More Than 5 Friends 2: The Search For Paradise

10-The Call

Bu bölüm sırf Zayn'den ibaret.. Nerde, ne yapıyor, nasıl bir durumda görün istedim. Evet belki sıkıcı olmuş olabilir ama ondan bahsetmemek olmazdı açıkçası. Yorumlarınız çok değerli onları bekliyorum sdasd Koyduğum şarkıyla dinleyebilirsiniz. Bu bölümü en canayakın dostlarımdan birsine yazıyorum, onu çok seviyorum <3

5 Haziran. Bütün olayların üzerinden yaklaşık 3 ay geçmişti ve Zayn'in ne yaptığına dair en ufak bir fikri dahi yoktu. Şu 3 aydır ciddi bir anlamda yapayalnızdı. Kendine iki odası bulunan bir daire kiralamıştı ve sabah akşam hardal renkli -ki ilk zamanlarında kahverengi olduğuna inandığı- koltuğa oturur, bacaklarını üzerine her koyduğunda acı bir gıcırdama sesi çıkaran sehpaya uzatırdı. Tek yediği şey oturduğu binanın bir sokak altında bulunan butik bir pizzacıdan aldığı, üzerine koydukları malzemelerin plastik mi yoksa gerçekten yemek olduğuna inanmakta güçlük çektiği ince hamurlu pizzalardı. Yaşadığı hayattan bir parça mutluluk alamıyordu. Daima yorgun ve sinirliydi.

Liam ve Niall defalarca onu aramış ve onlarla beraber tatile katılmasını istemişlerdi. Gelirse bir şans, Isobelle ile araları düzelebileceğini garanti etmişlerdi. Nedense onun canı istemiyordu. Kolunu bile kaldırmaya üşenirken 10 küsur yıllık evliliğini geri kazanıp, delilercesine aşık olduğu karısını nasıl geri sahip olabilirdi ki?

Bu resmen delilikti.

Bu küçük daire de kalmadan önce yaklaşık 1 ay anne ve babasının yanında kalmıştı. Bu süre Zayn'e göre fazlaydı bile. Hem utanç verici bir durumdu, hemde her sabah uyandığında annesinin ona karşı olan acınası bakışlarıyla karşı karşıya kalıyordu. Babası ise bu durumla ilgili onunla tek kelime etmemiş, resmen tavır almıştı. Kendi başınaydı bundan sonra..

Sabah, gözlerini yine aynı kanepenin üzerinde kenarları soyulan, yüksek demir antenli televizyona bakarken buldu.

Şu salak reklamlar her zaman gereksiz ve fazla gürültülülerdi. Elini kafasına koyarak başını okşadı. Hafiften şakaklarından başlayan acı, ense köküne doğru gitmeye başlamıştı. Kesin yine migreni tutucaktı ve bir ay boyunca orada kalacaktı.

Halbuki yanında Isobelle olsa böyle olmazdı. Tarifini adı gibi bildiği bitki çaylarından yaparak onu iyileştirmek için elinden geleni yapardı, biliyordu.

Evden gittiği için hem pişmandı hemde bunun ikisi içinde daha iyi olacağını düşünüyordu. Yaptıkları bütün bu kavgalar çocuklarını derinden etkiliyor, onlar üzerinde kötü bir etki bırakıyordu. Logan belki de sırf bu yüzden bir yıl daha sınıf tekrarı yapacaktı. Oğlunun bütün başarısızlığını kendi üzerine yıkmıştı Zayn. Kızı ise bütün bu olanlardan sonra daha da içine kapanmış, sessizleşmişti. Issy'den bahsetmeye gerek bile yoktu. Evlerinin içindeki bu uyumsuz hava ikisinide olduğundan hızlı yaşlandırıyordu.

İşte bu yüzden gitmişti Zayn. Filmlerde gördüğü alkolik babalarının ailelerini terk etmesine benzemiyordu. O, sadece ailesinin yıkılmasını engellemeye çalışmıştı ve sandığından daha da başarılı olmuş gibiydi.

Dün gece telefonunda öylesine dolaşırken aklına Liam'ın instagramına bakmak geldi. Belki de içinden bir ses ona bakmasını israr etmişti. Liam, gittiği, bulunduğu yerlerdeki her türlü manzaranın, yemeğin, insanların resmini çekmeye bayılırdı. Dayanamadı, girdi. Sayfa açılır açılmaz ilk olarak karşısına arabada çekilen bir fotoğraf geldi. Objektif te Lily, Niall, Liam ve Issy vardı. Kamera Liam'ın elindeydi ve hemen yanında ki ön koltukta Lily oturuyordu. Arka koltukta da Niall ve ona kolunu uzatarak boynuna dolayan ve otuz iki diş sırıtan Issy bulunuyordu. Altında ise; "En değerlilerle tatil keyfi" yazıyordu.