11-Yeniden

86 6 1
                                    

         Barkın'ın o huzur verici kokusunu yeterince içime çektikten emin olduktan sonra kafamı kaldırıp ona baktım.Belimden tutup beni kendine daha da çok yaklaştırdı.Nefesimi tutmuş, duracakmış gibi atan kalbimi dinlemeye başladım.

"Beni özlemedin mi prenses? Ha ama bu prens seni çok özledi." diyerek dudak büken Barkın'ın suratına bakmayı sürdürdüm.Yüzümde yayılan kocaman gülümsemeyle birlikte kafamı omzuna gömdüm.Böyle teknik olarak birkaç dakika ama bana saatler gibi gelen bir zaman geçirdikten sonra Barkın yavaşça belimi bırakıp beni sağına doğru aldı.O yorgun gözleri o kadar güzel parıldıyordu ki yeniden aşık oldum.

"Ustaa! " Barkın sandığımdan daha fazla bu barlarda vakit geçirdiği için sanırım burada baya arkadaş edinmiş diye düşünürken iri yarı bir adam çıkageldi. Üstünde siyah sporcu atletleri tarzı bir şey vardı ve kol kasları kafam kadardı. Altına siyah bir pantalon giymişti. Kafam kadar kasları olan kollarında teni gözükmeyecek kadar çok dövmesi vardı. Korkunç bakan gözleriyle yanımıza yaklaştı.

" Buyur patron." Barkın'a patron mu diyorlardı yoksa sadece o adam mı diyordu? Patron ha. Barkın' ın burada geçirdiği vakit kimlerle ne olaylara karıştığını çok merak ediyordum.Elini yine belime yerleştirip öne bir adım attı ve beni de ittirdi.

"Kızı buradan tek parça halinde çıkar." deyip beni ileri ittirdi. Hadi ama Barkın eskiden beni evime bırakır, eve girdiğime emin olduktan sonra uzaklaşırdı. Şimdi ise hiç tanımadığım birine beni teslim ediyordu ve bu sokaktan çıktıktan sonra eve tek gidecektim. İri adam beni kolumdan tutup sürüklemeye başladı. O hızlı adımlar atarken ben ciddi anlamda sürükleniyordum. küçük dilimi yutmuş gibi hiçbir şey söylemeden ilerlerken arkama döndüm. Barkın' ın yanına birkaç kişi daha gelmişti. Barkın yerde çömelmiş Eren' in yakasını tutuyordu. Az önce geçirdiğim birkaç dakikalık huzur yerini fena bir endişe almıştı.

   Endişelendiğim şeyin ne olduğunu bilmiyordum.Eren icin endişeleniyordum evet ama daha çok Barkın içindi. Yani o çok değişmişti. Ama hala bana o parlayan gözleriyle bakıyordu. Onun gözlerine aşıktım. Ve kokusuna. Evet onun kokusu tam anlamıyla mükemmeldi. Bir de.. Bir de gülüşü vardı. Tek kelimeyle inanılmaz olan o gülüşü. Ama şimdi.. İçki ve sigara kokuyordu. Hala muhteşem kokusu duyuluyordu fakat sigara ve içki kokusunu da aynı zamanda içine çekmiş oluyorsun. Ve gülüşü eskimişti. Nasıl desem sanki artık gülemiyordu. Gözleri hala aşkla bakıyordu. Yani o hala "Pelin'e aşık olan Barkın"dı. Yani o hala benimdi. Değişmeyen tek şey buydu sanırım.

    Kolumu koparacak gibi çekiştiren adam aniden durunca bir şeye takılıp düşüverdim. Hayır yani yavaşlayıp duramıyor muydu? Beni caddede tek başına bırakıp geldiğimiz yere hızlı adımlar ilerilemeye başladı. Yerden yavaşça kalkıp bir taksi beklemeye başladım. Zaten hep lazım olduğu zaman geçmeyen taksinin gelmesi için içimden dualar sayıklıyordum. Birkaç saat içinde hayatımın gidişi değişmişti. Bir gün için bu kadarı yeterliydi eve gidip uyumak istiyordum. Artık gizli saklı Barkın'ı takip etmeyecektim. Bizim kızlara rahatça anlatabilecekim. Evet ayrıldığımızdan beri onu takip ediyordum. Yani tam takip sayılmasa da o parkttaki kızla bir daha görüşüp görüşmediğini çok araştırmıştım. Uzaktan görünen taksiye bakıp şükrederek ileri bir adım attım. İşte geliyor, işte geliyor! diye çığlıklar atan iç sesimle uyumak isteyen bedenim sevinç dansı yaparken birden belimden tutulup geri çekildim. 

Yayımlanan bölümlerin sonuna geldiniz.

⏰ Son güncelleme: Jul 27, 2014 ⏰

Yeni bölümlerden haberdar olmak için bu hikayeyi Kütüphanenize ekleyin!

KarmakarışıkHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin