-twenty-

352 40 150
                                    

(Y/N: Evet,bir süredir yokum.Evet,dayağı hak ettim.Özür dilerim,o kadar çok şeyle meşgul olmak zorunda kaldım ki doğru dürüst vakit ayıramadım kitaba birkaç zamandır ama belki bu bölümle kendimi affettirebilirim?)

Gözümü açtım,bir el usulca saçlarımı okşuyordu.Dudaklarım çatlak ve kuruydu.Biraz zorlanarak mırıldandım

"Su"

Olduğun yerde irkildin ve uzakları seyreden gözlerini bana çevirdin.

"Hemen"

Başımı yastığa bırakıp su getirdin.Titreyen elimle bardağı kavrarken elimi tutup içmeme yardım ettin.

"Nasılsın?"

"Berbat."

Ellerimi başucumdaki sehpaya uzattım,telefonumu aradım

"Çocuklar nerede?"

İç çektin

"Annelerine götürdüm"

Bizim gibi onların da günü mahvolmuştu anlaşılan.Gerçekten bir mutlu gün geçiremeyecek miydik? Neden bunu yaşamak zorundaydık? Tüm dünya bize karşı gibiydi.Sanki biz olmasak her şey harika olacakmış gibi...

Boş bardağı sehpaya bıraktıktan sonra ayağa kalktım,sarsak birkaç adımdan sonra başım döndü ve olduğum yere yığıldım

"Kendini zorlamayı kes!"

Sert bir tonda uyarıp kalkmama yardımcı oldun,yatağa tekrar yatmamı sağlayıp yanıma uzandın.

"Yoruldum,Frank."

Cevap vermedin ama dinlediğini biliyordum

"Her şeyi elime bulaştırmaktan ve kaybetmekten çok sıkıldım"

Gözlerini tavana diktin,seni taklit ettim

"Alışmıştı annesi olmadan yaşamaya,çok güzel anlaşıyorduk.Çabalıyordum en azından,elimden geleni yapıyordum.Bazı şeyler düzelmeye başlamıştı.Sonunda mutlu olabileceğime,olabileceğimize inanıyordum"

Tepki vermeni bekledim ama hareketsizce durmaya devam ettin,düşünüyor gibiydin.

Biraz kızmıştım,bu sefer öncekinden daha çevik şekilde yataktan kalktım ve durdurmana izin vermeden dışarıya çıktım.Aslına bakılırsa durdurmak gibi bir çaban da yoktu.

"Nereye gidiyorsun?"

"Kızımı bulmaya"

"Gerard"

Arkamı döndüm,muhtemelen dikkatli olmam gerektiği hakkında ciddi bir konuşma yapacaktın.Uzun süre gözlerime baktıktan sonra tüm ciddiyetinle konuştun

"Pişman olacağın bir hata yapma."

Kaşlarım şaşkınlıktan çatılsa da umursamadan çıktım

Bu da ne demekti? Lindsey'in suratına bağırmak dışında bir hata yapacağımı sanmıyordum.

Tavırların fazlasıyla tuhaftı,karmaşık zihninde nasıl bir plan vardı bilmiyorum ama şu anda tek uygulayacağım kendi kafamdaki plan olacaktı.

Sonrasında durdum,benim planım neydi ki? İlk yapmam gereken Lindsey'i bulmaktı,gerisini sonra düşünecektim

Her zamanki gibi...

Lindsey'in bende numarası yoktu,bizi terkederken değiştirmişti en son.Bu yüzden yakın arkadaşlarından birine mesaj attım

"Lindsey'e ulaşmam gerekiyor

Build Me Up (Frerard) (+)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin