"Açın ulan şu kapıyı, geberteceğim seni yavşak avukat. Sana benim olandan uzak duracaksın demedim mi, seni buralarda bir daha görmeyeceğim demedim mi şerefsiz herif?"
Yavşak mı? Ben, asla! Sadece 1.70 boylarında, siyah saçlı, beyaz tenli bir boşanma avukatıyım!!! En önemlisi de güzelliklerin benden uzak duramaması yavşak olduğum anlamına asla gelmiyor.
Eminim böyle bir giriş beklemiyordunuz, inanın ben de beklemiyordum. Sadece tek gecelik bir eğlenceydi benim için tıpkı bundan önceki seferler gibi. Bir kulübe giderim, gözüme birini kestiririm, tavlarım ve gece karşı tarafın evinde son bulur. Neden kendi evim değil diye sorarsanız, evimin adresini öğrendiği gibi musallat olacak insanlar tanıyorum, bu yüzden karşı tarafın evi her zaman daha güvenli geliyor. Güzel bir geceden sonra da sabah uyanıp sessiz sedasız ortadan kaybolurum ama bugün ben daha evden çıkamadan adamın kocası kapıya dikildi. Siz de duydunuz ama değil mi, 'BİR DAHA' dedi yani hatırlamasam da ben daha önce de bu kızıl güzellikle buradaydım. Ulan boynuzlu herif kalıbından utan,o heybetli cüssenden utan madem senin adam seni aldatmaya meyilli benle derdin ne? Sal beni onu al ya. Baktığınızda görünen karşı tarafı satmış olmam ama aslı böyle değil, sadece her şey tek gecelikti ve canım başkalarından daha önemli.
KENDİMİ SEVİYORUM MİLLET!
Adam deliye dönmüş şekilde kapıyı tekmelerken, şu ayrıntıyı da kaçırmayalım; benim iki katı boylarımda, işi gücü kas yapmak olan ayımtırak bir adamdan bahsediyorum, ki beni tek lokmada yer, aklıma tek gelen fikir pencereden kaçmaktı. Neyseki 1.kattaydık ve kapıya dayanan herif pencereleri akıl edemeyecek kadar salaktı. Daha fazla aile kavgasına karışmamak adına giyinip penceren atladım, size şöyle anlatayım şansımı benden alıp başkalarına dağıttılar sanırım çünkü bunun başka bir açıklaması olamaz, harikulade şansıma son anda 1.katta olduğumuzu akıl etti ve ızbandut herif peşimden bir maraton koşucusu gibi koşmaya başladı.
Tamam tamam yüzüme vurmaya gerek yok, salak değilmiş anladık.
Nasıl kurtulacağımı planlamaya çalışırken kurtarıcım telefondaydı, arayan ortağım ve en yakın arkadaşım Jongin'di. Kavruk herif arada işe yarıyordu, 'kavruk ne aq?' diyenleriniz olabilir bunu da size şöyle açıklayayım; bu arkadaş kıvrak herifin teki aslında, şu an da Soo ile birlikte olması gençken o esmer teni ve piç halleriyle elinden geçirmediği insan kalmadığı gerçeğini asla değiştirmiyor. Esmer teniyse çifte kavrulmuş olmasını kanıtlar cinsten olduğundan kavrulmuş herif. 'Kavruk' lakabına gelirsek kıvrak+kavuk birleşimine denk geliyor. Ben de uzun cümleler kurmayı sevmem, o yüzden kavruk herif diyip konuyu kapatıyorum, çünkü ona en güzelinden en yakışan lakap bence. Neyse konumuz bu değil, benim bu kadar canımı kurtarmasına karşılık Jongin herifine acilen iyi bir şey yapmam gerekiyor yani sanırım. O pis herife asla borçlu kalama, sonra yedi yüz sene başıma kakar.
"Ulan iyi insan mısın nesin sen? Acil yardımın lazım Jongin."
"Oğlum ne diye nefes nefesesin sen, kimin yatağındasın yine it herif? Bir de utanmadan o halde telefonu açıyorsun."
Vazgeçtim yapmıyorum lan sana iyi bir şey, boş yapmaktan başka işe yaramıyorsun zaten.
"Bana bak saçma salak konuşma, ne yatağı?
"Dur ya da yakalandın mı lan bu sefer?"
Tamam kabul beni iyi tanıyor hemde baya iyi, ben galiba bu kavruk herifin küçükken sokağa attığı çocuğu falanım. Ne diyebilirim ki ama bunu ona asla söylemeyeceğim çünkü götü kalmasın, zaten indiği yok.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşkı harcamanın 80 yolu/chenmin
FanfictionArkadaşlar arasında iflah olmaz bir yavşak olduğum söylenir çoğu zaman. Tabi ki elimden geçenler arasında da tam bir şerefsiz olarak anılıyorum orası ayrı. Çok insan ve çok yol deniyormuşum sözde. Hayır şimdi ne alakası var diyeceğim yalan olacak, ç...