Another World

'Yeni His' 10. Bölüm

‘’Hadi ya neymiş o?’’

‘’Sensin.’’

Ne demekti bu şimdi? Neden seçmişti beni?  Ona ne yapmıştım? Neden sadece beni rahat bırakıp sıkıcı ve mahvolmuş hayatıma devam etmeme izin vermiyordu? Düşünceler içerisinde boğulurken Zayn’in kapıdan çıktığını henüz fark etmiştim. Görüş alanımdan çıktıktan sonra kasıkalrımdaki şiddetli ağrıyla dizlerim beni taşıyamadı ve yere yığıldım. Ağlamaya başladım ağrının verdiği acıyla, deli gibi ağlıyordum.

YAZARIN AĞZINDAN

Serseri kapıdan çıkatıktan saniyeler sonra minik kızın çığlıklar içerisinde acı çekişini belirten ağlayışını duydu. İçinden ‘’Bana küfrettiği için daha kötüsünü yapmadığıma şükretmesini dilerdim.’’dedi serseri adımlarını dahada hızlandırırken. Evet kız yine fark etmeden sesli düşünmüş ve ‘’Siktiğimin sikiği’’ gibi bir şeyler zırvalamıştı sessizce. Sanki bir fısıltı gibiydi aslında bu. Kız sesli düşünürken her zaman fıslıdardı. Buna pek kişi dikkat etmemişti, yani onun fısıldadığına. Ta ki Zayn onu tanıyana kadar. Serseri buna fazlasıyla dikkat etmişti nedenini bilmeden. Serserinin kıza Fısıltı ismini taktığı sadece onun ve beyninin arasındaki minik bir sırdı. Fısıltı’nın çığlıkları hala kulağında çınlıyordu. Yüzüne soğuk hava dalgası bir tokat gibi çarparken içinde oluşan kötü bir hisle sert bakışları anlamsızca kısılmıştı. Sahi, neydi bu yepyeni  duygu.  ‘Pişmanlık bunun adı seni gerzek.’ Serseri iç sesiyle irkildi. Onu uzun süredir duymuyordu. Pişmalığı nedendi peki ? Fısıltıyı ağlattığı için miydi? Belkide onun fazla olan masumluğunun etkisiydi diye düşündü serseri. Ama bir sürü masum kızın canını yakmıştı o oysaki. Hayır, bu masumluk dışında çok daha farklı bir şeydi. Sadece Fıslıtıda hissettiği bir şey. ‘Keşke onu parmaklamasaydım’ diye düşündü. İçindeki kaostan kurtulmaya çalışırken yepyeni bir şeyle daha karşılaştığını anladı serseri. Onu öptüğü zamandaki  his. Daha önce bunlada karşılaştığını hatırlamıyordu. O sadece bir kız bulur ve onu düzer ertesi gün yanında bile uyanmaya tenezzül etmez, Kızın yanına büyük miktar para koyar ve onu otel odasında çift kişilik yatakta parayla yalnız bırakırdı. Peki neden her kıza olduğu gibi Fısıltı’ya da aynı şeyi yapmamıştı? Daha doğrusu neden yapamamıştı? Aklındaki bu karmaşık sorularla yatağa attı kendini serseri. Uykuya ihtiyacı vardı serserinin. Bu düşüncelerden kaçmanın tek çözmü olarak görüyordu uykuyu…

ELMİRA’NIN AĞZINDAN

Sabah yüzüme tokat gibi çarpan rüzgarın etkisiyle gözlerimi açtım. Etrafa uykulu ve ağlamaktan şişmiş gözlerle bakıp nerde olduğumu anlamaya çalıştım. Beyaz duvarlada hiçbir leke gözükmüyordu, etraftaki hijyen kokusu burnumun direğini sızlatırken yüzümü buruşturdum. Yattığım yataktan kalkmak için kalçamı kaldırdığımda kasıkalrımdaki ağrı tekrardan kendini belli etmiş ve bütün bedenimi ele geçirince acıyla inleyip tekrardan kendimi yatağa bırakmak zorunda kalmıştım. Birkaç dakika sonra –Bana saatler gibi gelmişti- bir hemşire içeri girince gözlerimi aşk yaşadığım tavandan kaydırıp hemşireye baktım yanında Debby vardı. Debby’i böyle göreceğimi hiç düşünmemiştim açıkçası, o her zaman hazırdır. Saçları yapılı, eyeliner’ı dümdüz, mavi gözlerinin etrafında ince bir çizgi gibi sürmesi, dudaklarındaki koyu kırmızı ruju ve asla markasının ne olduğunu öğrenmeme izin vermediği parfüm kokusuyla o her zaman muhteşemdi. Ama şimdi çok farklıydı. Asla renginin belli olmadığı saçları dağalmış, eyeliner’ı akmış ruju silinmiş ağlamaktan şişmiş ve kızarmış gözleriyle o berbat görünüyordu. Sadece bu. Berbat. ‘’İyimisiniz bayan Stonzen?’’ hemşirenin yorgun sesi kulaklarıma dolarken düşüncelerimden sıyrılıp hemşireye balktım. ‘’E-evet sanırım.’’ Dedim. Sesimin çatlak çıkmasından dolayı istemsizce yüzümü buruşturup sesimin geri gelmesini umarak hafifçe öksürdüm, ama onun yerine boğazımdaki acıyla hemşire ve Debby’e  çokta iç açıcı olmayan inlemelerimden gönderdim. Hala anlamıyordum, neden burdaydım ben? Hemşire düşüncelerimi okumuş olucak ki söze başladı ‘’Arkadaşınız, sizi dün akşam evnizde baygın bulmuş ve kanamanız vardı. Neler olduğunu pek anlayamadık ama rahim duvarlarınızda büyük miktarda bir zedelenme var. Kanamanız şu anlık durdu ama devam etmesi endişesiyle……’’ Açıklamalar, açıklamalar, açıklamalar… Kimse ne olduğunu bilmiyor. Zayn’e delice bağırdığımı, onun beni öptüğünü, Beni… b-beni parmakladığını. ‘’ Bayan iyi misiniz’’ hemşirenin seiyle kendime geldiğimde yüzümü buruşturduğumun bile farkında değildim. Onaylarcasına başımı sallayarak yalancı bir gülümseme yolladım. Hemşire birazdaha ağrıma iyi gelmesi için şu iğrenç ilaç zırvalıklaından bahsettikten sonra odadan çıkıp beni Debby ile yalnız bıraktı ‘’Ah Tanrım! El ne oldu sana böyle? O-o halin ç-çok kötüydü v-ve b-en…’’ Sözlerine devam etmemesi için sözünü kestim çünkü devam ederse ağlıyacaktı ve bu benim en son istediğim şeyler arasındaydı. ‘’Bak Debby evde beni nası buldun bilmiyorum ama bak, ben şimdi iyiyim tamam mı? Lütfen sakin ol.’’ Dedim elini kavrayıp güven verircesine sıkarıken. ‘’K-kapı..’’

 ‘’Evet kapıyı biliyorum… Dinle, bunu şimdi konuşmayalım olurmu?’’

‘’Tamam. Ben işlemleri tamamlayayım yaklaşık 15 dakikaya çıkarız tamam?’’

‘’Tamam.’’ Onayı alınca istemeye istemeye yanımdan kalkıp kapıdan çıkarak gözden kayoldu. Ona minnettardım ve böyle bir arkadaşım olduğu için çok şanslıydım. Gerçekten.

1 HAFTA SONRA

ZAYN MALİK’İN AĞZINDAN

Bar kapısından geçince alkol ve sigara kokusu burnumu işgal etti. Aldırmayarak büyük adımlarla çocukların olduğu yere gittim. Harry’nin üzerindeki sürtük göz kırpınca arsızca gülümsedim. ‘’Hey çocukalar.’’ Dedim düz bir sesle onları selamalyarak. Hepsi başlarını sallyarak karşılık verirken bir içki ısmarlayıp barın önündeki sürtükleri gözlerimle süzerken kızılı gözlerime kestirip yanıma çağırdım. Yanıma gelirken yüzünde sürtükçe bir gülümseme vardı. ''Erkencisin bugün'' Harry'nin sesi düşüncelerimden ayrılmama yardım ederken ona orta parmakla karşılık verdim. Şu an tek istediğim rahatlamaktı. Yaklaşık 1 haftadır Fısıltı'dan haberim yoktu. Yanına gitmemiş ya da dışarda bir yerlerde bulamamıştım. Yarın sabah okuluna uğrayacağımı kafama not alarak kucağımdaki kız ile işimi halletmeye karar verdim...

