Bölüm 40

1K 38 8
                                    

       Hira'dan;

Karşımızda erkekler duruyordu. Mira'yla birlikte şok olmuştuk hızlı bir şekilde içeriye girdiğimde içereyi çok güzel süslemişlerdi. Erkeklere dönüp

''Can'ı arayın 10 dakika içerisinde burada olsun.'' Tabi ki de arayan Kıvanç'tı. Telefonı kapattığı gibi

'' 15 dakika içerisinde burada olucaklarmış.

Eylül'den ;

Okul çıkışı Can'la birlikte deniz kenara gitmiştik. Kayalıkların kenarına oturup

''Hayallerin neler ? '' böyle bir soru karşısında açıkçası şaşırmıştım. Hiç beklenmedik bir soruydu.

'' Nasıl yani ?? '' bana dönüp

'' Hiç hayallerin oldu mu en çok istediğin şeylerden birisi ne merak ediyorum? '' Düşündüm... düşündüm.. benim hayalim neydi diye düşündüm...

''Hayatım boyunca mutlu olmayı hayal ettim. Köpeğimin olmasını hayal ettim. Lunaparka gitmeyi hayal ettim. Sevgilimle birlikte bir gece bir terasta yerde yatıp yıldızlara bakmayı istedim. Tabi olmayacak duaya kimse Amin diyemez. '' kafasını salladı sessizlik oldu

''Aslında hayal deyip geçmemek lazım biliyor musun? herşeyi akışına bırakıp devam etmesini beklemen gerek. şu karşıya baksana, şu denize bak hangi yöne gideceğini kendisi belirleyemiyo. Şimdi sadece denizin sesini dinle '' sessizlik tekrar oluştu.

'' Güzel bir ses değil mi kafamı boşaltmak için hep buraya gelirim. Üzülsem, sevinsem,ağlamak istesem bile buraya gelmek isterim. Burası benim yerim. 2.evim olarakta bilinir. Az önce denizin nereye akacağı? nereye gideceği belli değil dedim değil mi? Benim hedefim belliyse sürünsemde, ucunda ölüm bile var ise bütün yollarım sana çıkıyor Eylül '' sımsıkı sarılmıştım. Yanımdan kalkıp arabaya gitmişti. Ben denizin sesini dinliyordum. Arkamdan birisi ''Eylüllll'' diyen Can'a baktığımda gel gel işaret ediyordu. Hızlıca yanına gittiğimde

'' Şimdi sizin eve gitmemiz gerek '' dediğinde

''tamam'' demiştim. Arabada sessizlik olmuştu. Eve gidene kadar hiç konuşmamıştık. Gözlerimi bağladığında ne olduğunu merak etmiştim.

'' Neden gözlerimi bağladın Can ?? '' Can kıkır kıkır bir ses tonuyla

'' işimiz var'' dediğinde daha çok meraklanmıştım.

Demir'den;

Eylül'ün gözleri bağladığında kapıyı açtığım gibi

''yenge gel koluma gir şimdi eve giricez.'' dediğimde gülmemek için kendimi zor tutuyordum. Can'a baktığımda ise Bagajdan büsbüyük bir ayıcık çıkartmıştı. Can ile göz göze geldiğimizde göz kırptığımı görünce o da bana göz kırpmıştı. hızlıca içeriye girdiğimizde Can elinindekini bir köşeye koyduğunda Eylül'ü ona teslim ettiğimde kızlar elinde tutukları konfetileri patlatmak için sabırsızlıkla bekliyorlardı...

Can'dan;

Gözlerini açacağım sırada çok heyecanlanmıştım. Yavaş yavaş açtığımda kızlar ellerinde duran konfetileri patlatmışlardı. Hep birlikte '' İyi ki doğdun Eylül '' diye bağırıyorduk. Karşısında  pastayı görünce güldü. Deniz

'' hadi geç dilek tut '' Eylül elimden tutup

''hadi birlikte üfleyelim'' dediği için kıramadım gittim tam üflerken de fotoğraf çekmeyi de ihmal etmeyen arkadaşlarım olduğu için minnettardım. Ayıcığı bıraktığım yere gidip elime alıp tam içereye girerken

''Lütfen bir saniye arkadaşlar '' Herkes bana bakıyordu ve herkesin sevdiği yanındaydı. Eylül'ün yanına giderken konuşmaya başladım.

 '' Az önce denizin nereye gittiği belli değil demiştim değil mi sana ? benim bütün yollarım 'sen' ömrüm 'sen' hayatıma giren'sen' şimdi seninle sevgilim. Seninle kavgamız, ağlamlarımız olucak asla ama asla seni bırakmayacağım.'' Ayıcığın elinde küçük bir kutu vardı. Ona uzatırken ağlamaya başlamıştı. '' İyi ki varsın'' diyerek bana sarılmıştı. kulağına yakınlaşıp

''sende iyi ki varsın  sen şuan doğum günü kızısın o yüzden ağlamayı bırak." Göz yaşlarını silip elimde duran ayıcığı alıp koltuğa koymuştu. Ayıcığın elinde duran kutuyu alıp açtığında ise Bir kolye E ve C harfleri vardı.  Yine bana sarılmıştı. Oradan bir dans müziği açılmıştı. Herkes sevgilisiyle dans ediyordu. Süper organizasyon olduğu için çocuklara minettardım. 

Pastalarımızı yediğimiz gibi kızlar Eylül'e bir sürprizi olduklarını söyledikleri gibi televizyona bağladıkları flash bellekle ilk önce çıkan resmi görünce şaşırmıştım. Şuan ekranda duran Eylül'ün resmen ifası vardı. Mira konuşmaya yapıyordu eline aldığı kumandayı mikrofon olarak kullanarak ilk önce

'' öhöm öhöm sevgili sevgilim ve sevgili kankalarım hepiniz hoşgeldiniz şeref verdiniz. Kıvanç, Özkan, Demir kuvvetli bir alkış aldığı gibi mira devam etti.

'' Alkışlarınız için teşekkür ederim. Öncelikle Can enişte Eylül'ü program sonuna kadar sıkı  sıkı tutarsan sevinirim. '' Eylül tam birşey diyeceği sırada elimle ağzını kapattığım gibi Mira tekrar konuşmaya başladı

" aynen böyle yapacaksın enişte tebrik ederim. Şimdi sevgili konuklar programımız başlamak üzere gülerken ağlarsanız masanızın üzerinde duran peçete sizin yardımcınız olacaktır."

Mira konuşurken Deniz'de masamızın üzerine peçete koyuyordu. Mira devam etti

'' Deniz hanım teşekkür ederim. Şimdi bu gördükleriniz ilk olacaktır.(medya) Videolar, fotoğraflara karşı lütfen kendinizi kaybetmeyin. Eylül şuan saydırıyordu. Şimdi geriye yaslanın ve izlemeye başlayın '' sözü bittiği gibi koşarak Demir'in yanına gitmişti. herkes hazırdı. İlk önce resimdi. Dudağını büzmüş bir şekilde resmi vardı. Güldüğümü görünce

''komik değil gülmesene" diyordu ama kendiside gülüyordu. Bir diğeri ise kızlar evde uzun eşşek oynuyorlardı. Bu sefer bütün herkes gülmeye başlamıştı. Eylül tam atlayacağı sırada bütün kızlar etrafa kaçmışlardı. Bir diğeri ise Eylül uykuluyken merdivenlerden aşağıya inerken ki düşüşü ve kalktığı gibi etrafına bakıp

'' o neydi lan '' derkenki videosu, kızlarla birlikte saçma sapan çekindiği resimler ve bir sürü videoları izlediğimizde herkes yerde gülmekten karnına ağrı girmişti.

 Eylül ayağa kalktığı gibi Mira'yı kovalamaya başlamıştı. Mira gülmeye devam ediyordu Eylül ise elinde tuttuğu yastıkla Mira'yı kovalıyordu. Hira'ya baktığımda ise bir sinsilik peşinde olduğunu gördüğümde ayağını kızların koştuğu yere doğru uzatmıştı. Mira takılıp düştüğünde Eylül Mira'nın üzerine atladığı gibi

''ya ama sen niye benim fotoğraflarımı paylaşıyorsun ki. '' Mira gülerek

'' en çok güldüğüm merdivenlerden düştüğün '' dediğinde Deniz ayağa kalkıp altta kalanın canı çıksın. Aha şimdi bu izlenirdi. En altta Mira onun üzerinde Eylül onun üzerinde Deniz atlamıştı. Hira'ya baktığımda koltuğun üzerine çıkıp

'' Demir enişte özür dilerim'' deyip bir anda kızların üzerine atlamıştı. Tabi bu arada Mira bas bas bağırıyordu.

''Yardım edin '' Demir ayağa kalktığı gibi Mira'yı kurtarmaya çalışırken bende Demir'in üzerine atlamıştım. Benim üzerimde tahmin ettiğim kadarıyla Özkan vardı. Şuan canım cidden çıkmıştı. Demir'İ tahmin edemiyordum. Bir anda üzerimizde ağırlık kat kat artmaya başlamıştı. Kıvanç atladığı gibi Demir

'' lan geberdim geberdim '' dediğinde. Kızlar ayağa kalkıp bir anda bizim üzerimize binmişti. 2 ve 3 kat daha çok artmıştı ağırlığımız. Ben cidden bu kadar ağırlığa dayanamıyordum. Demir nasıl dayanyordu bilmiyordum. Bir anda Mira bağırdığı için herkes yana düştüğü gibi Mira'nın yanına gittiğimizde Mira hızlıca ayağa kalkıp Demir'e sarıldığı gibi bize dönüp

'' lan benim sevgilimin canını çıkartmaya meğillimisiz '' dediğinde Demir'de gülümseyip

'' sevgilim haklı öldürmeyemi çalışıyonuz oğlum.'' dediğinde herkes kendini koltuklara attığında.

'' Şimdi gençler şaka maka saatte geç oldu kalkalım yarın okulda görüşürüz kızlar diyerek herkes ayağa kalkıp biz gidelim artık '' dediğimde erkeklerde anlamıştı saatin geç olduğunu. 

 Mira'dan 

Herkesi yolcu ettiğimiz gibi bizde etrafı ve bulaşıkları yıkadığımız gibi yatağımıza girmiştik. Yorucu bir gün daha geçirmiştik.

Hayaller Doğru: LiseHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin