İster inanın ister inanmayı ama sevgilim tam tamına bir gündür uyuyor. Hayır tabii ki mecaz falan değil bu, Jongdae put gibi yatağa yatmış uyuyor. Tonlarca yol denedim uyandırmak için ama asla açmadı gözlerini. Bunu size söylemem ne kadar doğru bilmiyorum ama uyandırmak için üzerine bile çıktım, küçük bir ayrıntı çıplaktım. Normal şartlarda Jongdae'nin kokumu alıp uyanması gerekiyordu ama hayır asla uyanmadı, beni yatağa bağlamaya çabalamadı veya üzerimde asla hakimiyet kurmadı.
Jongdae'yi benim kadar tanıyorsunuz, hatta benden daha çok tanıdığınıza kalıbımı basarım. Tanıdığınız Jongdae kesinlikle seks davetime uyuyarak cevap vermezdi çünkü asla onluk bir hareket değil bu ama olan tam olarak buydu. Haliyle çıplaklığımda işe yaramadığında korkmaya başladım ve hemen bizimkileri aradım. İğrenç bir durum olsada seks davetimi bile reddedip uyanmadığını söyledim. İşte tam o sırada Jongin'in rahatlığı sönüp telaşlanmaya başlamıştı. Kafayı yemek üzereydim, sevgilim gayet güzel nefes alıyor, ara ara gülümsüyor, hatta küçük jong üzerindeki örtüde tepecik oluşturuyordu ama asla uyanmıyordu.
"Şimdi baya baya senin davetine karşı uyumaya devam etti yani?"
Jongin yatakta uyumaya devam eden benimkini süzdü ve ayağıyla dürttü ama tık yoktu, ee bunu zaten biliyordum. Dürtmeyle uyansa çoktan uyanıp beni o halimle yatırmıştı Jongin herifi, bir akıllı da sensin çünkü.
"Saatlerdir ne söylüyorum Jongin, hayır uyanmadı."
Saatime baktım şu an tam otuz saat olmuştu bile.
"Otuz saattir uyuyor, hiç aralıksız."
Bunu da söylememeliyim ama durumun ciddiyetini tamamen anlamaları gerekiyor.
"Mesela kalkıpta asla 'benim seksim geldi' diye bağırmadı evin içinde. Genelde yapardı."
Jongdae'den bahsediyoruz işte, benim salak bazen uykusundan uyanıp evde deli gibi bağırıyor. Hayır ben yokken eline kuvvetti heralde. Şşt.. sakın diğer ihtimali söylemeyin, tabii ki bir başkasını aradığı düşüncesi aklıma gelmeyecek kadar güveniyorum sevgilime. YALAN! Ama konumuz bu değil.
"N-ne! Gerçekten böyle mi bağırıyor?"
Kyungsoo şaşkınlıkla eşine ve bana baktı. Tamam Jongdae'nin dünyanın en arsız, sapık insanı olduğunu biliyordu ama bu şekilde bağırışına hiç şahit olmamıştı sanırım daha önce.
"Öyle bakma hayatım, gerçekten yapıyor."
Jongin sırıtarak söyledi. Arkadaşının her hareketini ezbere biliyordu ve hepsi artık kendi hayatının bile genel rutiniydi. Haliyle artık benimde. Jongdae'yi gerçekten sevdiğimi itiraf etmeliyim ama ara sıra hızlı geçirdiği hayatı beni yormuyor değildi.
"Her neyse, onu bunu bırakın. Sevgilimi nasıl uyandırıcaz onu söyleyin?"
"Ne bileyim ben, neden uyuduğunu bile anlamış değilim."
Jongin yardımcı olacağını düşünmüştüm ama ondan da iş çıkmamıştı. Kendim de halledemiyordum. NE YANİ JONGDAE SONSUZA KADAR UYUYACAK MIYDI?
"Bu uyku durumu psikolojik olabilir mi?"
Kyungsoo'nun söylediğiyle şaşkınca baktım. Haklıydı belki de, Jongdae'nin psikolojisinin normal olduğu söylenemezdi sonuçta. O şerefsizden her şey beklenirdi.
"Nasıl yani?"
Dedim merakla.
"Bir yerde okumuştum, şöyle ki insan beyni eğer yaşadığı hayata dair memnuniyetsiz durumlar içindeyse uyanmayı reddedip kendisine rüyalarda bir hayat kurar ve orada yaşamaya devam edermiş."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşkı harcamanın 80 yolu/chenmin
FanfictionArkadaşlar arasında iflah olmaz bir yavşak olduğum söylenir çoğu zaman. Tabi ki elimden geçenler arasında da tam bir şerefsiz olarak anılıyorum orası ayrı. Çok insan ve çok yol deniyormuşum sözde. Hayır şimdi ne alakası var diyeceğim yalan olacak, ç...