Memories [MEWGULF]

→1←1/2 m

"Tamam çocuklar düğünden önce Çinde olacağım."

"Yah! Hepiniz aynı anda bağırmayın anlamıyorum.Beni bir daha rahatsız ederseniz inip gelmeyi iptal edeceğim."

Gulf kapattığı telefonla trenin paslı kapısından içeri geçerek kendi vagonunu aramaya başladı. Neden tren tercih ettiğini bilmiyordu. Uçakla bir günden az bir sürede Avusturalyadan Çine gidebilirdi ama nedense bunu istememişti. Belkide sıradan hayatına macera istediği içindi ama bir şeyler onu bu eski trene çekmişti bunu inkar edemezdi.

Nihayet kendi vagonunu bulup oturduğunda içindeki heyecanı ilk kez trene bindiğine yoruyordu. Saatini kontrol ettikten sonra trenin on dakika sonra kalkacağını fark etmesiyle evden daha geç çıkmadığı için kendini bir sürü çikolatayla ödüllendirecekti.
Çünkü kendini bildi bileli dakik bir insan olmaktan en uzak kişiydi.

Eşyalarını üst bölmeye yerleştirdiğinde yerine iyice yayılıp uzun sürecek yolculuğunun tadına varmak için trenin demir rayları aşındırmasını bekledi. Bunun için bile şuan içi kıpır kıpırdı.

Düdük çalmış dışardaki fazla kalabalık olmayan topluluk yakınlarına el sallayıp
"iyi yolcuklar"diye bağırırken raylardan yükselen sesle  trenin hareket etmesiyle karşısında aniden oturan adamla pencereden bakışlarını alıp nefes nefes kalmış kişiye baktı.

İlk izlenim önemli derler ama Gulf şuan çok farklı şeyler için de kaybolmuştu.

Adam gülümser bir ifadeyle elini uzatıp "Sanırım yolculuk boyunca birlikte olacağız.Ben  Mew." dediğinde Gulf duygularından arınıp aynı ifadeyle gülümseyip;
"Bende Gulf Kanawut , yani Gulf memnun oldum"derken Mew'in gülümsemesi daha da genişlediğinde Gulf bu durumdan hoşlanmayıp elini hızla kendine çekti.

Mew konuşmasına devam ederek kafasını yavaş hareket eden trenin camına çevirdi.

Gulf ise bir kaç dakikadır tanıdığı adamın anlattıklarından tek bir şey dahi anlamadığı için sadece başıyla onaylayarak daha sonra onun gibi geride kalan evleri izlemeye koyuldu. Sonuçta uzun bir süre boyunca yan yana kalacaklardı elbet onu anlayacağı bir nokta olurdu.

.

.

.

Tren şehirden uzaklaşmış yolcular sessizleştiğinde Gulf  farkında olmadan karşındaki yüze bakıp duruyordu.

"Tuhaf "diye düşündü.

Burnunu yakan koku kalbini de yakıyordu.Neden birden böyle hissettiğini bilmiyordu ama biraz uyusam iyi olacak diye uykusuzluğa yormayı tercih etmişti.

Kalbi, ruhu bir şeyler için heyecanlıydı ama bunun şuan bir önemi yoktu. Karşısında gözlerini kapatmış huzurlu görünen adamın çehresinde kayboluşunu neyin arkasına saklamaya çalışsa boştu.Zaten onun uyuduğunu fark etmesiyle az önceki uyuma isteği kaybolmuştu.

Eline aldığı defterine fazla ses çıkarmadan adamın yüzünü karalamaya başladı.

İyi bir ressam olmak bunu gerektirirdi. Yer makan farkı olmadan fotoğraf gibi her şeyi resmetmek tek tutkusuydu. Elleri sanki ezbere bildiği yüzü çizerken gözleri kapalı adamın bir an gülümsediğini fark etse de umursamayıp tekrar çizmeye devam etti.

Mew  ise hatırladığı anıyla gülümsemesini durduramamıştı.

.

.

██████████

"Ahhh, yavaşşş, burası -ıhmmm çok dar hareket edemiyorum Suppasit "

"Gulf kafayı yiyeceğim. Bir saniye tek bir saniye bile senden uzakta olmak istemiyorum. "

Işıkları yanıp sönen trenin küçük tuvalet kabininde Gulf yüzünü görmediği adamı delirmişcesine isterken siktiri çekmiş üzerindekileri hızlıca indirmeye başlamıştı.

"On saniye içinde soyunmuş olmazsan vazgeçer, seni çıplak resmetmeye başlarım ."Diye Gulf   yüzünü seçemediği  adamı kapıya itip dudaklarına sert bir öpücük için yapıştığında büyük ellerin çıplak kalçalarını okşayıp kendine bastırmasıyla cevabını almıştı.

"Ihm-On saniye çok uzun Gulf"

Gulf kulağını emen dudaklardan kurtulup geri çekildiğinde onu santimler ötesinde izleyen en olmadık insanın kusursuz görününen bedenine bakarken adam üzerindeki son parçayı ayaklarının altına bırakmıştı.

"Bu olmamalı biliyorsun değil mi? Hedefin seks değildi."

Diye Gulf hala loş ışıkta tam görmediği adama bedenini tamamen yasladığında karşısındaki adam derin bir iç çekip tüm ömrünü orada geçirmek için yanıp tutuştuğu boynuna dudaklarını bastırmıştı.

"Boşver. Ben doğduğumdan beri hiçbir şey olması gerektiği gibi değil. Ama sen.... Benim olması gereken tek doğrusun Gulf .Tüm dünya yanlış dese de önemi yok."Diyerek dizlerinin üzerine çöküp ellerini yanaklarından çıplak teninden aşağıya, kasıklarına kaydırdığında Gulf dar kabinde ölecekmiş gibi hissetmişti.

"Her şeyin kusursuz. Her şeyin...Seni onlara veremem.Yalnız benim olmalısın." diyerek Gulfun kendisinin bile bilmediği zevk noktalarına ulaşıp ıslak öpücükler bırakırken ağzına aldığı üyesiyle esmer olan raylardan çıkan sesleri bastıracak kadar yüksek bir inleme yükselmişti.

"T-Tanrım.Senin olmak delilik ama istiyorum.Uzun sürmesi tehlikeli  olacak lütfen şimdi hızlı -ahh !" Gulf hızla yüzünün kabine dayatılıp kalçasında hissettiği ağrıyla arkasındaki adamın ağzını kapatan eline dişlerini geçirmişti.

"Üzgünüm Gulf ...Dediğin gibi olmayışımızı fark etmemeliler. "Diye kendini tamamen içine itip ritmini hızlandırdığında Gulf tamamen zevkten gevşemişti.

███████████

Gulf nefes nefese gözlerini açtığında karşılaştığı karanlık ve hatırlamadığı görüntüyle korkusu daha da artmış, nerede olduğunu anlamak için panikle ayağa kalkmıştı ki kucağındaki kalem ve kağıdın düşmesiyle yerinden sıçramış ve tüm bunlara bileğini sıkıca tutan bir el de eklendiğinde yüksek bir çığlık atarak bilincini kaybetmişti.

"Sikeyim! "

"Jack ilaçlarını bul çabuk! "

Mew kucağındaki adamın solgun yüzüne dokunduğunda aynı hatayı ikinci kez yapmak üzere oluşunu umursamamıştı.