"Güzelim hadi uyan geldik"
Sevdiğim adamın sesini duyunca gözlerimi açtım. Yol boyunca uyumuştum. Etrafıma baktığımda insanlar uçaktan iniyorlardı.
Yavuz elimi tutup bizde uçaktan inmeye başladık. Uçaktan indikten sonra bavullarımızı bir görevli getirdi.
"Vay be çok güzel burası"
"Aynen Güneşim daha görecegin yerler var." dedi.
Hayranlıkla etrafımı izliyordum.
Daha cok göreceğimiz yerler vardı.
Şimdiden çok beğendim. Bir kaç dakika sonra bizi almaya bir araç gelmişti. Aracı getiren kişi anahtarı Yavuz 'a verdikten sonra gitti.
Yol boyu cam dan etrafı izliyordum.
Çocukluğum dan beri gelmeyi cok istediğim yerdeyim... Araba yolculugumuz sessiz devam ediyordu.
Uzun bir yolculuktan sonra araba bir hotelin önünde durdu. Sevdiğim adam arabadan indi arkasından bende ineceğim de kapımın açılmasıyla kocama baktım.
"Buyrun hanımefendi"
Elini uzatmış bir şekilde bana gülümsüyordu. Bende elimi verip gülümseyerek arabadan indim.
Bavullarımızı hotel görevlisi alıp içeri taşıdı. Hayranlıkla taş tan yapılmış hotele bakıyordum. İçeri girdiğimizde
resepsiyon oda numaramızı söyledi.
İşlem bittikten sonra odamıza çıktık.
Odamıza girdikten sonra etrafa baktım. Oda baya büyüktü.
Yatağa doğru baktığımda şoke ol olmuştum. Yatak kırmızı güllerle doluydu. Banyo ya girdigim de küvetin de kırmızı güller ve mumlarla dolu olduğunu gördüm. Anladım ki burası balayı için döşenmiş. Banyo dan çıktığım da kocamın üzerinin çıplak gördüğüm de bir an da elimle gözlerimi kapatmıştım.
Bir anda elimin üzerinde sıcak elleri hissetmemle ona baktım.
"Güneşim artık gözlerini kapatmana gerek yok"
Haklıydı. Bir an refleks anıyla gözlerimi kapatmıştım. O artık benim gerçek kocamdı. Yakınımda olunca nefesimi kesiyorsun adamım...
Ayaklarımın yerden kesildiğini anlayınca bu adam ne ara beni kucağına almıştı.
"Duşa girecektim ama düşündüm de beraber duşa girelim."diyerek bana sırıtıyordu. Gözlerimi kocaman açmış ağzım aralanmıştı. Dudaklarımda sıcacık nefesini hissetmemle cevap vermeme izin vermeden dudaklarımı öpmeye başladı. Bende sevdiğime karşılık vermiştim.
***
Duştan çıktıktan sonra üzerimi giyindim. Beraber duş almıştık.
Saç kurutma makinesiyle saçlarımı kurutmaya başladım. Yavuz da üzerini giyinmiş yatağa uzanmıştı.
Yol yorgunluğu olduğu için biraz dinlenmeye karar vermişti.
Saçlarımı kuruladıktan sonra yatağa
yanına uzanmıştım. Kollarımı onun bedenine sararak sarıldım.
O da bu hareketimi farkedip kollarını bedenime sardı. Kaç dakika dır bu şekilde yatıyorduk. Kafamı göğsünden kaldırıp yüzüne baktım.
Gözleri kapalıydı. Ne ara uyumuştu.
Ellerimi yüzünde gezdirmeye başladım. İçimden ne güzel de uyuyor diye geçirdim. Bu mutluluğu bana veren Rabbime bir kez daha şükrettim. Hafifçe yanağına öpücük kondurup geri çekildim.
"Seni çok seviyorum sevdiğim"
"Bende seni Güneşim"
Sesini duymamla ona baktım.
Gözlerini acmış bana gülümsüyordu. Ne yani uyumamış mıydı?
"Aaa Güneşim acıdı ama..."
Koluna bir tane vurmuştum. Haketmişti.
"Sende uyumuş numarası yapmasaydın."
"Hmm ne güzel beni izliyordun"
diyerek gülmeye başladı. Beni sinirlendirmek için elinden geleni yapıyordu. Bu sefer de yastığı ona vurdum. Yataktan tam çıkacağım da bileğimden tutup beni kendine çekmesiyle tekrar yatağa düştüm.
Şu an kocam üzerimdeydi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KARANLIĞIMIN GÜNEŞİ
Spiritualité"Sen polise haber verdin ya kork benden kızım... çok pişman olacaksın çünkü senin hayatını mahvedicem anladın mı? O yüzden bu yüzü hiç unutma " demişti genç adam... Dinine bağlı Allah korkusu olan genç kız... Hayatı karanlıklar içinde olan bu adam...
