#2 BUNLAR GERÇEK Mİ?

29 2 9
                                    

Hevin sınıfta birilerinin ayaklandığını duyunca başını kaldırdı

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Hevin sınıfta birilerinin ayaklandığını duyunca başını kaldırdı. Uyuyamamıştı ama en azından O korkunç manzarayı görmeden dersi atlatabilmişti. "Birkan ve Sıla?" kafasından durmadan bu soru geçiyordu. "Neden Sıla?"  "1 Haftada ne değişti?" Hevin durmadan düşünüyordu. Kalbi kırılmıştı ciddi anlamda hayal kırıklığı yaşıyordu... Yaşadığı hayal kırıklıklarının içinde kaybolmuşken Deniz seslendi.

Deniz; Heyy ! Hevin saatlerce orada oturup düşünemezsin. Kendine gel artık! Şu güçsüz hallerin seni daha fazla dibe çekiyor.

Bade; Aynen öyle Hevin. O sensiz hayatına devam ediyor sense takıldın kaldın. Kendine gel ve sende hayatına devam et artık...

Hevin sanki onları duymuyordu. Onlar için tek düşündüğü Hevini anlamıyorlardı. Yaşadığı üzüntüyü göremiyorlardı. Kısık bir sesle "Sigara içmem lazım" dedi ve ayağa kalktı

Bade ve Deniz Hevinin eski neşeli halleri düşündükçe daha fazla üzülüyorlardı. Birbirlerine bakıp kafa salladılar ve Hevinin peşine düştüler.

Hevin okulun ön bahçesine geçip çimlere oturdu. Deniz ve Bade çimlerde otururken bir şeyler içmek için içecek almaya kantine çıktılar. Hevin oturup okulun bahçesine baktı. Birkanı ilk gördüğü yer tam gözünün hizasındaydı. Hatta daha fazla düşünce ilk öpüştükleri yerinde aynı yer olduğunu hatırladı. İlk konuşmaları kafasından geçiyordu.

Hevin; Sınıfta seninle eşleşmişiz sanırım bu ödevi beraber yapacağız.

Birkan alaycı bir gülümsemeyle; Demek Hevin sensin beklediğimden kısaymışsın.

Hevin; Sende tam bir egoistsin sanırım! Boyum kısa olabilir ama bu ödevi en iyi benimle yapabilirsin.

Birkan; Bana egoist diyene bak.

Hevin; Neyse işte telefon numaram. Haberleşelim ödevi bitirmek için 1 haftamız var.

Birkan; Anlaştık bayan kısa ama bilgili. Arayacağım..

Hevin; Görüşürüz bay egoist.

Hevin bu konuşmayı hatırladıkça gülüyordu. O ödevin onlara beraber yapmaları için çıkmasını hep kaderleri olarak görmüşlerdi. O ödev olmasaydı Hevin ve Birkan asla bir arada takılacak karekterler değillerdi. Bu konuşma olalı tam 3 yıl olmuştu. 3 yılının her günü Birkanla geçmişti. Fakat Birkan bu 3 yılı tam 1 haftada tamamen bitirdi, kırdı, parçaladı...

Birden yanında ayakta birinin ona bakarak durduğunu farketti. Kafasını kaldırdığında kalbi anında hızlanmaya başladı.

Hevin; Ne istiyorsun? Ne dikiliyorsun be başımda !?

Birkan; Ne yapmaya çalıştığını anlamıyorum. Neden dersi dinlemiyorsun Hevin? Tüm sene derslerde başını sıraya koyup uyuyacak mısın?

Hevin; Dün akşam iyi uyuyamadım. Ayrıca seni ne ilgilendiriyor? Şuan isteyeceğim son şey seninle muhattap olmak Birkan çekil git yanımdan. Git Sılanın yanına git.

Birkan gülümsüyordu; Sen hep huysuzdun. Neden birlikte olamadığımızı düşün Hevin.

Hevin; Neden birlikte olamadığımızı mı yoksa ilişkimizi nasıl mahvetiğini mi düşüneyim?

Birkan; Her şey senin için ufaklık bunu unutma. Dersleri iyi dinle sen tanıdığım en başarılı ve en kısa psikiyatrist olacaksın.

Birkan arabasına doğru uzaklaştı. Hevin afallamıştı. Bu neydi şimdi? "Okul boyunca en nefret ettiği kızla Sılayla benim iyilim için nasıl takılıyor olabilir" diye düşündü. Hatta onun dışında "3 yıldır kusursuz giden ilişkilerini neden onun iyiliği için bir çırpıda silmişti?" Ondan nefret ediyordu. Bencil ve egoistti. Sinirle ayağa kalktı kızlar hala gelemediği için kantine yürümeye başladı. İşte orada tam kantinin kapısında duruyordu. Baş düşmanı Sıla. Hevine bakarak sırıtıyordu. Hevin suratına bile bakmadan kantine girecekti ki Sıla Hevine fısıldadı ve Hevin sinirden dona kaldı.



MerdümgirizHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin