(Y/n: Geldik zurnanın zort dediği yere arkadaşlar)
Güneşli bir güne,yumuşak yatağımda ve sıcak bir evde gözlerimi açtım.Daha mutluluk verici ne olabilir ki?
Hayatımda en çok değer verdiğim iki insan yan odalarımda yatıyor,uzun zaman sonra mutluyum galiba
Bu mutluluk değil mi?Uzun zamandır yaşamadım bu duyguyu,adlandıramıyorum
Odamdan çıktığımda karşımda sen olacaktın yine.Gülümseyerek selâmlayacaktın beni,çok sabahtır olduğu gibi
Bazen düşünüyorum,acaba Lindsey beni terk ettikten sonra alkol komasına girdim de bunların hepsi bir rüya mı?
Bandit'in odasına gidip kapıyı araladım,yatağında mışıl mışıl uyuyordu.Saçlarını okşayıp düzelttikten sonra salona geçtim
Elinde büyük bir kupa kahveyle ve yeni kestirdiğin saçlarınla camdan dışarıya bakarak oturuyordun.Yanına geldim ama farkında değildin,oturup sakince dürttüm
Kafanı yavaş bir şekilde çevirdin,yüz ifadende her zamanki gibi gülümseme yoktu.Bakışlarının keskinliği güzel duygular uyandırmıyordu.Az önceki beklentilerimde yanılmış mıydım?
"Frank-?"
"Konuşmamız gerekiyor."
Bu cümleye pek bir anlam veremedim.Sürekli beraberdik ve zaten konuşuyorduk
"Tabi,ne zaman?"
"Bugün.Bandit'i Mikey'e bırakabilir misin?"
Kurduğun cümle rahatsız etti.Yeri geldiğinde Bandit'e karşı benden daha sorumlu davranırken duymamasını istediği konuşmalar yaşayacaktık demek ki...
Çok uzun zaman önce içimde yer edinen ve artık kaybolduğunu sandığım o kötü his içime yeniden çöktü,kendimi kötü hissettim.Oysa bu sabah da diğer tüm sabahlar gibi gülümseyerek başlayacağımızı sanıyordum...
~...~
"Konuşmamız lazım Gerard"
Kafasını klozetin içinden çıkarıp zorla konuşmaya çalıştı
"Daha sonra Frank."
Cümlemi tamamladığım an yeniden klozete gömüldü,bir süre öğürdükten sonra kendini yorgunlukla klozetin yanına attı.Öğürmekten gözleri kan ile dolmuştu
"İyi misin?" Sıkı sıkı tuttuğum uzun saçlarını bıraktım
Elinin tersiyle ağzını silip gözlerime bakmaya çalıştı
"İyiyim."
"Neden böyle bir şey yaptın?"
Kollarımı göğsüm üzerinde kavuşturdum ve tepesinden ona bakmaya başladım.Sert bir sesle sorduğum soru karşısında dizlerini kendine çekip zımbalı botlarını inceledi.
"Beni hep ayağa kaldıran sen değil miydin Frank? Sence ikimiz de doğru yerde miyiz?"
Bakışlarını yerdeki seramiklerden kaldırmadı
"Nefret ediyorum..."
Sessizce izledim
"Zayıklıklarımdan nefret ediyorum,onlar beni olduğum kişi yapıyor"
Elimi yavaşça üzerine uzattım,aklı başka bir noktaydı
"Frank..."
Elimi sertçe ittirdi ve bağırmaya başladı
"Nefret ediyorum! Her gece başka bir adamla sevişmenden nefret ediyorum!"
Hiçbir şey demedim,sinirini atmasını izledim