2.Bölüm (Borç)

6.7K 373 57
                                    

"Derdimin Dermanı Sensin
Bana Bir Duanın Amini Gerek "

Multimedya: ( Güneş)
Selamün aleyküm arkadaşlar bölüm geciktigi için sizlerden özür diliyorum inşallah bu bölümü beğenirsiniz
İyi Okumalar

" Artık neyin olduğunu söylemeyecek misin " diyerek benden cevap bekleyen arkadaşıma döndüm.
Ona son iki gündür kâbuslarımda kahve tonlarında gözleri olan adamı gördüğümü nasıl anlatacağımı nereden başlayacağımı bilemedim. Ona baktığım da Hira da benden cevap bekliyordu. 2 hafta önce polise şikayet ettiğim adamı kâbuslarım da olduğunu anlatmaya başladığım da... sandalyesinde arkasına doğru yaslanarak beni dinlemeye başladı.
Anlattığım da o iri gözlerini kocaman açıp bana bakmıştı. Hira da bu duruma şaşırmıştı sonra kendini toplayıp bana bakarak:

"Bence bu kadar takma kafana Güneş birşey yapamaz o adamı şikayet etmekle en iyisini yapmışsın. Bak hapishaneden çıksa sana zarar veremez adalet diye birşey var.
Sen kafana çok taktığın için bu adamı görüyorsun. "

Bu sözleriyle beni teselli etmeye çalışıyor du ama ben hala düşünüyorum bana söylediği son cümle "hayatını mahvedicem" demişti gerçekten karşıma çıkar mı? diye korkuyorum bunun için her namazımdan sonra dua ediyorum.
Hira nın söylediğine "inşallah Hira gerçekten korkuyorum bu konuda"
diyerek cevap verdiğim de yanıma yaklaşıp elimi tutarak...

" Korkma ben yanındayım hiç birşey olmayacak" diyerek bana sarıldı. İyi ki varsın sonra bana dönerek:

" Hadi beraber kahve içelim"

" Yok canım şimdi eve gitmeliyim birazdan babam gelir. "dedim. Hira da tamam dediğinde onunla vedalaşacağım sırada arkamdan;

" Güneş " diye seslenen onun sesini duyduğum da kim diye sorarsanız o Hira nın kuzeni Bilal di hatta süt kardeşiydi. O çocukluğumdan beri sevdiğim kişi onun beni sevdiğini bile bilmiyorum. Aramızda iki yaş vardı. Arkamı döndüğümde karşımdaydı.
O bana bakıyordu ama ben bakamıyordum gözlerim yere bakıyordu.

" Hoşgeldin Bilal neredeydin sen " diyerek konusmaya başlayan Hira ya Bilal

"Dersteydim anca çıktım çok ders vardı. Hadi gelin birşeyler yiyelim "

Başımı yerden kaldırıp ona baktığım da gözlerini kısarak benden cevap bekler gibi bana baktı. Hira ya baktığım da Hira Bilal'e;

"Güneş eve gidiyor kuzen. Beraber birşeyler yiyeceğiz "

Bilal de başını eğerek "neden" diye sorduğunda gözlerim hala yerdeydi. Ona bakmak istedim ama haram gözlere bakamazdım o da bakmıyordu.

"Babam birazdan eve gelir o yüzden siz kuzen birşeyler yiyin " dediğim de Bilal:

"Güneş beni bu baş belasıyla mı bırakıyorsun neyse bu başbelasını çekicez artık. "

" Asıl sensin o başbelası " diyerek Hira Bilale kızdı. Her gün böyle birbirleriyle şakalaşırlardı. İkisi ni de çok seviyorum onlarla vedalaşarak Allah a emanet olun diyerek yanlarından ayrıldım.

Yavuz dan...

Bugün mekana gelmeye karar vermiştim. 10 gün hapishanede olduğum dan dolayı doğru düzgün birşey yapamadım. 2 hafta önce bir kız yüzünden hapishane ye girmiştim
Ama onu bulduğum da bunun hesabını verecek... Her gün bunun için plan kuruyordum. Bir kaç gündür o kız hakkın da araştırma yapmıştım.
Üniversite ilahiyat fakülte öğrenci si
Benim işime karıştığı için çok pişman olacak.

