I Don't Wanna Fall In Love With You || KTH ✔

에피소드 열다섯

  Medya çok tatlı değil mi ya 😍😍

"Bay Chung lütfen.. lütfen yapmayın!" Ben olduğum yerde debelenip kurtulmaya çalışırken Bay Chung gayet rahattı. Ellerini kazağımın içine sokup belimi okşamaya başlamasıyla elimden geldiğince yüksek bir şekilde çığlık atmaya çalışmıştım. Bay Chung dudağıma yaklaşmaya başlayınca susup gözlerine bakmaya başladım. Belli ki bağırdığım için aklınca cezalandırmaya çalışıyordu. Ellerimi göğsüne koyup tekrar ittirmeyi denedim ama yerinden milim kımıldamıyordu. Belki öpmeye çalışırsam ellerini gevşetir? Kaçabilirim? Gözlerimi ne kadar iğrensem de dudaklarına çevirdim. Tekrar gözlerine baktığımda gözlerini kapatmış olduğunu görünce gevşettiği ellerini bir anda tutup ittim ve kamp alanına doğru koşmaya başladım. Ara sıra arkama bakıp gelip gelmediğini kontrol ediyordum. İleriden bir yerden ses duyunca koşmayı bırakıp yere çöktüm.

  "Hwa Young?! Hwa Young burada mısın?"
Hıçkırık sesini duymamla Tae'nin ağladığını anladım.

  "Bak gelmezsen bırakırım seni.. gider hemşire bozuntusuyla veya oppa oppa diye peşimde gezen kızlardan biriyle olurum." Tekrar hıçkırık sesini duymamla yorulmuş olduğumu takmadan sesin geldiği yere koşmaya başladım. Taehyung'un arkası dönük yere çökmüş ağlıyordu. Arkasından sarılıp sırtından öptüm.

  "Hani ne olursa olsun beni bırakmayacaktın aptal!.. iki dakikada diğer kızlara sulandın." Taehyung arkasını dönüp kafamı göğsüne bastırdı. Ben de ellerimi beline sarıp daha da imkanı varmış gibi Taehyung'a sokuldum. İkimizde rahatlayınca Tae yüzümü avuçlarının arasına alıp gözlerime bakmaya başladı.

  "Min Joon piçi sana bir şey yaptı mı? Dokundu mu sana?" Gözlerimi kaçırıp Taehyung dışında her yere bakmaya başladım.

  "Hwa Young gözüme bak. O şerefsiz sana dokundu mu?" Gözlerim yeniden dolmaya başlayınca başımı eğip tekrar Taehyung'la olan göz temasımı kesmeye çalışmıştım. Taehyung sarılıp sırtımı okşamaya başlamıştı.

  "Taehyung?"

  "Söyle bebeğim?"

  "Bayan Ch- Jae Hwa'yla ne yaptınız?" Tae kıkırdayıp daha sıkı sarıldı.

  "Min Joon seninle yalnız kalabilmek için beni çağırdı. Tabi amacı sadece bu değilmiş. Öpmeye falan çalıştı. İş birliği yapmışlar yani." Belindeki kollarımı sıkılaştırıp başımı Tae'nin göğsüne bastırdım.

  "Kamp dört gün daha uzatılmış gezi falan olacakmış ama kalmak istemezsen buralara yakın taksi durağı var, eşyalarımızı toplayıp gidebiliriz?" Başımı olumlu anlamda sallayıp Taehyung'un kıpırdanmasıyla ben de onunla beraber ayağa kalktım. Hızlıca kamp alanına dönüp çadırın içindekileri topladıktan sonra Tae'nin çadırı sökmesini bekledim.

  "Hwa Young ben.. özür dilerim." Arkamı döndüğümde Min Joon'u görünce hemen Taehyung'un arkasına geçip kolunun yanından başımı uzattım ve Min Joon'u izlemeye başladım. Taehyung bana dönüp kısa bir bakışmanın ardından Min Joon'a döndü.

  "İzninizle öğretmenim." Elimden tutup çanta ve çadırlarla birlikte kamp alanından uzaklaşmaya başladık. Taksi durağına geldiğimizde çantaları ve çadırı bir kenara bırakıp klübedeki çalışanlara boşta taksi olup olmadığını sorduk. Çalışan beş dakika beklememizi söyledi ve biz de çantaların yanına oturduk.

  "Hwa Young.. yarın okula gidelim. Müdür gelmedi ya Min Joon'u ona şikayet edebiliriz." Başımı olumlu anlamda salladım. Konuşmamız burada kesilmişti. Taksi gelene kadar ikimizde hiç konuşmadık. Taksi geldiğinde çadırı bagaja koyup çantaları yanımıza aldık. Taksiye bindiğimizde Tae'nin kucağına yattım ve şarkı dinleyerek uyumaya çalıştım. Taehyung saçımı okşamaya başlayınca mayışmıştım ve çabuk uyumuştum.

  "Güzelim kalk hadi geldik." Kafamı kaldırıp gözlerimi ovuşturarak etrafa bakınmaya başladım. Taehyung dudaklarımdan öpüp hemen geri çekilince afallamıştım. Çantaları alıp bagajdan da çadırı alıp eve girdim bu sırada Taehyung da taksiciye parasını ödeyip peşimden geldi. Eşyaları olduğu gibi yere fırlatıp kendimi koltuğa attım.

  "Hwa Young kalk yatağa yat. Sabah her yerin uyuşacak."

  "Böyle iyiyim ben." Koltuğun yanında hareketlenme hissedince soluma baktım. Taehyung yanıma yatmış ellerini belime dolamıştı. Ona doğru dönüp kafamı boyun girintisine soktum. Ellerimi ensesinde birleştirip saçlarıyla oynamaya başladım. Uykuya dalmadan önce duyduğum tek şey Taehyung'un seni seviyorum demesiydi.

.

.

.

  Kızmakta cidden haklısınız. Özür dilerim ama dediğim gibi yaklaşık 15-20 gündür giremiyordum. Haliyle bölümü de yazamadım. Uzun süre yazmayınca da aklıma hiçbir şey gelmedi. Umarım bölümü beğenirsiniz.
하루 동안 행복하게 지내십시오 😻😻