'Matruşka Bebeği' 11. Bölüm

1.2K 39 2
                                    

Geldiğimde saat oldukça geçti, sanırım gece 3 falandı. Kapı çalıp açması için beklemeye başladım. Hiç ses gelmeyince uzun bir süre zile basılı tutum elimi, umurumda değildi uyuyor olması. Tek düşüncem aklımda yaptığım planları hayata geçirebilmekti.

Elmira’nın Ağzından

Kapının sesini duyunca yataktan fırladım diyebilirdim. Yataktan düşmemek için can çekişirken kapı sesinin verdiği şokla kendimi toparlamaya çalıştım.  Yamuk yumuk adımlar ve uyku sersemi, ne olduğunu hala anlayamayan aklım ve bedenimle kapıya ilerleyip kilidi çevirdim. Doğru söylemek gerekirse bunu düşünmem gerekirdi. Başka hangi beyinsiz bu saatte evime gelirdiki?

 ‘’Ah! Sana da günaydın gün ışığım! Ne iyi ettin bu saatte gelmekte. Bende tam rüyalarımdan sıkılmış, birinin beni bu sikik zil sesiyle uyandırmasını bekliyordum!’’ Size önceden uykumu alamadan uyandığım zaman çenemi bir türlü kapatamadığımı ve her şeyi pat diye söylediğimden bahsetmiş miydim? Zayn söylediğim şeylerle kahkahalara boğulurken bense hala uykulu gözlerle ondan açıklama bekliyordum. Kapının önündeki hafif bedenimi kenara kolaylıkla itip içeri girdi, salona geçerek kendini koltuklarımdan birine attı ve bir güzel kıçını yaydı.

''Topla eşyalarını güzelim.''  elalarını mavilerime dikip benim hareketlenmemi beklermiş gibi kaşlarını havaya kaldırıp indirdi. ''Neden'' dedim. Sesim yeni kalkmamdan dolayı çatlak çıkmıştı ve kendi sesimden dolayı yüzümü buruşturup düzelmesi umuduyla hafifçe öksürdüm.

''Benimle güzel bir tatil geçireceksin diyelim.'' dedi çarpık gülümsemesini yüzüne takarak. Bu gülümsemeden bahsediyorum işte. Bu gülümsemeyi sevmiyorum. Tıpkı Merhababenkendinieğenmişzenginzüppenintekiyim gülümsemesi bu. Ve Zayn’i anlatan tek gülümseme olduğuna bahse bile girebilirim. ‘’Güzel? Senle?’’ dedim imalı ses tonumu devreye sokarak. Bana doğru yürürken yüzünden eksik olmayan gülümsemesi hala sürüyordu. ‘’Bilirsin, benim olduğum her yer, her şey güzeldir. Şimdi git ve eşyalarını tola.’’ İlk cümlesini oldukça alaylı bir şekilde söylerken ikincisinde fazla ciddiydi. Ve ben hala neler olduğunu çözebilmiş değilim. Yani söylesenize ne yapmaya çalışıyor bu çocuk? Ne tatilinden bahsediyor? 1 Hafta sonra gecenin üçünde gelip tatilden bahsediyor –ki bunun pek tatil gibi olacağından da emin değilim – Ve gelmiş bana eşyalarını topla diye emir yağdırıyor. Siz olsanız korkmaz mıydınız? Tabi ben yine cesaretimi toplayıp ona karşı çıkacaktım. ‘’Eşyalarımı falan toplamıyorum. Seninle hiçbir yere gitmem. Senin olduğun hiçbir yerde bulunmam. Şimdi defol evimden. Senin yüzünden şu kapıya ne kadar ödedim haberin var mı? Tekrar bir şeylerimi kırmanı istemiyorum beni anladın mı? Şimdi o aklındaki saçma düşüncelerini kendine sakla ve çık evimden. Gördüğün gibi uykum var ve uyumak istiyorum.’’ Söylediğimle gurur duyarmışçasına kollarımı göğsümün altında birleştirip yüzüme çarpık bir gülümseme yerleştirdim. Zayn’nin yüzündeki alaylı ifade anında giderken yüzünün gerilediğini hissettim. Beni elalarının kararmasının her saniyesine şahit ederken dişlerinin arasından konuşmaya başladı. ‘’Demek uyumak istiyorsun. Tamam sende arabamda uyursun.’’ Ayaklarım yerden kesilince küçük bir çığlık atıp o andaki refleksle gözlerim kapattım, güzlerimi açınca mükemmel bir popoyla karşı karşıyaydım. ‘’Zayn! İndir beni seni lanet olasıca!’’ Zayn merdivenlerden yukarı çıkarken ben, beni indirmesi için yalvarıyordum. Uyku falan kalmamıştı ve midem bulanıyordu. Eğer sizde baş aşağı sallanarak hareket ettirilseydiniz eminim mideniz bulanırdı. ‘’Zayn lütfen. Midem bulanıyor. Eyer bu güzel kıçına kusmamı istemiyorsan indir beni.’’

‘’Rahat dur.’’ dedi ve popoma şaplak attı. Ona cevap vermek için ağzımı açmışken Kafama aldığım darbeyle acıyla inledim ‘’Dikkat etsene Gerizekalı! Kafamı duvara çarptırdın!’’

Another WorldHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin