'Şimdi uyanman lazım.' 21. Bölüm

886 46 5
                                    

21. bölüm

ZAYN’İN AĞZINDAN

İnleyerek yattığım yerden kalktım. Boynum uyuşmuştu. Hastane koridorunda uyuya kalmıştım ve şimdi siktiğimin koridor ışığı, gözüme girmekte ve beni rahatsız etmekte ısrar ediyordu. Beynime, kalktığım andan itibaren akın eden olaylar, kendime gelmemi sağlamıştı bile. Kaç saattir uyuyordum burada? Hızla sandalyenin üzerinden kalkıp danışmaya yöneldim.

‘’Elmira Stonzen.’’

‘’416 numaralı hastane odasında. Yalnız girmeden önce hemşirelerden izin almanız gerekebilir. Görünüşe bakılırsa yeni acil bölümünden çıkmış.’’

Teşekkür cümlesini kurmadan danışmadan ayrıldım. Yeni çıkmıştı demek. Beni görünce nasıl bir tepki verecekti? Kızacak mıydı? Kızmamalıydı çünkü ona çarpan ben değildim. Dikkat etseymiş. Dediğim gibi : Benim suçum değil.

Koridoru gezmeye başladığımda Geçen gün karşılaştığım doktorla göz göze geldik. Büyük adımlarla yanına geldim. Göz ucuyla çıktığı odaya baktığımda Elmira’nın bulunduğu yer olduğunu gördüm. Elindeki dosyaları sıkı sıkı tutmuş benim cümlemi kurmamı bekliyordu.

‘’Girebilir miyim?’’

‘’Elbette faka-‘’

‘’Bu gün taburcu olma ihtimali var mı?’’

‘’Bakın. Elmira’nın durumu pek iç açıcı değil.’’

‘’Ne? Nasıl yani? Nasıl iç açıcı değil?’’

‘’Kendisi komada.’’

‘’…’’

‘’Durumu çok kötüydü. Kafasından darbe almış. Elimizden geleni yapıyoruz.’’

Adamın sesi kulaklarımda çınlıyordu. Tanrım… O komadaydı. Ve bunun sebebi tamamen bendim. Adam yanımdan geçip giderken yavaş adımlarla Elmira’nın odasına girdim. Elmira görüş alanıma girmeden makinelerin sesi kulaklarımda yerlerini almıştı bile. Biraz daha ilerledim, sonunda ordaydı. Yatıyordu. Sağ bacağında ve sol kolunda alçı vardı. Başında kalın bir sargı kaşında ve ağzının kenarında yara bandı vardı. Parlak mavileri kendilerini göstermemek için direniyorlardı. Köprücük kemiğinde M harfinin izi kalmıştı. Koluna ve parmaklarına makinenin kablolarından bağlanmıştı. Yanındaki makinede kalp atışları izleniyordu. Yamuk ve bir büyük bir küçük çizgiler hayatta olduğunu iddia etmeye çalışmaktan başka bir şeye yaramıyordu. Hayattaydı belki ama makinelere bağlı olarak hayattaydı sadece. Hiçbir tepki vermiyordu hayatta olduğuna dair. Yatağın ucuna oturup yüzünü seyrettim. Umudum uyanmasından yanaydı. İstediğim tek şey uyanması ve mavi gözlerini bana göstermesiydi.

  1.      HAFTA

Gözlerimi tekrardan hastane odasında açtım. Tam 1 hafta 2 gün olmuştu. Ve hala hiçbir tepki yoktu fısıltıdan. Her gün her saniye yanındaydım. Yattığı yatağın yanındaki minik koltukta ya sabaha kadar oturup onun uyanmasını bekleyip kalp atışlarını izliyordum yada onunla beraber uyumaya çalışıyordum. Nadiren gördüğüm rüyalar artmış her rüyamda onun mavilerini görüyordum. Rüyalarım korkutuyordu artık beni. Onu görmek istemiyordum rüyalarımda. Her rüyamda ağlıyor ve bunun tek suçlusu ben olduğumu söylüyordu. Ama asıl korktuğum şey bu değildi. Asıl korktuğum şey uyandığı zaman da bana bunu söyleyecek olmasıydı.

Uyandığım minik koltuktan doğrulup onun yatağına adımladım. Hala hareketsiz şekilde yatıyordu. Minik ellerini avcumun içine aldım. Elleri her zamankinin aksine buz kesmişlerdi. Elleri ne olursa olsun sıcaktı onun, ama şimdi bir ölü kadar…

Another WorldHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin