Uzaktan seviyorum seni..
Kokunu alamadan..
Boynuna sarılamadan..
Yüzüne dokunamadan..
'Sadece Seviyorum...'
-Cemal Süreya
Kerem'in Ağzından :
Saaatlerdir bu lanet hastanede,lanet doktorların bir haber vereceğini umarak bekliyorum ama yok. Tek bir haber bile yok. Ne olur Zeynep'e birşey olmuş olmasın,o zaman kendimi gerçekten affetmem. Gerçekten..
Alina ağlamaktan harap bir halde hastanenin koltuğunda otururken Berk de onu sakinleştirip avutmaya çalışıyor. Bense Zeynep'in ameliyat olduğu odanın kapısının önüne çökmüş sessiz sessiz ağlıyorum. Şu an,aramızda tek bir duvar var,tek bir duvar.Ve ben o duvarı geçemiyor,Zeynep'e ulaşamıyorum. Bu gerçekten çok can sıkıcı.
Önümdeki hemşire koşuştururken bir hareketlenme olduğunu farkediyorum ve ne olduğunu anlamak için ayağa kalkıyorum. Etrafıma bakınıp olayı çözmeye çalışırken hemşirenin söylediği sözle çakılıp kalıyorum.
''Hastayı kaybediyoruz''
İşte tam o anda,hiçbir şey düşünemiyorum,kalbimin atıp atmadığından bile emin değilim. Kısa bir süreliğine,çok ama çok kısa bir süreliğine Dünya'dan soyutlanıyorum. Gözümden bir damla yaş süzülüyor.Ama diğerlerinden farklı bu. Sıcak bir yaş. İçinde saklı duygular var. Kaybetme korkusu gibi..
Uzun zamandır,belki de ilk defa birisi için korkuyorum,ilk defa birisini kaybetmekten bu kadar çok korkuyorum.
Alina'nın çığlık çığlığa ağlaması şiddetlenirken Berk'in bile ağladığını farkediyorum ama şu an gerçekten umrumda değiller.Olduğum yere gerisin geri çöküp ağlamaya devam ederken içimden Zeynep'e birşey olmaması için o kadar çok dua ediyorum ki ben bile şaşırıyorum.
Alina ani bir hamleyle kalıp beni olduğum yere gelince istemsiz olarak ayağa kalkıyorum.Gözlerine baktığımda ise salt öfke ve acı olduğunu görüyorum.
-Sen yaptın.Arkadaşım senin yüzünden bu halde.
Cevap veremiyorum.Ne söyleyebilirim ki ? Kız yüzde yüzünde haklı.Benim yüzümden şu an o ameliyat odasıda can çekişiyor.Benim yüzümden.
-Senin yüzünden onu kaybedeceğim.O öle....
Alina başını tutuyor ve sendeliyor.Daha sonra ise yere yığıldığını görüyorum.Berk hemen koşup Alina'yı kucağına alıyor ve koşarak hemşire arıyor.Ben mi ?
Ben orada öylece duruyorum.Hiçbir şey yapmadan.Herkesin hayatını alt üst edip öylece bırakıyorsun Kerem Sayer.Herkes senden nefret ediyor.Ve hepsi haklı.Sen sadece kendi isteklerini düşünen,bencil,acımasız birisin.Ben bile kendimden nefret ederken insanlar neden etmesin ki ?
Ameliyat odasının kapısı açılıyor ve doktor bana doğru yaklaşıyor.
-Doktor Bey,Zeynep nasıl ? Bir şey mi oldu ona?
-Sakin olun.
-Nasıl sakin olayım ha ? Nasıl sakin olayım içeride Zeynep yatarken nasıl sakin olabilirim ?
-Siz hastanın neyi oluyorsunuz ?
-Başlatma neyi olduğuma. Sanane. Bak Zeynep'e ne oldu biraz daha söylememeye gayret edersen senin için hiç iyi olmayacak bunu bil .
-Hasta,çok kan kaybetmiş. Acil kan lazım. Yoksa öle...
-O.Ölmeyecek.Tamam mı ? Sok bunu o kafana.
-Az önce dediğim gibi.Acil kan lazım.Kan grubu B rh(+).
Beynimi hızlıca taradım.Kimin kanıyla uyuştuğunu hatırlamaya çalıştım.Düşün.Düşün.Düşün Kerem.Tabi ya.Benim kanım B rh(+).
-Be..Benim kanım B rh(+).
Doktor ameliyat odasının yanındaki kapıyı işaret etti.
-Buyrun burada kanınızı verin.Ancak çabuk olun.
Vakit kaybetmeden yan odaya girdim ve hemşireye durumu kısaca özetledim.Onaylar bir ifadeyle başını salladıktan sonra beni bir yere yatırdı.İğneyi hazırladıktan sonra gerekli olan yere batırıp kanımı almaya başladı.Acıyordu.Acıyordu acımasına ama Zeynep için değerdi.
Zeynep'in Ağzından:
-Üf Kerem ya ne mızmızsın.
-Zeynep ben o önlüğü takmam.Ne o öyle koca karılar gibi.
Birden bire kahkaha atmaya başlıyorum.Evet canlarım.Mutfaktayız ve canım pasta yapmak istediği için Kerem'i emellerime alet ediyorum.Şu anda da Kerem'e mutfak önlüğü takmaya çalışıyorum.
-Ya bak hadi hiç birşey olmaz.Evde de kimse yok Kerem zaten.
Kerem muzurca gülümserken ben neden gülümsediğini anlamya çalışıyorum.
-Güzelim ben mi fesatım şimdi yani ?
Köşeli jetonum yeni düşerken elimdeki önlükle Kerem'e vuruyorum.
-Of Kerem ya.Ne olurdu yani bu kadar fesat olmasaydın ? Madem sen giymemekte kararlısın ben giydiririm bunu.
Önlüğün boyun tarafını kafasından geçirdikten sonra sıra geliyor bağlamaya.Önlüğü bağlarken aramızda yok denecek kadar az bir mesafenin olduğunu farkediyorum.Hani kafamı kaldırsam neler olacağını siz tahmin edin yani.Önlük takma işi bittikten sonra geri çekildiğimde yanaklarım kesinlikle domates oldu diye düşünmekten kendimi alamadım.Bari bunda bir sapıklık yapmasa..
-Zeyneeep
-Kereeem
-Biz arada böyle pasta yapalım mı ?
-Nerden çıktı şimdi bu ?
-Hani biz böyle yakınlaşıyoruz,sen kızarıyorsun falan bayaa güzel oluyo hoşuma gitti bu olay he :D
Bak ya ben demedim mi işte ? Yine fesatlığını konuşturdu kas yığını. Domates yanaklarımın kırmızılığı artarken kaşlarımı çatmış bir halde Kerem'e dönüyorum.
-Kerem bak biraz daha ileri gidersen bütün unu kafandan aşağı dökerim haberin olsun.
-Tamam patron.
Onun bu haline gülerken gözlerimi devirip pastanın hamurunu yapmaya devam ediyorum.Kerem ise damla çikolataları arıyor.
-Hastayı kaybediyoruz.
Duyduğum sesle irkilirken hamuru yoğurmayı bırakıp sesin nereden geldiğini anlamaya çalışıyorum.
-Kerem.Az önceki sesi duydun mu ?
-Hangi sesi kıvırcık ?
-Duymadın yani ?
-Yooo .
Belki de ben yanlış duymuşumdur diyerek geri hamuru yoğurmaya dönüyorum.Nerede kaldı bu damla çikolatalar yaa ?
-Kerem damla çikolataları napt...
Kerem'e döndüğümde şok olmuş bir ifadeyle Kerem'i süzerken Kerem'se damla çikolata torbaısndan kafasını kaldırmış bir halde bana bakıyor.
-Hiii.Kerem sen n'aptın ?
Koşarak yanına geldiğimde elinden torbayı alıp torbanın içine bakıyorum.Yok.Hepsini yemiş hayvan.
-Kerem sen gerçekten tanıdığım 1 numaralı öküzsün.
-Ne yaptım ben ya şimdi ?
-Ne mi yaptın ? Ne yapmadın ki Kerem? Bu çikolataları biz pastada kullanacaktık hani,hatırladın mı ?
Kerem küçük çocuklar gibi elini ağzına götürüp suç işlemiş bir ifadeyle bana bakarken kafasını eğiyor.Şu an gerçekten çok tatlı göründüğünü itiraf etmeliyim.Kafasını kaldırıp bana çizmeli kedi bakışı yaparken ifademin yumuşamasına engel olamıyorum.Gözlerimi çevirip havaya konuşarak :
-Yapma.Kerem bakma öyle.Bakma dedim.
Kafamı çevirdiğimde hala öyle baktığını görünce artık hislerime yenik düşüp boynuna sarılıveriyorum.O da beni güçlü kollarıyla sararken kendimi yeniden dünyanın en mutlu insanı ilan ediyorum.
-Şapşal şey.
Kerem gülerken benim de yüzüm gülüyor.Sarılmayı bıraktığımda işlerimize geri dönüyoruz ve büyük bir ciddiyetle pasta yapımına devam ediyoruz.Ta ki Kerem'in suratıma un bulaştırma olayına kadar.Kerem yüzüme bakıp gülüşünü fazlalaştırırken ona hala şaşkın bir ifadeyle bakmaya devam ediyorum.
-Böyle daha tatlı oldun kıvırcık.Hatta artık böyle takılabilirsin bence çok yakıştı.
-Bu bir savaş ilanıdır turuncu kafa.
Dediğim anda elime bir avuç un alıyorum ve Kerem'in üzerine fırlatıyorum.Neye uğradığını anlamaz halde üstünü silkelerken nihayet kendine geliyor ve kıran kırana bir mücadeleye başlıyoruz.
Mücadele sonunda Zeynep-0,Kerem-100 şeklinde bir skor tablosu beliriyor.Benim üstüm başım bembeyazken onun sadece birkaç yeri beyaz,hem de hafif bir silkelemeyle tüm un gidecek durumdayken bu halimize gülmeye başlıyorum.Ben gülmeye başladıktan birkaç saniye sonra Kerem de o muhteşem gülüşünü sergiliyor.Birden bire boynuma sarılmasıyla olduğum yerde kalıyorum.İlk önce şaşkınlığımdan olsa karşılık veremiyorum ama sonradan ben de aynı derecede sıkı sıkı sarılıyorum.Hep böyle kalsak olmaz mıydı ? Üstüme baktığımda gömleğimin lacivertten açık maviye terfii ettiğini gördüm.Üzgünüm Kerem ama ayrılmak zorundayız.
-Kereeem.
-Zeyneeep.
-Ben gidiyorum.
-Nereye ?
-Üstümü değiştirmeye şapşal.Malum üstümü berbat ettin.
Dudaklarından hafif bir kahkaha çıkarken beni serbest bıraktı. Koşarak merdivenlerden çıkmaya başladım.Odaya girdiğimde hızlıca üzerimdekilerden kurtuluyorum ve üzerimi değiştiriyorum.Aşağı inerken bir ses daha duyuyorum .
(ŞARKIYI AÇIIIIN )
''-Sen yaptın.Arkadaşım senin yüzünden bu halde.''
Alina ? O burada mıydı ? Merdivenlerin başında eve hızlıca bir göz gezdirdikten sonra burada olmadığını gördüm .İyi de nasıl duyabildim onun sesini bu kadar net bir şekilde ? Bu iki oluyordu ama .
-Kerem?
-Efendim canım ?
-Alina mı geldi ?
-Yoo nereden çıkardın ?
-Sanki onun sesini duydum gibi geldi de.
Daha sonra tekrar bir ses konuşmaya başladı.
''-Hasta,çok kan kaybetmiş. Acil kan lazım.Yoksa öle...
-O. Ölmeyecek. Tamam mı ? Sok bunu o kafana.''
Ne oluyor ya ? Kamera nerede ? El sallayayım da bitsin bu oyun çünkü gittikçe korkmaya başlıyorum.
-Kerem bana oyun mu oynuyorsun ?
Kerem cevap vermiyor .Gözlerimi Kerem'in olduğu yöne çevirirken orada olmadığını farkediyorum. Nereye gitti ki şimdi bu ?
-Kerem.Nerdesin ?
-Kereeeem ?
-Kerem bak hiç komik değil .
Ardından tekrar o kaynağını bilmediğim ses konuşmaya başlıyor.
''-Az önce dediğim gibi.Acil kan lazım.Kan grubu B rh(+).
-Be..Benim kanım B rh(+).''
Bir dakika ya.Benim de kan grubum B rh(+).Ne oluyoruz ? Başım dönmeye başlıyor.Etrafıma baktığımda ise az önceki aydınlık evin aksine kapkaranlık bir yerde olduğumu görüyorum.Sonrasını bilmiyorum.
Kerem'in Ağzından :
Alina ile Berk kafeteryadalar.Ben ise aynı yerime çökmüş bir haber bekliyorum.3 gün.Tam 3 gündür burada böylece bekliyorum.Zeynep'i normal odaya aldılar.Ama günlerdir uyanmadı.Doktor bu kadar kan kaybetmesine rağmen yaşadığı için çok şanslı olduğunu söyledi.Onu biraz daha geç getirseymişiz bir umut olmayabilirmiş. Bu üç gün boyunca ne birşey yedim, ne de birşey içtim.Bütün gün boyunca camdan Zeynep'in o yatakta cansız gibi yatışını izledim.Zaten o da 10'ar dakika.Gerçi 5 dakikaydı ama ben uzattırdım.E be zalim doktor,madem iyi neden uyanmıyor bu kız ?
Yine aynı yerimde dururken doktorun bana yaklaştığını gördüm.
-Delikanlı sana güzel bir haberim var.İstiyorsan Zeynep'i görebilirsin.Hem de odanın içine girip.
Gözlerim parıldadı.Bu benim için gerçekten çok güzel bir haberdi.Ama dur bakalım biraz sınırları zorlayalım.
-Yine 10 dakika mı ?
-Evet.
-Yaa doktor amca birazcık daha olsa olmaz mı ?
-Madem o kadar çok istiyorsum 5-10 dakika daha fazla bakabilirsin ama sakın daha fazlasını isteme.
Ona onaylayan bakışlarımı gönderirken hızla yerimden kalkıp yanımdaki kapının önüne geldim.Usulca kapıyı açıp içeri girdikten sonra yavaşça kapıyı kapattım.
Sandalyeyi alıp Zeynep'in yanına koyduktan sonra oturdum ve onu izlemeye başladım.
Zeynep'in Ağzından:
Kerem'le her zaman mesajlaşıyoruz.Ama çok sıkıldım klasik konuşmalardan.Hadi şunu eğlenceli yapalım.Hatta sonrası için aklıma süper bir fikir bile geldi.
Z- Nhaber KeREm ?
Mesajıma kıkırdarken Kerem'den mesaj bekliyordum.Neyseki cevap gecikmedi.
K-Zeynep,sen iyi misin ?
Kahkalarla gülerken cevap yazmaya çalışıyordum.
Z- Nie iYi olMayachakmıshım yhaa .s.s
Ben koltuktan kahkalara boğulurken Kerem'in surat ifadesini çok merak ediyordum.Mesaj sesi yerine telefon sesi gelince şaşırdım.Kerem arıyordu.Ahahahaha.Dur açayım bari.
-Alo ?
-Alo Zeynep.Sen iyi misin ?
-Evet Kirim.
-Niye böyle konuşuyorsun o zaman ?
-Artık böyle cınım.
-Bir daha böyle konuşma bak.
-İnş cnm yhaa.
-Valla kafayı yedin sen.
Dedikten sonra suratıma kapattı.Nihahahaha yaşasın kötülük.Ayhh çok uykum geldi benim.Günlük kötülük kotamı da doldurduğuma göre uyuyayım bari ben.
Alina'nın Ağzından:
Günlerdir yemeden içmeden Zeynep'ten bir haber bekledim.Herhalde günümün 24 saatinin 20 saatini falan ağlayarak, geri kalanını da ağlarken sızarak geçirmişimdir.Artık ağlayamıyorum.Gözlerim o kadar acıyor ki.Ağladığım ve sızdığım saatlerin tümünde yanımda Berk vardı.Kahrımı o çekti diyebiliriz.Çocuk benden kesinlikle soğumuştur artık bu da ne sulugöz çıktı diye.Aman,şu an onu düşünecek durumda değilim.
Zeynep normal odaya alındı.Daha uyanmadı ama durumu iyi.Bu bile beni mutlu edebiliyor gerçi ama benim içim hala rahat değil.
Hayır anlamadığım şu,bu kız neden intihar etsin ?
Tamam annesiyle sorunları var,bu bile bir intihar sebebi sayılabilir.Ama Zeynep her seferinde bunun üstesinden gelebiliyor bunu biliyorum.Kerem'in söylediği sözlerden sonra ağlayarak çıkmış gitmiş.Gerçi ben de olsam aynısını yapardım ama durum Zeynep olunca iş ilginçleşiyor.Çünkü ben Berk'e aşığım ama Zeynep..Ya o da Kerem'e aşıksa ? Aşık olmasa da değer veriyor belli ki.Yoksa neden ağlasın ve daha önemlisi neden canına kıysın ?
Neyse.Uyandıktan sonra elbet bir ara bulur anlattırırım.
Ama bak demedi demeyin Kerem de Zeynep'e değer veriyor.Aşık değil bunu her halinden anlayabiliriz ama değer veriyor.Zeynep hastaneye geldiğinden beri bir an bile olsun kapının başından ayrılmadı.Resmen her gün doktorla kavga etti Zeynep'i biraz daha göreyim diye.Ben mi ?
Ben görmeye dayanamıyorum çünkü sadece bir defa gittim onu görmeye sonra da bayıldım.Bir daha böyle birşeyin olmasından korktuğu için Berk beni yollamadı.
Ama Zeynep uyandıktan sonra kimse tutamaz beni.Off yaa.Beni terslemelerini,hatta laf sokmalarını bile özledim kıvırcık prensesimin.Bir an önce uyansa da şöyle doya doya bi atışsak bir hiç fena olmaz.
(ŞARKIYI TEKRAR AÇIIIIN)
Kerem'in Ağzından:
Aynı masumluktaydı.Değişen tek şey renksiz yüzü ve morarmış dudaklarıyıdı.Ah,tabi bir de bileklerindeki izler.
Çok derin kesmişti.Hala nasıl yaşadığını bilmiyordum ama binlerce kez teşekkür ettim.Yüzünde hafif bir gülümseme vardı.Belki de şu an rüyasında birşeyler görüyordu.
Ona aşık mıydım ? Yo,hayır.Asla.Ona karşı öyle şeyler hissetmiyordum.Sadece değer veriyordum o kadar.Başka birşey yok.Ama gönlünü almalıydım.O yüzden bir daha uyanıkken asla yapamayacağım o konuşmayı yapmaya başladım.Belki de beni duyardı.Neyse duymasa da olur.En azından ben görevimi yapmış olurum da şu vicdan azabından birazcık da olsa kurtulurum.
-Özür dilerim Zeynep.Gerçekten çok özür dilerim.Ben,o gün çok sinirliydim.Ağzımdan o kelimeler bilerek çıkmadı.Seni üzmek istememiştim.Ama sana birşey itiraf edeyim mi ? Farklısın Zeynep.Sen çok farklısın.O gün söylediğim şeyler yalandı.O kızları öptüğümde hiçbirinde de hiçbirşey hissetmedim ama sen...
Oha Kerem.Ne saçmalıyordum ben gerçekten,Kerem,sen gerçekten kafayı yedin şu hastanede kala kala.Bu gidişle hastaneden çıkamadan doğru Bakırköy'e transfer edileceksin. Manyaklaştın beynin sulandı iyice senin.Kendine gel !
Kafamı Zeynep'in yanındaki makinaya doğru çevirdiğimde nabzının düştüğünü gördüm.Salak Kerem,kız seni duymasa da hissetti delirdiğini.Uyandığımda deli bir insanla uğraşacağıma öleyim ben en iyisi dedi kız gidiyor valla da.Ama hayır Zeynep,hemen gidemezsin.Daha birbirimizle çoook uğraşacağız.
-Geri dön Zeynep,herkesin sana ihtiyacı var.Hadi kıvırcık lütfen geri dön...
Zeynep'in Ağzından:
Bembeyaz biryerdeyim.Nerede olduğumu ben de bilmiyorum.Sağ tarafıma baktığımda Alina ve Berk bana el sallıyor.
-Hadi Zeynep,bekletme bizi.Çok özledik seni.
-Ne ? Ne bekletmesi ?Hey, nereye gidiyorsunuz.
Çaresizce başımı sola doğru çevirirken orada Kerem'i görüyorum.Bana elini uzatıyor ve üzgün bir ifadeyle bana bakıyor.
''-Geri dön Zeynep,herkesin sana ihtiyacı var.Hadi Kıvırcık lütfen geri dön...''
-Kerem,ne dönmesi,ne oluyor ya ? Biri bana açıklayabilir mi şu saçmalığı artık ? Canımı sıkmaya başladı bu durum. Kerem gitme.Gitmesene yaa.Nereye gidiyorsun ?
-Ben buradayım Zeynep,sen de buraya gel.Hadi.
Diyor ve ardından bulunduğu yeri göstererek bana gel işareti yapıyor eliyle.Ona yetişmeye çalışıyorum.Senin kalıbına tüküreyim Zeynep.Bir de havalanıyosun hızlı koşuyorum ben diye.He hızlı koşuyosun he. Adam birkaç adımlık mesafede gelmeni bekliyor sen burada beceriksizliğini konuşturuyorsun.Nihayet yavaş yavaş ona yaklaşırken bağırıyorum.
-Bekle Kerem,bir yere gitme sakın ha ,geliyorum..
Anlık bir nefesle gözlerimi açıyorum.Yukarıda duran beyaz ışık sayesinde gözlerimi kısmak zorunda kalsam da kısa sürede gözlerim açılıyor.Bana ne olduğunu anlamaya çalışırken elimde bir ağırlık hissediyorum.Kafamı oraya doğru çevirdiğimde kocaman bir el görüyorum.Anlık bir refleksle elimi elinden çekerken elin sahibini öğrenmek için kafamı kaldırdığımda ve gördüğüm kişi karşısında ağzımdan şaşkınlık,kırgınlık,kızgınlık,sevinçle karışık duygu barındıran tek bir kelime çıkıyor :
-Kerem ?
MERHABA CANLARIM.ABLANIZ DEĞİŞİK BİR BÖLÜMLE GERİ DÖNDÜ.BU BÖLÜMDE ZEYNEP'İN SAÇMA AMA DEĞİŞİK HAYALLERİNİ OKUDUNUZ.UMARIM KEYİF ALMIŞSINIZDIR.GERÇEKTEN ÇOK UĞRAŞTIM.BU HAYALLERDEN SONRA ZEYNEP KEREM'İ SEVİYOR DİYE BİR DÜŞÜNCEYE KAPILAMAYIN ÇÜNKÜ ONLARIN ÖNÜNDE DAHA UUUPPUUUZUUN BİR YOL VAR.ZEYNEP KEREM'İ SEVDİĞİNİ SÖYLEDİ KENDİNE AMA UYANDIKTAN SONRA BU SEVME DUYGUSU SİLİNİP YERİNE SALT KİN VE NEFRET Mİ GELECEK ACABA NE DERSİNİZ ? ACABA KEREM DE SÜRÜNECEK Mİ ZEYNEP YOLLARINDA ? YOKSA BUNLAR BÖYLE BİRBİRLERİNDEN NEFRET EDE EDE ÖLÜP GİDECEKLER Mİ ? ASDFASFGASL ÖYLE BİRŞEY ASLA YAPMAM.EĞER YAPARSAM İLK BAŞTA BEN KENDİMİ VURURUM :D
NEYSE YETERİNCE SAÇMALADIM.UMARIM BÖLÜMÜ BEĞENMİŞSİNİZDİR.
BİR DİĞER BÖLÜMDE GÖRÜŞMEK ÜZEREEE ^^
ÖPTÜM SİZİ GÜZELLERİM xoxo
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kıvırcık ve Turuncu (ZEYKER)
Chick-Lit" Hala benim kıvırcığımsın değil mi ? " derken sesi titrek çıkmıştı genç adamın, gözündeki yaşlar hazırda bekliyordu. Genç kız cevap veremedi. Onun yerine eskiden tek güvendiği sığınağı olan zümrüt yeşili gözlerinden çekti gözlerini. Bir daha ne zam...