3. Bölüm 2. Kısım

11.2K 648 80
                                    

    Yazarın anlatımı

  Necmi'nin verdiği haber ile dünyası başına yıkıldı Sabriye hanımın.Öyle ki ne sesi çıktı ne hareket edebildi. 

  Ne yani onun oğlu,biriciği,kocasından kalan tek varlığı kör olası bir hastalığıma yakalanmıştı. Ama inanamadı Sabriye hanım sonuna kadar yalanladı. Belki de bu kendini kandırma çabasıydı.

  "Yalan değil mi? Aslında sadece önemsiz bir şey değil mi?"

  "Maalesef teyzem.Cemal kardeşim. Ve-verem. İnan bana, bunu sana söylemesi öyle güç ki. Israr etmesen yine demezdim. Ama bir bakıma da bilmeye hakkın var. Senin için çok zor bir şey biliyorum ama Ayşe yengeye belli etmemeye çalışmalıyız. Cemal sanırım onun hemen bilmesini istemiyor. 'Daha çok üzülmesin demişti.' "

  "Allah'ım nasıl dayanılır bu acıya. Benim oğlum daha gencecik. Su gibi. Nasıl bu hastalık yapışır yakasına?"

  Necmi ağlaması şiddetlenen Sabriye hanımı sakinleştirmek için elinden geleni yapıyordu ama ne fayda. Sabriye hanım öyle bir ağlıyordu ki sesleri duyan Ayşe korkuyla odaya daldı.

   "Sabriye teyze noldu? Neyin var?"

   Daha da ağladı Sabriye hanım. Ayşe'si güzel gelini ona masum masum bakarken aklından geçenler tam da şuydu.

    "Sevdiğine doyamayacak mısın yavrum?"

   Sabriye hanım cevap veremiyordu gelinine. Daha da, daha da ağlıyordu sadece.Ayşe kayınvalidesine şaşkınca bakadursun, annesinin ağlamasını duyan Cemal o an anladı, artık annesi de biliyordu hastalığını.

    Çok değil bir kaç hafta içinde Cemal daha da çöktü. O yiğit ,boylu poslu adam artık yataktan çıkamaz hale gelmişti. Lakin henüz Ayşe'ye kimse Cemal'in hastalığından bahsetmemiş genç kızda kocasına ne olduğunu öğrenememişti. Tamam hastaydı kocası ama neyi vardı? Onu böyle eritip bitiren hastalık neydi?

   Ayşe ve Cemal'in evde yalnız aldıkları bir gündü. Genç kız merak ettiği kimsenin cevap vermediği soruyu Cemal'e sormaya karar verdi. Ziraa artık kocasının durumu daha da kötüleşiyordu.

    "Cemal. Sana bişey sormak istiyorum."

    Cemal annesi ve karısının cam kenarına hazırladığı yataktan dışarıya bakarken sevdiğinin sesiyle ona doğru döndü. Genç adam karısının gözlerinde gördüğü endişe ve korku ile kendinden nefret etti. O duygular kendi yüzünden yerleşmişti o güzel gözlere.

   "Buyur Ayşe'm. Sor istediğini."

   "Neyin ver senin? Hastasın tamam ama bana da de ki bileyim neyin olduğunu? Herkes bilip benim bilmemem saçma değil mi? Karınım ben senin. Benden saklaman çok saçma."

   Ayşe'nin ağzından çıkan 'karınım'sözüyle içten içe sevindi Cemal. Ölecekti ama sevdiğinin ağzından ilk defa bu sözü duymuştu ya artık gözü açık gitmezdi.  Ve artık söyleme vakti gelmişti sevdiğine yakında kendisinden kurtulacağını.

   "Gel Ayşe'm gel otur yanıma. Sana bir hikaye anlatacağım."

  İkiletmedi Ayşe kocasının yatağının baş ucundaki sandalyeye oturdu ve Cemal'in anlatacağı hikayeyi dinledi.  

     "Köyün birinde küçük bir kız yaşarmış zamanında. Bu kız o kadar güzel o kadar güzelmiş ki,isteyeni de çokmuş kızın seveni de.  

    Aynı köyde yaşayan kızdan yaşça büyük olan bir adam varmış. Bu kızı o kadar çok seviyormuş ki sevgisinden gözü dönmüş adamın kaçırmış genç kızı. Sonunda karısı olmuş kız adamın, adam mutlu ama ne fayda sevdiğinin gözlerinin içi gülmezken mutluluk ona da harammış artık. 

AYŞE'M (Muhteşem Kadınlar 1)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin