-FINAL-

285 36 109
                                    

(Yazar Notu: Çok zaman geçti, çok beklettim biliyorum.Özür dilerim.Bu kitabı bitirebilecek gücü ancak bulabildim.Final bölümündeyiz, büyük olasılık bir epilog bölümü de olacak)

Elimdeki yüzükleri tekrar inceledim.Sanırım bunu yapmayı bırakamayacaktım çünkü yüzüklerin güzelliği hala şüphe uyandırıyordu.

Evet, her ne kadar sana bir törene gerek duymadığımızı söylesem de çoktan hazırlıklara başlamıştım

Evlilik teklifi etme cesaretini sen göstermiştin.Artık sevgimi gösterme sırası bendeydi.

Seni sevdiğimden emindim.Hatta sana âşıktım.Yıllardır önümde duran, daha fazla reddedemeyeceğim apaçık bir gerçekle yüzleşmiştim.Sana aşık olmaktan gurur duyuyordum.Sen vazgeçemediğim tutkuların içinde en eşsiz olandın.

Hayatım boyunca hiç kurmadığım hayalleri kurmaya başlamıştım.Mutlu bir evim olmasını istiyordum.Yanımda olmasını istediğim kişiler yalnızca sen ve çocuklarımızdı.Varlığın bana güç veriyordu.Çocuklarımızla birlikte bir aileye dönüşmemiz hayal edemeyeceğim kadar güzeldi.Yanımda yatarken bile özlüyordum seni.Gözlerimi kapatıp uyumaya çalıştığımda da seni hayal ediyordum.

O kadar güzeldin ki hiçbir kırışıklık bunu gölgeleyemezdi.Hiçbir kusur mükemmelliğine zarar veremezdi.Her geçen gün daha da yaşlanırken senin yanında adım adım gençleşiyormuş gibi hissediyordum.

Yüzüklere bakmaya hala devam ederken telefonum çaldı.Resmini gördüğüm anda yüzüme büyük bir gülümseme yerleşti

"Hey"

"Hey, nerelerdesin?"

"Eve doğru geliyorum, hazırlıklar tamam mı?"

"Evet, ama sence de bir doğum günü için fazla olmadı mı?"

Telefonun ardından yüzümü görmeyeceğini bildiğimden gülümsedim.Törenin sana sürpriz olmasını istediğimden bugünün Kristin'in doğum günü olduğunu ve bizim evimizde kutlayacağımızı söylemiştim.Elbette sen hariç herkesin törenden haberi vardı.

Bir şeyleri anlamandan çok endişeleniyordum çünkü sürpriz olması için çok çalışmıştım.En büyük yardımcılarım Ray ve Mikey olmuşlardı.Evin süslemelerini üstlenmeleri sayesinde büyük bir yükten kurtulmuştum.

Tam düşüncelere dalarken telefon hattında olduğunu hatırladım ve cevap vermek üzereyken arkadan Ray'in sesini duydum

"Hadi ama Frank! Daha takım elbiseni bile giymemişsin.Gerard'a da hızlı olmasını söyler misin?"

Sıkıntıyla iç geçirdin

"Takım elbise biraz abartı değil mi?"

"Her zaman pijama giyemezsin."

Ray daha yüksek bir sesle konuştu

"Iero, buraya gelir misin?"

Seni göremesem de gözlerini devirdiğinden emindim

"Ray'in emirlerini duydun.Görüşürüz"

"Görüşürüz"

Telefonu kapattıktan sonra eve gelene kadar yüzükleri ve sağ elimdeki poşetin içinde duran takım elbisemi incelemeye devam ettim.

Heyecandan elim ayağım birbirine dolanıyordu.Sonunda eve varmayı başardım ama gelene kadar 5 kez düşme tehlikesi atlamıştım.Anahtarlarımla kapıyı açıp içeriye girdikten sonra Ray ve Mikey'in arasında oturan seni gördüm.Lacivert takım elbisen ile otururken yüzünde şükran günü için annesi tarafından zorla şık giydirilen yaramaz erkek çocuğu ifadesi vardı.

Build Me Up (Frerard) (+)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin