5 Bölüm

45 10 7
                                    


"Her acı, senin açtığın kadar derin değil."

Medya:Ecrem



===='Mert'===

Direk Beyazıt'in odasına girdim. Her yer cam kırıklarıyla doluydu. Yatağın üstünde bir adet Beyazıt ve Meriç vardı. Beyazıt'in elinden kanlar geliyordu biran ağzımdan,"siktir" kelimesi kaçtı direk Meriç'e baktım oda şoktaydı ve direk odadan hemen çıkıp ecza dolabına koştum gerekli malzemeleri alıp odaya geri döndüm. Beyazıt'in yanına oturdum eline baktım çok fena olmuş ancak doktora gidip dikiş atılması lazım ama Beyazıt gitmez, en iyisi doktoru aramam lazım yine odadan çıkıp doktoru aradım. O işi de haletim ama Beyazıt geldiğinden beri çok değişik davrandı eski Beyazıt değil de başka birisi var sanki . Bir şey var ama bize söylemiyor acaba ne. En sonunda doktor geldi odayı gösterdim, odaya girip Beyazıt'in eline baktı bide bana sonra şunu söyledi . "Bunu burda halledemeyiz hastaneye gitmemiz lazım belki elinin içinde cam parçası olabilir hastayı tehlikeye atamayız." Ben direk Meriç'e baktım ama o da birşey söylemiyor ben de mecburen Beyazıt'in yanına gidip."kardeşim hadi kalk hastaneye gidelim elin çok kötü." Sadece bana baktı ve ayağa kalktı bende ona yardım ettim ve arkamızdan Meriç'te geliyordu.

En sonunda hastaneye geldik. Direk Beyazıt'in eline baktırdık allahtan kötü birşey yok ufak tefek çiziklere dikiş atıldı ve sonunda bitti. Doktordan çıktık arabaya bindik sahile indik zaten hava kararmiştı biraz hepimiz bir temiz hava almamız lazım.

     ==='Meriç'===

Beyazıt odasında birşey kırılma sesi geldi bir an kendine birşey yaptı diye çok korktum. Direk Beyazıt'in odasına daldım yerde camlar vardı. Gözüm kardeşimi aradı odada yatağın üstünde oturmuş elinden akan kanları izliyor du kardeşim hiç bu kadar kötü olmamıştı aslında bir kere olmuştu ama sonra toparlandı acaba şimdi ne oldu da böyle kötü oldu zaten buraya geldiğinden beri çok tuhaf davranıyordu. İnşllah kötü birşey yoktur eğer varsa kardeşimin böyle üzülmeye devam ederse bizde onunla beraber üzülürüz.

Çocuk ken çok güzel eğlenmiştik yapmadımız şebekeleri say say bitmiyor.

En son 2006  yıl yaz ayında daha 6 yaşındaydım ve daha yeni okula başlamıştım hiç arkadaşım yoktu çünkü ben kimseyle arkadaş olmak istemiyordum. Bir arkadaşım vardı oda gitti burdan ve yanlız kalmıştım o gidince bende hep tek takılıyordum takı o güne kadar. Okulun bahçesinde iki çocuk bana vuruyordu ben de onlara vuruyordum ama hiç bir şey olmuyordu, ben tek onlar iki kişilerdi gücüm yetmedi ve artık yorulmuştum. Bir an o iki çocuk yerdeydi benim yaşlar da iki çocuk onları dövdüler ve onları bıraktılar sonra yanıma geldi " iyimisin " evet dedim ve elini uzatı beni yerden kaldırdılar.

"Merhaba ben Beyazıt "

"Bende Mert senin adın ne?"

"Benim adım Meriç tanıştıma memnun oldum bide beni kurtardınız için teşekkür ederim "

"Rica ederim ozaman sende artık bizim kardeşimizsin tmm"

"Nasıl kardeşinim sizin Mert?"

"Artık hiç ayrılmıcaz ne olursa olsun bir birimizin arkasında durcaz sözmü"

"Söz "

"Söz"

"Söz"

Bu söz bizi hep beraber yaptı. Eğer onlarla tanişmasaydım ne olurdu acaba ama yine de iyi ki onlarla tanışmışım iyi ki onlar benim arkadaşım hepimiz bir birimizin arkasında duruyoruz hep beraber sorunlarımızı hale diyoruz inşallah bu dostluk hiç bozulmaz.

    Bir Minik Aşklar Kenti. #Wattys2018                             Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin