Merhaba arkadaşlar. Bu benim ilk hikayem olduğu için acemi hikayem oldu. İyi veya kötü eleştirilerinizi bekliyorum ki ben de eksiklerimi görebileyim. Yorumlarınızı eksik etmeyin. Umarım okurken keyif alırsınız. Okuyan herkese sonsuz teşekkürler şimdiden. Keyifli okumalar...
1. BÖLÜM
DEFNE KARA ağzından;
'Defneeee'
Tanrım bu kızın sesi hiç kısılmaz mı? Sabah Neşe'nin o cırtlak sesiyle uyandıktan sonra yine Neşe'nin bizde kalması üzerine birkez daha düşünmem gerektiğini anladım.
'hadi artık kalksana yaaaa daha alışverişe gideceğiz ki bu bütün günümüzü alacak. Ve de her zaman takıldığımız kafeye yeni bi çocuk gelmiş oraya gitmeliyiz.'
-'alışverişi anladım da yeni gelen çocukta bize ne?'
'niye öyle diyorsun kızım yaa çocuk taş gibiymiş diyorlar. Çocuk çok coolmuş. Kimseye pas vermiyormuş. Çok gizemli gözüküyormuş ve de soğuk. Buna rağmen tüm kızlar onun peşindeymiş. Kafeye o çocuk geldiğinden beri tıklım tıklımmış o yüzden bizde bu çocuğu görmeliyiz. Anladın?'
'o zaman sana güle güle. Hiç ilgimi çekmedi biliyor musun?'
'Var ya bazen senin gerçekten kız olduğuna ya da senin erkeklerden hoşlanman konusunda şüphe duyuyorum. Kendine gelsene biraz ya doğana dön. Nasıl lise sona kadar kimseyle çıkmazsın, kimseye pas vermezsin. A ben gerçekten çok üzgünüm defne tamamen aklımda çıkmış çok özür dilerim neyse ben aşağı inip Zeynep teyzeye bakayım.'
Neşe sonunda susmuştu. Ama böyle susmamalıydı. Kalbime tekrar o kazığı sokup susmamalıydı. Lanet olsun yine aklıma geldi işte. İlk aşkım. Sanırım anne ve babamdan sonra beni başka kimse böyle yaralayamazdı. Geçmişimi geldiği yere yeniden gömüp aşağı indim. Neşeyle Zeynep teyze kahvaltıyı hazırlamıştı bile. Zeynep teyze anneannemin yardımcısıdır. Anneannem ve neşeden sonra en sevdiğim kişi Zeynep teyzedir. Her sorunumu dinleyip beni anlamaya çalışır.
Anneanneme kahvaltının hazır olduğunu haber vermek için bahçeye çıktım. Anneannem her zaman ki gibi çok sevdiği çiçekleriyle ilgileniyordu. Yanına gidip 'günaydın tontonum' dedim ve yanağına kocaman sulu bi öpücük bıraktım. O da 'günaydın kuzum' diyerek bana karşılık verdi.
Hep beraber kahvaltımızı yapmaya başladık. Neşenin az önce kırdığı pot yüzünden tuhaf bir şekilde hiç sesi çıkmıyordu. Anneannem tuhaflığı fark etmiş olacak ki neşeli bir şekilde ' ee kızlar bugün ne yapyorsunuz bakalım' diye sorup bizi bu tuhaf durumdan kurtarmaya çalıştı ve işe yaradı.
'alışverişe gideceğiz. Ordan da kafeye geçeceğiz. Yeni bi grup gelmiş de.' Dedim neşeye imalı bir şekilde bakarken. O da anlamış olacak ki yerinde kıpırdanmaya başladı.
Öğleye doğru evden çıktığımızda taksi evin önünde bizi bekliyordu. Taksiye bindiğimizde Neşe bana dönüp:
' defne ben çok üzgünüm istemediğin bir şeyi sana hatırlattım. Ben çok salağım. Gerçekten. Ne desen haklısın.'
Neşeye dönüp kocaman sarıldım. O da aynı şekilde bana karşılık verdi.
' affedeceğini biliyordum. Sen kıyamazsın bana seni çok seviyorum yaaa.'
' affettiğimi kim söyledi bakalım. Bir şartım var Neşe hanım o kadar kolay değil.'
Neşe bana hem mutlu hem zafer kazanmış gibi bakarken bir anda hevesini kursağında bırakmıştım. Kıyamaam. Ee sabahki uyandırılmamın öcünü almalıydım dimi :P
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sana İhtiyacım Var
ChickLitHayatta en değerlilerini kaybetse bile eski benliğine dönmek için çırpınan genç bir kız. Ve ailesi yüzünden yaşamını mahvetmeye hazırlanan genç bir erkek. Bu iki genç birbirine yardım edebilecek mi? Yaralarını beraber sarabilecek mi? Yoksa hayatı ol...