Dikkat Zombi Var! - 9.BÖLÜM

881 51 0
                                    

Herşeyin bittiği andı neredeyse. Zombiler ve başlarında duran bir insan. Ya da insan değil-o da zombi. Eda ve Rüya bana yaklaşmıştı. Kapana kısılmıştık. Yine kalbim hızlı atmaya başlamıştı. Bu şeyler bizi parça pinçik edecekti. Planları neydi anlamıyorum. Ama bir anda hepsinin ortaya çıkması hiç normal değildi. Belki yeni dönüşmüşlerdir ama niye bizim eve gelsinler ki. Korkuyla düşüncelere dalmışken konuşan adamın sesini duydum: "Merhaba kızlar. Rahatsız etmedik umarım."

45 yaşında gibiydi. Kirli sakalı ve yüzündeki duygusuzlukla insanı korkutuyordu.

"Bunlar zombi arkadaşlarımız ve bende lanetli zombi Kilin."

Hiç duymadığım bir isim ve lanetli zombi. Lanetli zombi tam olarak ne? Bu iki oldu ama bize anlatan kimse yok. Bir an önce cesaretimi toplamalıydım. Kapının dışında duran zombiler saldırıya hazır bir şekilde duruyorlardı sanki. Endişelenmeyi kesmeliydim.

"Merak etme ben istemediğim sürece size zarar vermeyecekler."

Bu da ne demekti. Sen ne zaman isteyeceksin ki? Hayatımız şuan insan kılıklı zombinin elinde miydi? Anlayamadığım o kadar şey varken her şeyin üstüne bunların çıkması hoş olmuyordu. Nefes alıp verdikten sonra konuşmaya başladım: "Bizden ne istiyorsun?" Başına birşey gelenlerin sorabileceği klasik soruydu. Bizden ne istiyorsun? Ne istiyorlar? Bizim suçumuz ne? Niye biz? Niye?

"Annen bize birşey bıraktı onu almaya geldim."

Annem. Tabii ya. Bana bunları anlatmayan annem. Hatta belki de babam. Bu işte onunda parmağı olduğundan emindim.

Kilin'in zombilere işaret yaptığını gördüm. Onlar içeri doğru akın etmeye başlamışlardı. İyice korkum artmıştı. Bize doğru gelmiyorlardı ama bize baktıklarında bizi yemek istedikleri anlaşılıyordu.

"Korkmayın hatta oturun. Emanetimizi alıp gideceğiz."

Aynı şeyi söylemesi hoşuma gitmiyordu. Sanki yalan söylüyor ve bize zarar verecekmiş izlenimini veriyordu. En azından benim açımdan.

Salona geçip üçümüz birden aynı koltuğa sığıştık. Zombiler bir şey arıyorlardı ve ne olduğunu bilmiyordum. Sadece etrafa bakıp kurtulma yöntemi arıyordum. İlk yediğim zombi kazığıyla akıllanmanın sırasıydı. 'Zombilere güven olmaz.' Aklıma telefondan haber vermek geldi. Cebimden telefonu çıkaracaktım fakat telefonum orada yoktu. Zaten ne zaman önemli birşey olsa kayboluyor. Hemen Eda'ya döndüm. Elimle telefon işaretleri yapmaya başladım. Hemen telefonunu cebinden çıkardı. Telefonunu saklamaya çalışarak tuttu. Toplu mesaja basarak Akın, Görkem ve Tan'a mesaj yazmaya çalıştı. Bende hadi çabul ol diye fısıldamaya başladım. Gönder tuşuna doğru dokundu ve telefonun ekranı karardı.

Eda: "Kahretsin!"

Bahar: "Sence mesaj gitmiş midir?"

Eda: "Bilmiyorum."

Bizdeki şansla biz ölmeyi bile beceremeyiz. Telefon şarjıda bitti tam oldu. Ama bir hakkımız daha vardı. Kafamı Rüya'ya doğru döndürdüm. Bir kez daha denemeliydik. "Rüya telefonunu çıkar." Diyerek en kısık sesimi çıkardım. Telefonunu çıkardı mesajlara girdi. Arkama baktım ve zombilerin ne aradıklarını merak etmeye başlamıştım. İşin içinde çok değişik şeyler vardı.

Geri döndüğümde Kilin adlı zombinin Rüya'nın elindeki telefonu aldığını gördüm.

"Çok ayıp Rüya. Önce beni buraya getirip şimdi kurtulmaya mı çalışıyorsun?"

Kafamı Rüya'ya çevirdim. Nasıl yapardı bunu. Aslında ona güvenemeyeceğimi biliyordum. Hem zombilerin geldiğini başka türlü nasıl anlayacaktı ki.

Dikkat Zombi Var!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin