BÖLÜM 5 ''O zaman benim kızımın kim olduğunu anlar.''

1.6K 57 6
                                    

''Sen Malik'in yeni kızı olmalısın ha?'' dediği şeyle gözlerimi büyüttüm. Onun kızı mı ? Ah saçmalığın bu kadarı. Ben anlamsız gözlerle ona bakarken hafifçe kıkırdadı. Yanağındaki çukurlar gün yüzüne çıkarken hep gülümsemesi gerektiğini düşündüm. ''Acıkmış olmalısın bir şeyler ister misin?'' kalın sesi düşüncelerimden ayrılmama yardım ederken hafifçe başımı salladım ama sallamamla beraber başımın ağrısı daha da şiddetlenmişti. Sessizce minik bir küfür savururken Harry ayağa kalkmış sanırım mutfağa ilerliyordu arkasından bakarken yürümeyi kesip bana döndü, ellerini kıvırcıklarına götürüp acımasızca karıştırdı kıvırcıkları alnına dökülürken onları yana doğru yatırdı. Bir şey söylemek amacıyla dilini bir tur dudaklarında gezdirdi ve söyleyeceği şeyin pembeleşmiş dudaklarından çıkmasına izin verdi. ''Sesli düşünmeyi kesmelisin güzelim, zayn'nin işine gelebilir senin yerinde olsam düşünmemeye çalışırım.'' sonları kıkırdayarak söylerken yanaklarımın kızardığının bahsine girebilirdim. Haklıydı. Her şeyi herkes her yerde öğrenebilirlerdi. Harry ve kıvırcıkları gözden kaybolurken etrafıma bakındım. Oldukça sade ve güzel bir yerdi. Bir erkeğe göre biraz fazla şey... Temiz. Acaba Annesiyle mi yaşıyordu hala. Umarım düşündüğüm gibi değildir çünkü buna saatlerce gülebilirim. Popomun yavaş yavaş uyuştuğunu hissettiğimde ayağa kalkmam gerektiğini anladım. Ayağa yavaşça kalkıp salonda etrafı inceleyerek gezmeye başladım. Yaklaşık 15 dakika sonra zil sesi odağımın kapı olmasına neden oldu. ''Kapıya bakabilir misin ımm Elmira? Bizim çocuklar gelmiş olmalı.'' Harry'nin sesi evi doldururken kapıdan gelen 2. zil seside ona eşlik etti. Kapıya doğru emin adımlar atmaya başladım. Bizim çocuklar? Onları tanımam falan mı gerekiyordu acaba. Kapıyı açtığımda karşımda 4 tane pişmiş kelle gibi sırıtan surat belirdi. Tabi bir tanesinin anında yüzü düştü. Onunla tekrardan karşılaşmak? Hadi ama! Bu kadar büyük bir günah işlemiş olamam değil mi? Neden o ve neden ben?! Zayn hızla içeri dalarken omzuma çarpmayı ihmal etmedi. Çarpmanın etkisiyle bir iki adım geriye sendeledim. Sinirli gözlerimi arkasına dikerken aklıma kapıda hala dikilen diğer çocuklar geldi. Kapının yanına doğru çekilip geçmeleri için yer verdim. Hepsi sırayla geçerken bana yabancı gözlerle baktılar. Sarışın olan da girdiğinde kapıyı arkalarından kapattım önümü döndüğümde oldukça masum bir çift mavi gözle karşılaştım. ''Ben Niall.'' ondan daha çocuksu olan sesi kulaklarıma dolarken gülümsedim. ''Ben Elmira.'' dedim en cana yakın ses tonumu takınırken, ama duyulduğundan pek emin değildim çünkü Zayn'nin bağırması bütün evi doldurmuş ve benim sesimin duyulmasını da engellemişti. Niall endişeli adımlarını mutfağa doğru atarken arkasından gittim. Neye bağırmıştı bu kadar? Aslında... Boş versene Elmira! Sana ne ondan? Beni ilgilendiren tek şey buradan gitmek. Mutfağa girdiğimizde Zayn ve Harry büyük bir tartışma içindeydiler. Bizim geldiğimizi en sonunda fark edebilmişler ve susmuşlardı. Zayn salona doğru açılan kapıdan hızla çıkarak salona ilerledi. Harry'nin sinirli bakışları beni bulunca yumuşadı ''Hadi gel kahvaltı hazır.'' dedi sinirli sesini yumuşatmaya çalışarak .Pek başarılı olamasada sevecen davranmaya çalışması iyi bir şeydi. ''Teşekkürler ama benim gitmem gerekiyor Harry. Benim iç-'' ''Hiçbir yere gitmiyorsun!''  