#4 BİLMECE KARNAVALI

15 0 2
                                    

Hevin, Birkan kalktıktan sonra saatlerce orada oturup düşündü. Bugün geçirdiği sinir krizinin onu ne kadar küçük düşürdüğünü. Aynı zamanda Sıla denen o pislik kızın bu sinir krizinden ne kadar zevk aldığını düşündü. Bunları düşündükçe kendine daha da çok kızdı. "Aferin Hevin her zaman küçük düşür kendini her zaman güçsüz bir zavallı ol aferin." 

Saatler geçmişti... Hevin tek bir noktaya odaklanmış hala düşünüyordu neredeyse akşam 9 olmuştu saat. Telefonu çaldı. Arayan Deniz idi.

Hevin;  Yaşıyorum ve evet Sılayı da öldürmedim merak etme.

Deniz; HA HA HA! çok komik Hevin... Nereye kayboldun ya sen! Söyle neredesin geliyorum yanına.

Hevin; Kuğulu park... 

Deniz; Kaybolma geliyorum.

Deniz sinirlenmekte haklı diye düşündü Hevin. Yaptığı tek şey kendine zarar vermekti ve artık bu değişecekti. Kesin bir karar almıştı artık kendini ezdiren Hevin olmayacaktı.

20 dakika sonra Deniz Hevinin yanına geldi.

Deniz; Napıyor benim küçük kaçağım?

Hevin; İçelim mi ya bu gece ? Şöyle dağıtalım çılgınlar gibi.

Deniz; İşte bu kızım ya! İŞTE BU! Badeyi arıyorum hemen gelsin. Çok eğleniceğiz bu gece.

Hevin Denizin bu heyecanlı hallerini her zaman çok komik bulurdu. İçinde hep bir çocuk var gibi en küçük eğlenceli aktiviteye deli gibi heyecanlanırdı.

Bade geldiğinde saat artık akşam 11 olmuştu. 

Bade; Gece eğlenmeye bu çapulcu kıyafetleriyle gitmeyeceksin herhalde dimi Hevin ? Sana çok güzel parçalar getirdim arabada giyersin.

Hevin; Tüm derdin nasıl benim kıyafetlerim olabiliyor anlamıyorum ama teşekkür ederim

Bade; Artık bakımlı neşeli ve güçlü Hevin devri başlıyor birtanem! ve ben bu devrin en büyük destekçisiyim.

Kızlar gülerek arabaya doğru gittiler. Hevin bade'nin getirdiği kıyafetleri giydi ve makyaj yaptı.

Deniz; Hah şöyle ya... sonunda. Baksana nasıl güzel oldun.

Gece eğlenecekleri yere gelmişlerdi. İçeri geçtiler ve 3 kız arkadaş masalarına oturdular. 

  Gece ilerledikçe sarhoş oluyorlardı ve deli gibi dans edip eğleniyorlardı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

  Gece ilerledikçe sarhoş oluyorlardı ve deli gibi dans edip eğleniyorlardı. O sırada Hevin kendisine uzaktan yakışıklı bir çocuğun baktığını hissetti. Aslında çok uzun süredir çocuk Hevin'e bakıyordu ve Hevin'in ilgisini çekmişti. Deniz Hevin'in çocuğa baktığını gördü ve

Deniz; Hadi git konuş gayet yakışıklı hem kafanı dağıtmış olursun.

Hevin; Saçmalama Deniz ya daha yeni 3 yıllık ilişkim bitti farkındasın dimi?

Deniz; Ya geçmiş geçmiş'de kaldı yeni devir başladı demedik mi buraya gelirken? Belki de bu çocuk bu devrin kapısın anahtarını taşıyordur bilemezsin.

Hevin düşününce aslında Denizin dediği şeyin mantıklı olduğunu düşündü ve çocuğa gülümsedi.

Çok geçmeden yakışıklı çocuk Hevin'in yanına geldi ve tanışmak için elini uzatıp; Buğra dedi.

Hevin; Bende Hevin memnun oldum.

Buğra; Ben daha çok memnun oldum Hevin.

Hevin Buğra denen bu çocukla muhabbeti ilerletirken aklından Birkan'ı düşünmeyi çıkaramıyordu. Bir kaç saat önce birlikte olmalarına rağmen onu özlemişti.

Neredeyse 1 saate yakındır Buğrayla muhabbet ediyorlardı ve Hevin çok sıkılmıştı tam Buğradan kurtulma yolları ararken kapıda onları gördü...

Birkan ve Sıla...

 O başlayan güçlü Hevin devri anında yıkıldı gibi hisseti onları bir kez daha görünce. Birkan Hevin'in yanında duran yakışıklı Buğrayı farketti ve şaşkın bir şekilde dona kaldı. Sinirlendiği belliydi ve bu sinir onu sılaya yakınlaşmaya itti. Elini Sılanın beline koydu. Bu gece burada büyük bir olay yaşanacak gibiydi... 

MerdümgirizHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin