에피소드 다섯

282 45 27
                                    

  Tae'nin yanında zar zor kurtulup okula gelmiştim. Sınıfa girdiğimde bütün herkes bana tuhaf tuhaf bakıyordu. Yapmadıkları şey değil ama bugün daha tuhaflar. Sırama geçip oturdum. Dersin başlamasına yedi dakika kala kızın biri yanıma gelip ellerini sırama pat diye koydu. Sabır diler gibi havalara bakıp bakışlarımı yavaşça kıza döndürdüm. 

  "Bu sefer de Taehyung'u mu kafesledin sayın sürtük?!" 

  "Seni ilgilendirir mi? Sanmıyorum. Şimdi.. defol!" Kız saçımdan tutup çekmek için hamle yapacakken elini tutup engelledim. 

  "Şansını zorlama siktir git!"

  "Hwa Young?" Kızın arkasında duran Tae'ye baktım. Kız anında elimden kurtulup Taehyung'un arkasına geçti. 

  "Oppa.. bu kız beni tehdit ediyor." Kıza yok artık der gibi baktıktan sonra kapıdan kıza omuz atıp çıktım. Telefondan okulun sitesine girip kızın hangi dedikoduya karşı bana bu denli sinirlendiğine baktım. 

  "Okulun sürtüğü bu sefer de Taehyung'u kurban seçti."  Yazının altında da Taehyung ile sabah markette yaşadığımız durumun fotoğrafları vardı. Bunu büyük ihtimal Young Nam veya etrafında dolaşan kızlardan biri yapmıştır. Bittin sen Young Nam! 

  Aşağı kattaki erkeklerin giyinme odasına gittim. Young Nam kesin buralardadır. 

  "Young Nam..! Neredesin şerefsiz. Çıksana!"

  "Haberi gördün sanırım.. haksız değilim ama değil mi? Kang Dae yetmedi mi diğerlerine bulaşıyorsun?" Ellerimi yumruk yapıp dişlerimi sıktım. Young Nam'ın gözleri elime kaydı. 

  "Yine mi yumruk atacaksın? Artık akıllandım Hwa Young! Durup dururken bana istediğin gibi yumruk atamazsın!"

  "Durup dururken mi? Sence tüm bunlar olurken ben sana durup dururken mi vuruyorum. Asıl sen ayağını denk al ve benden uzak dur!" Young Nam yavaş yavaş üzerime gelmeye başladı. En sonunda dolaplara sırtımı yapıştırıp dibime girdi. Ellerini iki yanıma koyup kendini bana yapıştırdı. Sağ elini yavaş hareketlerle belime kadar getirdi. Bel boşluğumu okşamaya başlayınca sessizce konuştum.

  "Y-Young Nam ne yapıyorsun?" 

  "Hoşuna gitmedi mi? Sabah Taehyung yaptığında gayet memnundun halinden şimdi ne oldu da rahatsız olmaya başladın? Neden sana bu kadar kötü davrandığımı hala anlamadın mı Hwa Young?! Ben seni bu okula geldiğinden beri sevdim. Ama sen önce Kang Dae'yi şimdi de Taehyung'u sevmeye başladın. Beni niye hiç fark etmedin? Onlar kadar yakışıklı mı değilim? Ya da ne bileyim.. beni niye hiç sevmeye çalışmadın Hwa Young?!" Kafasını dolaba tam olarak kulağımın yanına koydu daha doğrusu vurdu. Bir iki dakika sonra hıçkırık sesi duyunca Young Nam'ın ağladığını anladım.

  "Young Nam? Şey.. ben ne diyeceğimi bilmiyorum ama ağlama." Young Nam kafasını kaldırmadan bana döndü dudaklarını konuşmak için açınca boynuma değdi.

  "Bir kere olsun sana sarılabilir miyim?" Ne diyeceğimi bilememişken o sanki ben evet demişim gibi kollarını belime dolayıp kendine çekti. 

  "Hwa Young neredesin..? Hwa Young!" Tae'nin sesini duyunca Young Nam'ı ittirdim. O bana dolu gözlerle bakarken kafamı eğip önüme bakmadan koşmaya başladım. Merdivenlere geldiğimde kafamı kaldırım bana endişeli gözlerle bakan Taehyung'a baktım. 

  "Hwa Young iyi mi-" Gözlerimin dolduğunu görmemesi için kafamı eğip ona bakmadan merdivenlerden yukarı çıktım. Hızlıca sınıfa gidip sırama oturacakken sabahki kızın ağladığını ve birkaç kızın da başında toplanıp bir şeyler dediğini gördüm. Benim onlara baktığımı fark ettiklerinde kız hızla yerinden kalkıp yanıma geldi.

  "Yaptığı beğendin mi sürtük?"

  "Bana sürtük demeyi kes!"

  "Taehyung'a ne söyleyip onu bizden uzaklaştırdıysan bravo cidden. Senin yüzünden birazcık olan onun beni seveceği umudum yok artık."

  "Kes artık Soo Yun! Ben Taehyung'a hiç birşey söylemedim. Beni suçlamayı kes!"

  Bayan Choi gelince Soo Yun sırasına geçti. Ben de sırama oturdum. Taehyung ve Young Nam yoktu ve ders başlayalı yirmi sekiz dakika olmuştu. 

  "Bayan Choi? Lavaboya gidebilir miyim?" Tahtaya yazı yazıyordu ve arkasına dönmeden nedenini sordu.

  "Midem bulanıyor da. Sanırım lavaboya gitsem iyi olacak." 

  "Çabuk ol öğrenci." Görmese de eğilip koşarak sınıftan çıktım. Giyinme odasına gidip sırtını dolaba yaslamış Taehyung ve yere çömelmiş ağzındaki kanları tüküren Young Nam görmeyi beklemiyordum. 

I Don't Wanna Fall In Love With You || KTH ✔Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin