'Muhteşem şans' 8. Bölüm

1.4K 42 1
                                    

Benim anlattıklarımdan sonra bakışlarımı tekrardan Zayn’e çevridim.  Dudaklarının arasından bir küfür savurup ayağa kalktı, o sırada gözlerime hakim olamayıp bedenini süzdüm. Siyah dar kotu ince bacaklarını ortatya çıkarıyordu. Ne de ince bacakları vardı öyle? Onun bacaklarının bende olmasını istediğimi düşündüm ama onlar onun için çok fazla uygundu inceydi ince olmasınada erkeksiydi. Beyaz tişörtü üzerindeki deri siyah ceketiyle uyum içindeydi. Tarzı oldukça iyiydi. ‘’Bugün burda kalacaksın.’’ Dedi sert sesi düşüncelerimden ve gözlerimin bedeninden ayrılmasına sebep olurken. ‘’Burda kalmak istemiyorum.’’ Dedim itraz ederek . Kapının ağzında durup bana döndü ‘’Başka seçeneğin mi var sanki?’’ dedi bana onun beni buraya getirdiğini hatırlatamak istercesine. ‘’Ben buraya gelmek istemedim. Beni buraya getiren sendin, şimdi beni lütfen evime götürür müsün?’’ dedim sesimi alçak çıkmartmaya çalışarak. Tepeye çkmaya çalışırsam eminimki bunu fark edecek ve iyi şeyler olmayacaktı, bu yüzden kibarca konuşmuştum. ‘’Kapa çeneni El! Ordan sana siktiğimin şöförü gibi mi görünüyorum!’’ Bu ani patlamalarından nefret ediyorum. Onun o iğneleyici sesinden ve beni herzaman küçük düşürmesinden nefret ediyorum. Ondan NEFRET ediyorum! ‘’Çok kabasın’’ dedim içimden ama Zayn’nin elaları kararırken bunu içimden söylemediğimi anlamam zaman almamıştı. Kapı ağzında dikilmeye son verip büyük admlarla tam olarak önümde durup bağırmaya başladı ‘’Seni o piçten kurtarıp buraya getirmem ve sana uyuman için izin vermem kabalık demek. Keşke seni orda görmezden gelip o siktiğimin orospu çocuğunun seni güzelce becermesine izin verseydim. Eminim bunu çok isterdin değil mi El? Onun gibiler tarafından becerilmek senin gibi sürtüklerin çok hoşuna giderdi değil mi?’’ Bunları beklemiyordum. Hemde hiç  beklemiyordum. Söylediklerinin yüzüme çarpışını hissettim . Canımı acıtmıştı. Ona daha önce sadece anneme ve Debby’e söylediğim şeyi söylemiştim ve o gelip bana bu sözleri layık görmüştü.  ‘’Şimdi, gel benimle. Dinlenmek istersin sanırım.’’ Gözyaşlarımı geri yollayıp onu takip ettim. Bu duygu değişimi nasıl oluyordu? 3 saniye önce o değilmiyidi bana bağıran? Şimdi nasıl bu kadar sakin davranabiliyordu? Merdivenleri çıktıktan sonra Eliyle bi odanın kapısını gösterdi. ‘’Sen burda kalıcaksın. Ben hemen şurdaki odadayım bi sorun olursa, yanıma gelme.’’  Söylediği şeyle hafifçe tebessüm ettim ama hemen yüzümden sildim.  ‘’Her şey için teşekkürler Zayn. Sanırm sen orda olmas-‘’ ‘’ Evet biliyorum.’’ Sözümü kendi sesiyle kesip devam etmeme izin vermeden kendi odasına girip kapıyı sertçe kapattı. Onu anlamak zaman alıcak gibiydi. Kendi odama girip etrafa baktım.  Çift kişilik bi yatak mavi bir çarşafa bürünmüştü ve oldukça düzgündü sanki hiç kimse kullanamaıştı. Yatağın solunda çalışma masası gibi bi masa vardı masanın yanında boy aynası duruyordu ayna camla karşı karşıya oduğu için ay ışığı aynaya yansıyordu.  Hafifçe gülümsedim. Ay ışığını severdim.Kapımın açılmasıyla irkilp gelen kişiye baktım. Zayn elinde siyah bir tişörtle karşımda duruyordu. Kapı çalma adabı diye bir şey vardı ama değilmi? Ben belki şuan üzerimdekileri çıkarıyordum? Onun evi olabilirdı ama bu bir misafirin odasına dalma hakkı vermezdi.  ‘’ Tişört getirdim bu şekilde uyuyamazsın diye düşündüm.’’ Demek düşünebiliyordu. Bana uzattığı tişörtü alarak teşekkür ettim. Odadan çıktıktan sonra tişörtümü ve şortumu üzerimden sıyırdım. Verdiği tişörtü kafama geçirirken onun kokusu burnuma sindi ve bu hafif naneli kokuyla burnum anında uyuşmuştu. Gerçekten çok güzel bir kokuydu. Bu kadar ruhsal anlamda pis ve kaba biri nasıl olurda bukadar güzel bir kokuya sahip olabilirdi. Düşüncelerimi kendime saklayarak yatağa ilerlerledim. Ayak ucundan yastıkların olduğu yere kadar emekleyip yorulmuş bedenimi yatağa bıraktım. Fazla yorgunudum bu yüzden hızlıca uyuyacağımı biliyordum özellikle bu kadar rahat bir yatakta iken…

‘’Kes sesini! Sana kesmeni söyledim!’’  eliyle ağzımı kapatmaya çalışırken hıçkırıklarım arasında boğluyordum. Bacak aramdaki acı gitgide artarken hissezleşiyordum. Gözlerimi açık tutmaya çalışıyordum. Bilincimi yavaş  yavaş kaybederken bunun imkansızlığını kabullenip kendimi göz kapağım ve göz çukurlarımın arasındaki karanlığa terk ettim...

Another WorldHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin