~ 4 ~

67 1 0
                                    

Ne aşk tesadüfleri sever ne de hayat. Tevafuk diye birşey var ve onu Cenabı Allah senin karşına çıkardıysa bil ki kesin bir sebebi var.

***

Onu kaybettiğim de ne kadar çok aramıştım, her gece duâlarımda yer alan kişiydi o.
Kübra benim hidayetime vesile olan arkadaşım. Üniversite bittikten sonra yollarımız ayrıldı ve o yıllar izini kaybetmiştim. Şimdi burada karşıma çıkacağı aklıma gelmezdi.

Gözyaşlarım yanaklarımda süzülürken birbirimize sıkı sıkı sarıldık.
Şaşkın gözlerle bana bakıp "Hamzanın öğretmeni olmandan çok seni tekrar bulduğuma şaşırdım Ravzam", dedi.

"Kübra ben seni çok aradım. Kaldığın yurda gittim, sosyal ağlarda deli gibi, her yerde seni aradım."

"Biliyorsun Ravza sosyal hesabım yok. Üniversite bittikten sonra apar topar ailemin yanına Ankaraya dönmek zorunda kaldım. Sanada ulaşamadım. Ailem özel sebeplerden dolayı İstanbula taşınmaya karar verdi. Allahın işine bak ki seni kardeşimin sınıf öğretmeni olarak çıkardı tekrar karşıma."

"Hangisine sevineceğimi şaşırdım. Seni tekrar bulduğuma mı? Hamzanın ablası senin olmana mı? Ne kadar güzel bir çocuk yetiştirmişsiniz. Çantamı alıp hemen çıkalım, bir kafeye oturup hem bunları konuşur, hem de hasret gideririz."

***

Kübrayla karşılaştığımızın ve Ömeri gördüğüm günün üzerinden bir hafta geçmişti. İnanmayacaksınız ama onunla tekrar karşılaşmak için bilerek otobüsü geç aldım. Ama o yoktu. Ne kadar komik duruma düştüğümün farkındayım ama ne yapayım ki tekrar görmek konuşmak istiyordum, hiç olmasa bile uzaktan bir bakış bile yeterdi.
Gözleri çok güzeldi ela renginin bir insana bu kadar yakıştığını ilk defa görmüştüm. Kumral saçları, buğday teni vardı, dikkat edebildiğim kadar da fit bir vücudu vardı ama onda göze batmıyordu Kerem ve arkadaşları gibi zorlama durmuyordu. Vücudunu öne çıkarmak için, dar gömlek giymeye gerek duymuyordu. Gereği de yoktu zaten onun gözleri yetiyordu. Bir kere konuştuğum insana o kadar bağlanmıştım ki. Bu bir hafta için de salak gibi her şeye gülümseyip geçtiğimi fark ettim, her sabah beni uykumdan alan calan alarmıma, iş çıkışı kaçırdığım otobüse, en sevdiğim şarkıyı dinlerken telefonumun çalmasına salak gibi gülümsedim. Aklıma onu getirdiğim her an kendi kendime gülümsedim.

Son anda Selim öğretmenin çocuklarla müze gezisine çıkmak istemesi son iki dersimi iptal olmasına neden olmuştu. Gerçi çocuklar da buna çok sevinmişti.

Okulda kalıp biraz hazırlık yapmaya karar verdim okuldan çıkıp daha önemli yapacağım bir işim de yoktu. Dersde çocuklarla birlikte hiç yoktan zaman geçiyordu. Bir an cama doğru ilerledim ve böyle güzel güneşli bir havada burada tek başıma oturmak istemediğimi fark ettim. Nilay, Kerem ile geziyordur. Kübra ile buluşabilirdim, gerçi nerede oturduğunu sormaya unutmuştum ama birbirimizin numaralarını almıştık. Son anda kararımı değiştirip eşyalarımı toparlayıp okuldan çıktım. En iyisi sahile gidip biraz kitap okumak iyi gelirdi. Durağa doğru yürürken telefonumu çıkarıp saate baktım ve Nilay okulda olduğumu bildiği halde beni 5 kez aramıştı.

Allah Allah bir şey mi oldu ki diye düşünürken telefonumun kilidini açıp telefon rehberimde kayıtlı 'Kardeşim'e bastım.

"Ya Ravza cok acil yardımına ihtiyacım var Kerem beni bu akşam yemeğe çıkarıyor ve ben ne giyeceğimi hiç bilmiyorum. Bir gün gerçekten bir şey olacak ve ben yine önemsiz bir şey için aradığını düşünüp geri aramayacağım.

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Apr 07, 2018 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

TevafukHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin