-twenty two-

361 46 60
                                    

"Frank?"

Seslendim ama duymamış gibiydin ya da duymamış gibi davranıyordun

"Frank?"

Tekrarladım,durmak yerine adımlarını daha da hızlandırdın

"Frank!"

Sesim bu sefer bağırır gibiydi.Durdun,yavaşça arkanı döndün ve fısıldadın

"Kapa çeneni."

Önüne döndün ve hızla yürümeye devam ettin,bir daha seslenmeye cesaret edemedim ve peşinden yürümeye başladım

Bert'in evinden nasıl çıktığımı hatırlamıyorum.Bana öyle hayalkırıklığıyla bakmıştın ki kendimi parçalanmış hissettim.Tam arkanda duran ve şaşkın halde bize bakan Bert'e döndün.Bakıştınız ama gözlerinde kin bile yoktu.Sadece üzgündün.Eski Frank olsa onu omzundan iter,duvara yapıştırıp küfrederdi.Sen gözlerinin içine bakıp yanından yavaşça süzüldün.

Savaşmaya hazır gibi değil,yenilmiş gibiydin

Sen merdivenlerden inerken kıyafetlerimi geçirdiğim gibi fırladım ve koşmaya başladım.Kapıdan çıkarken Bert'ten özür diledim,anlayışla karşılayıp "hızlı ol" dedi.

En az benim kadar hızlı yürüyordun,seni en sonunda yakalamayı başardım ve şimdi benimle konuşmuyordun.

Uzun sürse de yürüyerek eve ulaştık.Bu süre boyunca aramızda en ufak bir diyalog gerçekleşmedi.Vardığımızda içeriye girdin ve kapıyı açık bıraktın.Odana girdiğin gibi çekmecelerden birini açtın ve içinde beyaz hap bulunan küçük kutuyu kavradın.Hapın ne olduğunu anladığımda çok geçti.Elinden almak için üstüne geldim ve beni sertçe ittin

"Uzak dur."

Hapı içtikten sonra yatağa uzandın.

Açıkçası o ilacı içmek yerine eskisi gibi saatlerce bağırıp ortalığı dağıtmanı tercih ederdim

Dakikalarca başında bekledim,ağzından tek bir kelime bile çıkmadı.20 dakikadan sonra,gözlerini tavandan ayırmayarak sordun

"Ne yaptın bugün?"

Sesin fazlasıyla sakindi,sorun karşısında cevapsız kalmakla yetindim

"Demek cevap vermiyorsun"

Yatakta yan dönerek yüzüme baktın

"Peki benim ne yaptığımı öğrenmek ister misin?"

Başımı salladım

"Ben de gün boyu Lindsey'in peşinde Bandit'in yerini öğrenmeye çalıştım.Kızımızı geri almaya çalıştım"

Yüzüne bakamıyordum ama 'Kızımızı' kelimesini söylerken sesin titremişti.

Uzun süre konuşmayınca yüzüne baktım,gözlerin dolduydu.

"Lanet olsun"

Kendi kendime fısıldadım.Toparladın

"Bu salak hap bende duygusallık yapıyor"

Bir süre yine sessizce durduk

"Niye ortalığı dağıtmadığımı,sana hesap sormadığımı merak ediyorsun değil mi?"

Başımı daha da eğdim,yüksek sesle emrettin

"Yüzüme bak!"

Baktım,gözlerin ağlamak için fazla güzeldi

"Gerard,lütfen bana cevap ver"

Bu sefer Gee dememiştin,sesin az öncekinden daha yumuşaktı

"Neden onun yanına gittin?"

Build Me Up (Frerard) (+)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin