Selamlar..
Bölüm şarkısı: Model - Mey
İyi okumalar.
~
Kolumu sıraya yaslamış hocanın anlattığı konuyu dinlemeye çalışıyordum. Aslında dinliyor gibi gözükmeye çalışıyordum. Dersimiz fizikti ve aslında kendimi zorlamama gerek yoktu. Nasıl olsa anlamayacaktım. Zaten ben hangi aklımla sayısalı seçmiştim onu da anlamıyordum. Kısacası ben bir halt anlamıyordum.
Karnımdan sesler gelmeye başladığında tahtaya bakan bakışlarımı karnıma doğru çevirdim. Karnım guruldamıştı. Hep Ateş yüzündendi. Ayak üstü söylediğim yalanları elime yüzüme bulaştırınca bu işin altından nasıl kalkacağımı düşünmeye başlamıştım. Öğlende iştahım kaçmış fazla yemek yiyememiş, yediklerimse boğazıma dizilmişti.
"Canavar acıkmış." Yanımdan gelen sesinden ukalalık akan Ateş'le kaşlarım çatıldı. Ben bu çocukla tanıştığımdan beri ne çok kaşlarımı çatar olmuştum.
Erkenden yaşlanacaktım.
Kaşlarımı hemen düzelttim. "Allah korusun."deyip elimi önce kulağıma sonra da sıraya vurdum.
"Kızım sen hasta mısın?" Ateş'in büyük bir ciddiyetle sorduğu soruya tam kaşlarımı çatacaktım ki kendimi zorlukla durdurdum.
"Sanane." Kızım kelimesinden hoşlanmadığımı bile bile ikide bir kızım deyip duruyordu.
"Emre'nin anlattığı kadar varmışsın gerçekten." O hödükümsü abim bu çocuğa beni mi anlatıyordu?
"Ne anlatıyor ki abim?"
"Ne kadar iyi bir insan olduğunu, çok tatlı olduğunu, dünya bir yana sen bir yanaymışsın." Yüzüme kocaman bir gülümseme yayılmıştı. Abimin benim hakkımda böyle güzel şeyler demesi beni şaşırtmıştı. Canım abim ya.
"Sen gerçekten salaksın." Gülen yüzüm yavaşça solarken Ateş'in yüzüne doğru baktım.
"Sensin salak."
"Gerçekten inandın mı abinin seninle ilgili bunları söylediğine?" Ben artık saflığıma doymayayım. Birde kendime uyanık derim. Ben nasıl abimin benim hakkımda bu kadar iyi konuştuğuna inanabilmiştim. Kahkahalarla gülmeye başlayınca, ayağımın ucuyla ayağına doğru bastım.
"Ah."deyip sırıttığında elimin tersiyle bir tane çakasım geldi.
Görende bir şeyler yapıyorum sanır. Tövbe Estağfurullah.
Sınıftaki bakışlar bize dönerken derste olduğum aklıma gelebilmişti. Yanımdaki ukala hâlâ gülerken elimle koluna bir tane vurdum. Gözlerimle kaş göz işaretleriyle sınıfı gösterdim. Gülümsemesi yüzünde solarken, sert bakışlarıyla sınıfa doğru baktı. Bir bakışıyla herkes önüne dönerken buna şaşırmıştım.
Bu hoca niye bu çocuğa bir şey demiyordu.
"Marongutan." Ağzımdan birden çıkan kelimeyle bakışları anında bana döndü.
"O ne lan."
"Malla orangutanın karışımı senin yeni ismin." Kaşları çatılırken, sert bakışlarını yüzümde dolandırdı.
"Nereden buluyorsun böyle saçma şeyleri?"
"İnsanın başında senin gibi bir bela olunca her bir halt geliyor aklıma."
"Bana özel yani."deyip sırıttığında gözümü kapatıp derin bir nefes aldım. Benim gamzeli kişilere karşı zaafım vardı.
Şu çocuk her güldüğünde elimi koyasım geliyordu üstüne doğru. Yakışıklı piç ne olacak.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kolejdeki Serseri 1 (Tamamlandı)
Teen Fiction♥ Mizah #3 Ada elinde onu her fırsatta terlikle kovalayan bir anneye, yanına yaklaşan her erkeği geri püskürten hödükümsü bir abiye, onu çok seven bir babaya sahiptir. Çikolatalarını bebeklerim deyip seven, çikolatalı sütlerine aşkla bağlı, çiğ köft...