" Abi bu akşam mekanı açıyoruz değil mi " diyerek oda ya dalan onur a sinirlenmiştim.

" Ne lan ne diye kapı yı çalmadan giriyorsun "

" Tamam abi sinirlenme " diyen onur beni sakinleştirmeye çalışıyordu. Sinirlendigim de neler yapacağımı çok iyi bilen beni iyi tanıyan arkadaşım onur du. Onur benim yetimhane den arkadaşım. Ben Yavuz Dinçer yetimhane çocuğuydum o yetimhane günlerimi hatırlamak bile istemiyorum.

" Evet bu akşam mekanı açıyoruz bir kız yüzünden işlerim yarım kaldı. O kız hakkında iyice araştırma yaptın mı onur "

"Yaptım abi kız annesini çocukken kaybetmiş babasıyla beraber yaşıyor abi bu kıza ne yapacaksın"dedi. B
Bende düşünüyordum.

"Ben ne yapacağımı bilirim sen bu konu ya karışma şimdi git. Adamlara söyle mekanı hazırlasınlar."

Onur kafasını sallayıp odadan çıktı.
Bekle beni Güneş yılmaz cehennemin olacağım.

Güneşten...

Eve geldiğim de ilk işim duşa girmiştim saçlarımı kurutup akşam namazı mı kıldıktan sonra oturma odasına geldiğim de babam hala gelmemişti neredeyse hava kararmıştı akşam ezanı çoktan okunmustu babam hala gelmedi bu saatte kalmazdı. Biraz daha babamı beklemeye başladım onun için yemek hazırlamıştım. En iyisi babamı aramaktı telefonu elime alıp babamı aradım ilk çalışta açmadı ikinci defa aradığımda:

" Alo güneş " diyerek telefonu açtı.

" Baba neredesin akşam oldu seni merak ettim yemek hazırladım. Ne zaman gelecek sin?"

" Kızım beni bekleme ben bu akşam geç geleceğim işim var sen yemeğini ye " birşey dememe izin vermeden telefon u kapattı. Babam böyle yapmazdı sesi de tuhaftı iyi değil di. Allah'ım neler olduğunu bilmiyorum sen herşeyin en iyisini bilensin.

Yavuz dan...

Mekana geleli 1 saat olmuş tu özel odam da onurla beraber oturuyorduk. Adamlarımdan biri kapıyı çaldığında gir diye komut verdim. İçeri girdiğin de

"Abi müjderilerden biri kaybetti parayı ver diyoruz ama param yok diyor " dediğinde;

" Tamam çık geliyorum "dedim. elimdeki içki bardağı ni duvara fırlatıp odadan çıktım. Arkamdan onur da geliyor du
Kimmiş bu borcunu ödemeyen adam
Yanına geldiğim de adamlarım o iki adamı tutuyordu.

" Hanginiz borcunu ödemeyen"

Sağ tarafımdaki adam " Yavuz bey borcunuzu ödeyeceğiz bu arkadaşım Ahmet yeni geldi bu mekana ve oyunda kaybetti ne olur bize zaman verin." dedi. Adının Ahmet olduğunu öğrendiğim adam;

" Borcunuzu ödeyeceğim bana zaman verin." Allah'ım ben ne yaptım kumarı bırakmıştım şimdi yine arkadaşıma uyup oynadım ve kaybettim kızım Güneşime söz vermiştim beni affetmeyecek
Affet ne olur kızım babanı affet

Ahmet denen adama yarına kadar zaman verdim. Oda ya geldiğim de onur da arkamdan geldi. ona:

" Onur bu adam kim araştır bu adam hakkında bilgi istiyorum."

İnşallah bu bölümü de beğenmişsinizdir okuyucularım
Yorum ve votelerinizi bekliyorum
Allah a emanet olun...😍😍








KARANLIĞIMIN GÜNEŞİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin