Yeni Bölüm geldiiiiiiiii. Umarım beğenirsiniz. Oruçlu halde ancak bu kadar oldu. Beğeni ve yorumlarınızı esirgememenizi umut ediyorum.
Not: Mustafa'ya sövmek serbest. :)
Ayrıca bu bölüm iki kişiye birden ithaf ediyorum
kafkaokuyupol
0123456789qq
İyi okumalaaar.Yazarın anlatımı
Korkuyordu genç kız. Tüm vücudu ürperiyor, kendini yapayalnız, kimsesiz hissediyordu. Mustafa'nın askerlik yoklamasının gelmesinin üzerinden aylar geçmiş genç adamın askere gitme zamanı yaklaşmıştı. Kocasının askere gitmesinin üzüntüsü yetmezmiş gibi bir de kendisi için çıkan dedikoduları canını çok sıkıyordu genç kızın. Evlenmelerinin üzerinden neredeyse bir yıl geçmiş genç çiftin çocukları olmamıştı. Ayşe adının kısıra çıkmasıyla daha çok başına dert olan kaynanasıyla nasıl baş edeceğini bilmiyordu.
Neriman hanıma göre Mustafa'nın çocuğu oluyordu. Sorun Ayşe'de idi ve bu genç kızın sadece birkaç kusurundan biriydi.
"Ahhh oğlum ahh şunun şurasında ne kadar zaman kaldı gitmene, keşke bir torun verseydin kucağıma da senin yokluğunda onunla avunur, evladımın diye bağrıma basardım. Ama suç sende değil ki sana evlat veremeyen kimse onda. "
"Anne Allah rızası için yeter ya. Sürekli karımı yermekten vazgeç. Şurada ne kadar kaldı gitmeme yeminle gitmeye korkuyorum. Ayşe'yi üzecek, kıracak bir şey diyeceksin diye. Lütfen benim gözümü arkada bırakma anne. Karımı üzersin beni de üzersin bilmiş ol."
"Yok oğlum. Tamam deme öyle şeyler. Söz vermiştim ya sana. Ayşe'yi koruyup kollayacağım diye. Bakma sen şimdi dediklerime. Ama bana da hak ver nolur. Yavrumun yavrusunu görmek benim de hakkım değil mi? Hak ver bana sen yokken ne ile avunurum ben?"
"Tamam annem haklısın ama Ayşe'yi üzmekten vazgeç. Kızın adı zaten yalandan yere kısıra çıktı. O da nerden çıktı anlamış değilim ya. "
"Oğlum demek ki bir şey var ki lafı oluyor. Yoksa ateş olmayan yerden duman çıkar mı?"
Mustafa konuşmadı artık. Annesine ne dese Neriman hanım nasıl olsa kendi bildiğini okuyordu. Sustu o nedenle genç adam, sustu ve kardeşi ile karısının yanına bahçeye gitti.
Genç adam annesinin yanından ayrıldığından anada düşünmeye başladı. Acaba hata mı yapmıştı. Askerden önce sevdiğini kaçırmakla. Annesi ya rahat vermezse, ya huzursuz ederse o yokken Ayşe'yi. Düşündü Mustafa, tarlaya gidene kadar düşündü. Bir an erkenden Ayşe'yi kaçırdığı için pişman olsa da kardeşi ile gülüp konuşan karısını görünce tüm pişmanlığı yok oldu.
Yavaşça konuşan ikilinin yanına giden genç adam, Mehmet'e içten içe teşekkür etti. Son aylarda karısının yüzünü nadiren gülerken görüyordu ve bu çoğunluk ile kardeşinin yanındayken oluyordu.
Mustafa'nın geldiğini gören ikili kendilerini toparlayıp ayağa kalktılar. Daha az önce gözlerinin içi gülen genç kız şimdi başı yerde kocasına bakmıyordu. Az da olsa kocasına kırgındı Ayşe. Tamam annesine karşı gelemezdi ama son zamanlarda çıkan dedikoduların hiçbirinde yanında olmamıştı kocası. 'üzülme, kafana takma' bile dese yeterdi,ama onu dahi yapmamıştı genç adam.
Mustafa'da karısının yüzüne bakmamasına üzülüyor ama elinden bir şey gelmiyordu. O ne yapabilirdi ki. Kimseye gidip 'susun,konuşmayın' diyemezdi herhalde. Neyse dedi nasılsa düzelir aramız. 'Ayşe beni seviyor, dayanamaz bana' düşüncesi bu yöndeydi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
AYŞE'M (Muhteşem Kadınlar 1)
Ficción General"Köyün en güzel kızlarındandı Ayşe. Daha yaşı 16 olmasına rağmen isteyeni çoktu tabii. Ama o istemezdi kimseyi. Kalbi başka bir erkek için atarken yâr olabilir miydi hiç kimseye? O da istemedi tabii hiçbir görücüyü, ama hayat ne Ayşe'nin istediği gi...