Merhabalar🌷
Yine havadan sudan görünen ama spoi dolu bir bölüm getirdim sizlere. Yeniden Mesajlar alıyorum yeniden vote'lar geliyor bu duygu anlatılmaz yaşanır. Hepinize teşekkür ediyorum.
Bir de yeni okuyanların tatlı merakları var. Kış Masalı'nda kahveyi çok yazdığım için kahve tiryakisi olduk diyorlar. Neden bu kahve diyorlar. Ben kahve tiryakisiyim ondan sanırım❤️
Multimedyada Nev Mühürlü Kaderim var açarak okumanızı tavsiye ediyorum. Keyifli okumalar❤️
Sabah Saatleri...
Kerem, üç saatlik bile denmeyecek bir uykudan sonra kalkıp yanında yatan kadına baktı. Yanağına bir öpücük bırakıp izlerken dün yaşattıklarını düşündü. Ne yaparsam yapayım artık affetmez dediği sevdiği kadın kendini affettiğini söylemişti. Bu kendini daha kahretse de yanındaydı ya o yeterdi. Kendine sarılmış zayıf kollarına baktı. Bileğinde, geçen günkü olaydan kalma izleri görünce içi sızladı.
Uyandırmadan yavaşça üzerini örttü. Hoş uyanması imkansızdı çünkü sabaha karşı uyumuştu. Dirseğinden destek alıp yüzünü izlerken onun huzursuzca kıpırdandığını görünce dikkatle baktı. Ya kabus görüyordu ya da dün gecenin etkisini üzerinden atamamıştı. Saçlarını okşayıp sakinleşmesini sağlarken sevdiği kadının adını söylediğini duyunca "buradayım güzelim" dedi. Onun sakinleşip dudaklarından savrulan sözleri duyunca kalbinin deli gibi çarptığını hissetti.
"Seni seviyorum."
Uykusunda da söylese bu sözler dağ bayır savrulmasına sebep oldu. İçinden sevinç çığlıkları yükselse de hiç beklemediği anda hele de dün olanlardan sonra duyduğu bu söz içini yaktı. Bu kız kendini uyurken bile şaşırtıyordu. Kalbi deli gibi atarken dolan gözlerini kapatıp açtı. İnanamayan ifadesiyle bakıyor duyduğuna hala inanamıyordu. Saçlarını okşayıp yanağını öptükten sonra sonra kulağına eğildi.
"Ben de seni seviyorum güzelim, hem de tahmin edemeyeceğin kadar."
Çekilip yüzüne baktı, dolu gözlerle yutkunup yavaşça kalktı. Aşağı inip koltuğa oturdu eğilip başını ellerinin arasına aldı. Az önceki sevgi itirafından dolayı altüst olmuştu. Ne yapacağını bilemez halde otururken duyduğu telefon sesiyle kendine gelmeye çalışıp bakarken Hande'nin dün gece yere attığı çantasını gördü. Kalkıp çantayı alınca çalan telefon sustu. Tekrar çalmaya başlayınca istemeden alıp arayan kişiyi görünce açtı.
"Efendim.
Anıl, karşısında erkek sesi duyunca bir an susup hemen toparlandı.
"Hande'yi aramıştım."
"Hande biraz rahatsız şu an uyuyor,
bir şey söyleyecekseniz ben iletirim.""Evet söyleyeceğim şey çok önemli. Dün geceki iş, pardon ben kiminle görüşüyorum?"
Kerem sıkıntıyla alnını ovalayıp "Ben Kerem Sarper" deyince karşıda kısa bir sessizlik oldu.
"Kerem Bey, ben Anıl. Hande'yle dün birlikte iş yapmıştık. Acil gazeteye gelmesi lazım fotoğraflar onda ve haberi bugün hazırlamamız lazım. Çok mu rahatsız, dün iyiydi?"
Artık yapacağı bir şey kalmamıştı. Anıl'la telefonda uzun uzun konuştuktan sonra telefonu kapattı. Bir süre sonra çalan kapıyı açtı. Anıl tedirgin ve ürkek ifadesiyle içeri girdikten sonra sesini çıkarmadan koltuğa oturdu. Kerem işten haberi olduğunu söyleyip mini fotoğraf makinesini Anıl'a verdi. Fotoğrafları bilgisayarda ayarlattıktan sonra Hande'nin yapacağı diğer işleri de Anıl'a yaptırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
"KIŞ MASALI Yeniden yazılıyor!" "8. Baskısıyla raflarda"
RomanceZengin bir iş adamı ve haberini yapmak için onun peşindeki gazeteci kızın diğer tüm kurgu ve klişelerden uzak farklı, tutku dolu bir aşk hikayesi. Kış masalı herkesin kendinden bir şeyler bulacağı okurken kendini kaptırıp gideceği; farklı, gerçek b...