(Not: Surrender the night çok güzel bir şarkı değil mi? *-* Gerçi hangi şarkıları kötü ki?)
Yüzümü okşayan bir şey var
Ciddiyim
Ne olduğunu bilmesem de yüzümün üstünde bir şey geziniyor
Gıdıklansam dahi çok hoş bir his
"Baba"
Bu ses de nereden çıktı?
Şu anda yüzümün üstünde gezinen minik parmaklar seziyorum,yanağımda ıslak bir öpücük...
"Baba?"
Bandit?
Yüzüstü yattığım yataktan şiddetle kalktım,uzun zamandır hasret kaldığım güzel kızım korkuyla geri çekildi
Onu tuttum ve kendime çektim.Bu bir rüyaydı değil mi?
Elimi hızla yüzüne attım.Emin olmak istercesine burnuna,gözlerine,kaşlarına tek tek dokundum.
Bu benim kızımdı
Bunu fark ettiğim anda nasıl bir ses çıkardığıma dair fikrim yok.Çığlık atmamak ve kendimi kaybetmek için ne kadar zorlasam da olmadı.Bağırmamak için dudaklarımı ısırdım.Tek hatırladığım onu minik bedeninden kavradığım gibi kendime çektiğimdi
Kokusunu içime çekerken gülümsemeden duramıyordum
Kızım burdaydı.
Hayatımdaki en önemli iki insan da yanımdaydı
Mümkünmüş gibi daha da sıktım.İmkanım olsa onu içime sıkıştırırdım.Az sonra canının acıdığını belirten bir ses çıkardı,kollarımı gevşettim.
Gözlerimden yaşlar istemsizce süzülüyordu.Kokusunu içime çektikçe ağlama isteğimi durduramıyordum
Tıpkı onu hastane kapısında beklerken ilk kez kucağıma aldığım gibi hissediyordum,ona yeniden kavuşmak inanılmazdı.
Baba olduğumu tekrar hissediyordum.Hayatımdaki en önemli kişi kollarımdaydı.Hiçkimse kızım gibi olmayacaktı
"Baba,sen ağlıyor musun?"
Geri çekildim,gözyaşlarım minik omzunu ıslatmıştı
"Hayır güzelim,sadece gözüme toz kaçtı"
Bir yetişkin gibi gülümsedi,minik bebeğim fazlasıyla yorgun duruyordu.Elini yanağıma koydu.Başımı omzuma eğerek elini sıkıştırdım.Benim ellerim de onun saçlarındaydı.Birbirimize bakıp dakikalarca gülümsedik.
Uzun süre sonra kendime geldiğimde onu kucakladım
"Aç mısın?"
"Hayır baba,Frank amca bana yemek yedirdi"
Cümlesini tamamlarken esnedi
"O zaman uyumalısın"
Uysal bir tavırla başını salladı.Uyumaya çoktan hazırdı.
Yorganı açtım,içine girdi.Saçlarını yorganın üstüne serip gözlerini kapattı.Kısa bir süre içinde uykuya dalmıştı.
Ona doymamış olduğumdan yine dakikalarca saçlarını okşayıp onu izledikten sonra,üstünün sıkı olduğundan emin olup kalktım
Sen hala bize bakıyordun
"Ne zaman gittin?"
Başını kaşıdın
"Sabah,oldukça erken"
"Bana niye haber vermedin"
Göz altında uykusuzluğunu belirten mor halkalar vardı