Merhabalar❤️
14. Bölüme hoş geldiniz🌷
Kalıcı bir bölüm daha getirdim sizlere. Hiçbir şey yok her şey normal gibi görünen ileride tepetaklak olacak olan bölümler gelmeden biraz mutluluk okuyalım. Dram öncesi mutluluğu okuyalım ki sonrasında şoklara girelim. Üstat Teoman'ın dediği gibi "N'apim Tabiatım Böyle"
Multimedyada Mustafa Ceceli'den Es şarkısı var. Kahvelerimizi alıp müziğimizi açalım. Buyurun bölüm sizlerin🌷
Kerem, söylediği sözlerden sonra nihayet susan, şok ifadesiyle kalan sevdiği kadının vurgun yemiş haline baktı. Gözyaşları makyajıyla karışmış yüzünde siyah izler olan kadına acıyla baktı. Sonucunun böyle olacağını bilse asla yapmazdı. Yaptığının şaka olduğunu orada söyleyecekti ama onun çekip gitmesiyle olmamıştı. Gülüşüne aşık olduğu kadın, kendi yüzünden bu hale gelmişti. Solgun, donuk ifadesiyle kendine bakması, akıttığı her damla gözyaşı içini yakıp geçiyordu. Barda gördüğü ilk gece acaba demişti... Sana ne demesiyle her şeyi hatırlamıştı. Kendini önceden takip ettiğini bilmiyordu ta ki bugüne kadar!
İlk defa bir kızın karşısında ne yapacağını bilmiyor, ilk defa bir kızın karşısında bu kadar çaresiz, ilk defa bir kıza kendini affettirmeye çalışıyordu.
"Benimle eğlendin mi Kerem? O gece, kulüpteki kıza söylediklerini banada mı söyleyeceksin?"
Sözlerini söyledikten sonra midesine giren bulantı artmaya başladı. Ayakta zor duruyor kendini duyacaklarına hazırlıyordu.
Kerem duyduklarıyla küçük çaplı bir şok yaşarken Hande'yi tutan elleri gevşedi. O gece biriyle tartışmıştı ve Hande görmüş müydü? Düşüncelerinden sıyrılıp içindeki ana odaklandı.
"O kıza ne söylediysem hepsinin arkasındayım. Az önce seni sevmiyorum dedim, onun da arkasındayım ama devamını dinlemeni istiyorum."
Hande için bardağı taşıran son damlaydı bu sözler.
"Daha fazla duymak istemiyorum" deyip parmağıyla kapıyı işaret etti.
"Çık dışarı Kerem, hemen!"
Kerem, ne olduğunu anlamayıp bakarken "ne" diyebildi kısık sesiyle.
"Duydun bir daha söylemek istemiyorum."
Sözü bittiğinde rahatlayacağını sanmıştı ama tam tersi olmuştu. İçinden bir şeyler kopmuştu ve dermanı da gittikçe tükenmeye başlamıştı. Gözyaşları akarken başını pencereye doğru çevirdi.
Kerem, duydukları karşısında nutku tutuk bir halde kalırken aklı kalbi ve mantığının arasından kaldı. Aklı ve mantığı çek git derken kalbi tam tersini söylüyordu. Bir müddet bocalama yaşadıktan sonra kalbi galip geldi. İlk defa hayatında birini sevmiş uğrunda ne mücadeleler vermişti. Sevdiği, aşık olduğu kadının bir sözüne kırılıp da çekip gitmeye hiç niyeti yoktu!
"Gitmiyorum!"
"Ne demek gitmiyorum!?"
Hande, ağzı açık bakarken Kerem konuşmaya başlayınca sinirleri iyice gevşedi.
"Ne demekse o demek! İstemediğim hiçbir şeyi yapmadım yapmam da! Beni dinleyene kadar hiçbir yere gitmiyorum!"
Hande sinirinden gülerken bir elini alnına koydu inanamaz ifadesiyle baktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
"KIŞ MASALI Yeniden yazılıyor!" "8. Baskısıyla raflarda"
RomanceZengin bir iş adamı ve haberini yapmak için onun peşindeki gazeteci kızın diğer tüm kurgu ve klişelerden uzak farklı, tutku dolu bir aşk hikayesi. Kış masalı herkesin kendinden bir şeyler bulacağı okurken kendini kaptırıp gideceği; farklı, gerçek b...