Zayn'nin keskin sesi kelimelerimi keserken kapının kenarında kollarını göğsünün altında birleştirmiş bizi izleyen bir Zayn ile karşılaştım. Ona anlamamış gözlerle bakarken Harry'nin sesi duyuldu ''Evet El. Bizimle beraber bir şeyler ye. Ondan sonra istediğini yaparsın tamam mı?'' ''İstediğini falan yapmayacak.'' Zayn bir kez daha konuşmamızın arasına girmişti. Ne gibi sorunları vardı bu çocuğun? Ben kendi seçimlerimi yapabilirdim sonuçta. Ona ne düşüyordu burada. Dayanamayıp yeniden o lanet çenemi açtım. ''Bundan sana ne? Neden bana karışıyorsun? İki kişi konuşurken 3. ye ne düşer biliyorsun değil mi? Şimdi, gidip başkalarına kötü çocukluk tasla ne dersin?'' Söylediklerimden sonra derin bir nefes verdim. Bir yanım söylemek istediğim şeyleri söylediğim için rahatlamışken bir yanım deli gibi korkuyordu. Zayn’nin elaları simsiyah bir renk alırken seslice yutkundum. Üzerime doğru yürümeye başlayınca bir iki geri adım attım. Harry’nin elleri Zayn’nin bana daha fazla yaklaşmasını engellerken ben olacakları düşünmeye çalışıyordum. Zayn kararmış gözlerini Harry’nin üzerinde gezdirirken dişlerinin arasından konuşmaya başladı ‘’Harry o siktiğimin ellerini çekmeye ne dersin? Yoksa o eller az sonra yerlerinde olmayacak!’’ ‘’Aklından bile geçirme Zayn.’’ Harry resmen tıslarken Zayn’nin nefesleri artıyordu. Bunu burun deliklerinden yada göğsünün hızla inip kalkmasından anlayabilirdiniz. Hayır! Heyecandan değil, sinirden! Harry odak noktam olmuştu şimdide. Nasıl bu kadar rahat davranabiliyordu? Sanki normal bir şeymiş gibi davranıyor ve oldukça normal davranıyordu. Acaba sık oluyor muydu bu? Acaba her zaman mı böyleydi Zayn. Onu anlamak zor. Hemde çok zor. ‘’Hey çocuklar! Hadi ama açl-‘’ içerdeki çocuklardan biri konuşarak kapıdan girerken Harry ve Zayn’i o şekilde görünce konuşmasını yarıda kesip büyük adımlarla hemen onların yanına ulaştı ‘’Çocuklar neler oluyor?’’ sesi endişeli geliyordu, sanırım o alışık değildi ‘’Niall bütün kahvaltıyı süpürücek ve siz hala burda oyun oynuyorsunuz önce kahvaltı sonra oyun.’’ Dedi Resmen dalga geçiyor! Ah Tanrım… Ne tür değişiklerin arasına düştüm böyle birinin gözleri renk değiştirir biri öküz gibi yer. Biri en gergin havada dalgaya vurur. Cidden soruyorum tanrım. Bunu hakkedecek kadar nasıl bir günah işledim? Gözlerimi kapattığımı fark ettiğimde yavaşça araladım. Hepsi dönmüş bana bakıyordu. Ne oldu? Yüzümde bir şey falan mı vardı? Uzun süren bir sessizlikten sonra en son aramıza katılan çocuk büyük bir kahkaha patlatarak sessizliği bozarken gülüşünün arasından konuştu ‘’Cidden mi Zayn? Sesli düşünen bir kız mı buldun? Bide düşündüğü şeylere bak. Renk değiştiren gözler ha? Kaç yıl düşünsem aklıma gelmezdi.’’ Bütün kanım yanaklarıma pompalandığı çok iyi hissedebiliyordum. Hatta şuan domatese benzediğime bahse girebilirim. Yüzümü görmemeleri için kafamı eğip gözlerimi çıplak ayaklarımla buluşturdum. Belimdeki eli hissettiğimde kafamı hızla çevirip kim olduğuna baktım. Ne zaman gelmişti o benim yanıma böyle dudaklarını kulağıma yaklaştırıp nefesini kulağıma doğru salarken konuşmaya başladı. ‘’Birde seni sarhoşken görmeli, o zaman benim kızımın kim olduğunu anlar.''

Another WorldHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin