24. Bölüme hoş geldiniz.🌷
İleride neler olacağını anlatan minik bir spoi içeren bir bölüm getirdim sizlere. Keyifle okuyun.🌷
Multimedyada Gripin'den Aşk Nereden Nereye şarkısı var. Dinleyerek okumanızı tavsiye ediyorum.😘
Simsiyah gecede aralıksız yağan kar beyaz huzuru da beraberinde getirmişti. İstanbul'un yoğunluğundan sonra böyle bir tatile gerçekten ihtiyaçları vardı ve kaç zamandır ikisi de pencerenin önünde oturup karı izliyorlardı.
Kerem, Hande'nin saçlarını okşarken yüzüne arada küçük öpücükler bırakıyor onun hayranlıkla izlediği manzarayı izliyordu. Kış mevsimine artık başka gözle bakıyordu. Daha önce böyle oturup kar yağışını izlemek şöyle dursun yağmasını bile istemezdi. Şimdi de hep yağsın hiç dinmesin...
Hande, sevdiği adamın kollarında en sevdiği mevsimin tabiat olayını izliyor bir yandan hep aklını kurcalayan düşüncelerle boğuşuyordu. Her şey o güzel ilerliyordu ki, rahatsızlık verecek kadar...
"Kerem."
"Söyle güzelim."
Hande gözlerini yağan kardan ayırmadan dalgın sesiyle konuşmaya başladı. Artık düşüncelerini içinde tutamayacağını biliyordu.
"Her şeyin bu kadar güzel gitmesi seni rahatsız etmiyor mu? Ya ayrılırsak ya başımıza bir şey gelirse?"
Kerem nihayet başını çevirip Hande'nin endişe dolu yüzüne baktı. Daha önce aklına gelmeyeni duyunca gözlerini korkuyla kısıp "güzelim nereden aklına geldi? Böyle şeyleri düşünme ve bana güven, sana söz veriyorum hiç ayrılmayacağız" deyince Hande başını çevirip Kerem'e baktı, içindeki huzursuzluğu yok etmek istese de yapamadı.
"Sana güveniyorum, hem de çok. Ama içimde böyle bir korku var ve onu yenemiyorum" deyince Kerem yaklaşıp yüzünü ellerinin arasına alarak burnuna bir öpücük bırakıp gülümsedi.
"Ben ilk kez mutluluğu yaşıyorum ve sen yanımda olduğun için korkmuyorum. Sen de böyle düşün ve korkularını yok et."
Hande içindeki korkuyu bastırmaya çalışsa da Kerem'in söylediği sözler o bastırdığı korkunun daha da büyümesine sebep oldu. Buruk ifadesiyle gülümseyip yüzünü eline sürüp gözlerini kapattı.
"Sen yanımda olduğun sürece korkmayacağım."
İçindeki hislerin tam zıttı sözler dilinden dökülürken gözlerini açıp gülümsemeye çalıştı. Söyledikleri böyle dilinden dökülse de kalbi onaylamıyordu. Ama yapabileceği başka bir şey de yoktu. Sessizlik başını alıp giderken, Kerem saatine bakıp "vakit geç oldu ama oda servisinden birkaç şey isteyeceğim. Bana eşlik eder misin" diye sorunca az önceki üzgün hali tamamen giderken dudaklarından küçük bir kahkaha savruldu sevdiği adamı mutluluğa savuran.
"Sabah olmak üzere kahvaltıya ineriz" dese de Kerem dinlemeyip kalkarak oda servisini arayıp konuştuktan sonra tekrar gelip oturdu.
"Güzelim bu saate kadar oturunca insan hafif bir şeyler atıştırmak istiyor. Yarın da kahvaltıya geç ineriz."
Hande, midesinde bulantı hissedince sesini çıkarmayıp kabul etti. Bu hali de gün geçtikçe artmaya başlamıştı ve artık gerçekten korkuyordu. Kapı çalınca Kerem gidip meyve tabağını alarak tekrar yanına geldi.
Hande, çeşit çeşit doğranmış meyveleri görünce iştahının açıldığını hissetti. Kerem tepsiyi kucağına yerleştirip çatala batırdığı meyveyi ağzına verince yerken tepside başka çatal aradı ama yoktu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
"KIŞ MASALI Yeniden yazılıyor!" "8. Baskısıyla raflarda"
RomanceZengin bir iş adamı ve haberini yapmak için onun peşindeki gazeteci kızın diğer tüm kurgu ve klişelerden uzak farklı, tutku dolu bir aşk hikayesi. Kış masalı herkesin kendinden bir şeyler bulacağı okurken kendini kaptırıp gideceği; farklı, gerçek b...