI BİR CİN - Sufi-i Cin

Zülmanlı bir gece

İkindi gibi babamı  gömmek için gitmiştik . Babamın çok seveni yoktu . Çok az insan gelmişti . Ardından imamın işaretiyle babamı gömdük .
Ardından kafamı dağıtmak için akşama kadar dolandım . Eve geldiğinde bir kaç akraba ve babanannem vardı . Eve geldiğim gibi babaannem " benim sende köye geleceksin ." Dedi . Duraksadım o an aslında düşününce  babanannem ile gitsem olurdu . Hem kafam dağılır hemde kendimi toparladım . Ve " aslında olur Babaanne kafam dağılır .
Hem unutmaya çalışırım ama şöyle bir sorun var ki okula gidiyorum okulu bırakamam . "Dedim . Babanannem,  " o iş kolaydır oğul izin al okuldan 1 ay bilemedin 2 ay kalalım köyde hem bak benim için de iyi olur  . " dedi .   Ertesi gün okula gittim . Sınıfa uğraşmadan müdürün odasında izin aldım 10 gün normal ve 1 ay da yanında izin almayı başardım.
Sonra eve gittim Babanannem valizimi hazırlamıştı çoktan sonra köye kalkan ilk otobüse bindik başladık gitmeye babaannemin köyünün ismi Çezme Köyüydü .
Yaşadığım şehir  köye uzaklığı Bir saat gibi kısa bir sürede gidebiliyorduk .
Bir saat sonra köye varmıştır . Eski bir köydü çoğu ev yıkılmış içinde çok az ev vardı köyde evlerin çoğu kerpiçten
Yapılmış ve eskiydi görüntüsü zaten bu köyün göç verdiğini belli ediyordu . Babaannemin köyün girişinde ve tenha bir yerdeydi . Eve girdik ve eşyalarmı düzenledim . Babaannem " İstersen Dışarı çok oğul
Hem gezersin dışarısını hem de insanları tanırsın " dedi . "Tamam" dedim ve evden çıktım köy meydanına doğru ilerledim . Meydan da bir tane kahve  vardı . İçeriye girdim . Herkezin gözleri üzerindeydi
Kahvenin sahibi olan bir amca yanıma geldi ve " merhaba yeğenim yeni mi geldin buralara " dedi ben " evet yeni geldim babanneme geldim."
Dedim . Amca " Babaannenin adı ne ?" Dedi . "  İsmi Esaret "  dedim .
Amca " Oooo babanı iyi tanırdım ilkokulu birlikte okuduk .  Şu anda baban ne yapıyor ? "
" Babam öldü " kahvedekiler hepsi bir ağızdan başın sağolsun dedi . Kahvenin camından dışarı bakarken
Dışarda değişik bir ağaç vardı Çok dikkatimi çekmişti . Sanki adak ağacı gibiydi önünde oturan kara çarşaflı kadınlar vardı . Ardından amcaya " Bu ağaç da neyin nesidir ? " Dedim
Amca yutkundu ve " boşver dedi önemli değil hem sen onu bırak bakalım da senin adın ne ? " Dedi .
Dikkatimi başka şeye çekmeye çalıştığını anlamıştım ve " adım
Mesut " dedim . Ve kahveden çıktım .
Eve dönerken arada bir arkama bakıp o çarşaflı kadınlara bakıyordum . Cinniler gibi giyinmişlerdi sanki onlarda bana bakıyordu