Otel odasının kapısını açınca kızıl beni çekiştirerek içeri girmemi sağladı. Bir kaç dakika sonra ikimzde çırılçıplak kalınca içine sertçe girdim. Kızın inlemeleri gitgide artarken tek düşündüğüm Elmira idi. Sahi iyi miydi o? Jason'ın ona saldırırkenki hali aklıma gelince kızın kafasının yanlarındaki ellerimi istemsizce yumruk yaptım. Onu düşünmeden duramamamak beni mahvediyordu. Onun beynimde oluşturduğu kalabalıktan nefret ediyordum. Altımda deli gibi kıvranan kızın çığlıkları kulağıma dolunca neler olduğuna baktım. Fazlasıyla hızlanmıştm. Darbelerimi yavaşlatıp içinden çıktğımda kızıl hala inliyordu. Jason'ı düşünmek sinirlerimi fazlasıyla germişti ve acısını kızdan almıştım. Yataktan kalkıp cebimden yüklü bir mitar para çıkardıktan sonra yatağa fırlatıp otel odasını ve ardından oteli terk ettim. Gideceğim yer belliydi….

Arabanın kapısını sertçe çarparak arabadan çıkıtım. Eski kullanılış depoya ilelerken yumruklarımı sıkıyordum. Giriş kapısını arkamda bırakarak Jason’ın olduğu yöne ilerlemeye başladım onların görüş alanlarına girdiğimde yanındaki benden daha iri görünen adamlar beni engellemek düşüncesiyle soran gözlerle Jason’ın suratına bakarken Jason sorun yok dercesine başını sallayıp oturduğu yerden kalkarak yanıma geldi. ‘’ Bu güzel sürprizi neye borçluyuz acaba Malik?’’

‘’Nedenini biliyorsun.’’ Dişerlimin arasından yüzüne karşı tıslarken suratının ortasına güzel bir yumruk atmamak için kendimi zor tutuyordum.

‘’ Ah! Tabii. Elmira.’’ Dedi sanki aklına yeni gelmişçesine, ama ikimizde bunun alaydan ibaret olduğunu  biliyorduk. ‘’Bilirsin Zayn, seni orda bulmayı pek beklemiyordum. Açıkçası sen ‘masum’ kızlara önem vermezsin yada bütün kızlara mı demeliyim?’’ Alayla söylediği sözler kulağımı cırmalarken masum lafını elleri yardımıyla tırnak içine almıştı. ‘’Umursamam. Umursamıyorumda. Ama sırf onu korudum diye onu gözüne kestirmen saçma. O kızın ne benimle ne seninle ne de bizim aramızdaki olayla bir alakası yok.’’ Dedim kendimi sakin tutmaya çalışarak.

‘’Emin ol seninle ya da bizim olayımızla bir alakası yok Malik. Ama bilirsin benimle çok güzel bir ilgisi var dostum.’’ Alaylı sesi bir mesaj göndermek istercesine ton değiştirirken benim gözlerimden ölüm pırıltısı geçtiğine emindim. Bana bunu söylemesini bekliyordum ama bunu zevkle söylemesi sınırlarımı zorlamıştı. Sıktığım yumruğumu sert bir şekilde suratının ortasına geçirdim. Suratına gelen ani acıyla yere yılışını ve burnundan akan kanları zevkle izlerken konuştum. ‘’ Ondan zevk almış olabilirsin. Eminim penisini sana yedirirken de zevk alıcaksın Jason.’’ Siktiğimin korumaları Jason’ın yanına gelirken ben depodan çoktan çıkmıştım. Size yarın gideceğimi söylemiş olabirim belki ama hayır şimdi gitmek istiyorum. Elmira’yı hiç anlayamadığım bir sebepten görmek istiyorum.

Umarım bölüm hoşunuza gitmiştir. Hikaye ile ilgili iyi ve kötü yorumlarınızı bekliyorum. Seviliyorsunuz :) Xx