10.BÖLÜM PART 1
On dokuz yıl önce...
Ümit bey, her zaman ki gibi gece geç saatlere kadar şirketteydi. Karısı Esma hanım ile iki yıldır evliydiler. Ama bu evlilik bilinen aşk evliliklerinden değildi. Bağlılıkları verdikleri sözlerden ibaretti. Bu evlilik sadakat ve saygı üzerine kurulmuştu.
Eşi özel bir hastanede hemşirelik yapan Ümit bey, özel bir şirkette mali müşavirdi. Yaklaşık üç aydırda sekreteri ile olan yakınlıkları eşi ile arasına görünmez duvarlar örmüştü. Ve üç aydır eve geç gidiyor, ya da sabaha karşı gidiyordu.
Kapının açılmasıyla kafasını dosyadan kaldırdı. Karşısında gördüğü kadınla tebessüm etti. İki yıldır karısı için çarpmayan kalbi sekreterini görünce ritmi değişiyordu. Parmağındaki alyansı çıkarıp, cebine koydu ve ayağa kalkıp sevgilisine doğru ilerledi.
"Kalbimin neşesi gelmiş." dedi ve genç kadının yanağına bir buse kondurdu. Genç kadın inci gibi dizilmiş olan dişlerini sergilercesine tebessüm etmişti.
"Geldim, ama sen hala çalışıyorsun? Hani bu akşam beraber takılacaktık. Saat çok geç oldu." dedi işveli bir şekilde.
"Çıkalım güzelim. Hadi." diyerek genç kadının elinden tutup çıktılar.
İki genç o gece eğlence mekanların da içkinin dibini görürken, gecenin sonunda olmaması gereken durum olmuş; Ümit bey eşine verdiği sadakat yeminini bozmuştu. Esma hanımı aldatmıştı.
Sabah olduğunda Ümit bey, şaşkınlıkla yanındaki bedene baktı. Ferda yanında beyaz çarşafa sarılmış uyuyordu. Gece gerçekleşen olaylar bir bir zihnine akın ederken, elleri saç diplerini bulmuş çekiştiriyordu.
Aklına gelen Esma hanımla beraber gözlerinden yaşlar akmaya başladı. Verdiği sadakat yeminini çiğnemiş bir adamdı. Eşine verdiği sözü çiğnemiş bir adamdı. Hoş yaptığı şey adamlığa sığar mıydı orası muaammaydı.
Aceleyle üstünü değiştirirken yataktaki kırmızı lekeyle beyninden vurulmuşa döndü. Ferda'nın ilkiydi, ve ilkini evli bir adama vermişti. Olanları kaldıramayan Ümit, hızla buldunduğu evden ayrıldı.
Aradan geçen üç ay dan sonra Esma hanımdan aldığı bebek haberiyle ihanetin can yakan soğukluğu bedenini esir almıştı Ümit beyi. Çalıştığı şirkete gelip, kendisine bebek haberini verdiğin de Ferda gerçeği anlamıştı. Ümit bey evliydi, üstelik bir de bebek bekliyordu.
Bugün aldığı haberin sevinci kursağında kalmış, battığı günah çukurunda çırpınıyordu. Masasına geçip istifa mektubunu yazıp, masasına bırakıp şirketten ayrıldı. Karnında canı ve ihanetin tohumuyla.
Yıllar geçmiş, Elif sekiz yaşına geldiğinde Ümit bey şirkette son işlerini yapıyordu. Yıllar geçse de içindeki aşkı öldürememiş, Ferday'ı her yerde aramıştı. Ama boşa kürek çektiğini fark edip, ailesine yönelmişti.
Yola çıktığında çalan telefonuyla arabayı sağa çekip telefonu cevapladı. Kulaklarına gelen sesle içinde filizlenen özlemle dinlemeye başladı aşık olduğu sesi.
"Merhaba Ümit. Benim Ferda." diye mırıldanan sesle özlediği sesi duymanın sevinciyle gözlerini kapattı.
"Ferda..."
"Lafı uzatmayacağım Ümit. Fazla zamanım da kalmadı... ben ölüyorum Ümit, karına yaptığım hatanın bedelini ödüyorum belkide..." dedi genç kadın.
"Ne? Ne ölmesi Ferda? Ne bedeli? Senin bir suçun yok. Suçlu varsa benim..." dedi pişman bir sesle.
"Her neyse. Bunu sana söylemeyecektim ama, mecbur kaldım. Bizim bir oğlumuz var Ümit. Sekiz yaşını doldurdu, adı Mustafa, ben ölmeden önce onu birine emanet etmem gerekiyordu." dedi kısık bir sesle.
"Karını öğrendiğim zaman sana söylemekten vazgeçmiştim. Ona tek başıma da bakardım. Ama şimdi.. şimdi onu tek başına bırakamam Ümit, anlıyorsun değil mi?" dedi art arta gelen hıçkırık sesiyle Ümit kendine bir kez daha lanet etti. Bir kez daha nefret etti.
"O sana emanet Ümit. Zor bir çocuk Mustafa ama pamuk gibi bir kalbi var. Ne olursa olsun, ne derse desin onu yalnız bırakma. Senden son istediğim bu."
Bu konuşmadan sonra Ümit bey Ferda'nın yaşadığı yere gitti. Kızı aklına gelince gözleri doldu, bugün doğum günüydü. Ama artık bu yoldan dönemezdi. Mustafa'yı yalnız bırakamazdı.
Esma hanımı arayıp olanları bir bir anlattı. Son cümlesi ise;
"Belki geri döneriz, belki de dönmeyiz bilemiyorum. Ama onu yalnız bırakamam. Oğlumun bana ihtiyacı var." Olmuştu.
O sözden sonra yıkıldı Esma'nın hayatı, o sözden sonra öldü Ümit bey Esma hanım için. O sözden sonra Elif babasız kaldı...
***
Merhaba. Dün son vizemi de oldum ve bölüme yoğunlaştım. Biliyorum geçen bölümden kafanızda soru işaretleri kaldı biraz da olsa sorularınıza yanıt olmuş olacak.Part part olarak gelecek ve iki parttan olacak geçmiş bölümümüz olacak.
Tekrar bir hatırlatma olsun.
Geçmiş bölümlere oy vermeyen varsa rica ediyorum bir geri dönüş yapıp yıldızları parlatın.Dip Not:
Giriş bölümü düzenlenmiştir. Oraya da bir göz atın.Sizi seviyorum...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Elif || Texting ✔
Short Story•TAMAMLANDI• Ozan: Elif, seni çok seviyorum. Elif: Biliyorum, gece boyunca en az yirmi kere söyledin. Ozan: Sıkıldın mı? Elif: Hayır, duymak için onca zaman bekledim. Sıkılır mıyım hiç? Ozan: Çok iyi çünkü her gün, her an, her saniye duyacaksın. ***...