Nevşehir'in Yedi Kat Altında
Anadolu gizemini kolay ele vermiyor. Nevşehir de Kaymaklı ve Derin kuyu kasabalarının altında yeraltı kentleri olduğu ancak 1960 yıllarda ortaya çıkarıldı. Binlerce yıllık geçmişe sahip bu kentler Öylece tabiatın kendiliğinden oluşturduğu mağaralar falan değil basbayağı insanlar ya da kim tarafından yapıldığı bilinmeyen akıllı yaratıklar tarafından yapılmışlardır.
Yapım için kullanılan mühendislik bilgisini ve tekniğini açıklamak bugün için bile zor. Bir tavuğun marifeti. 1960 lı yıllarda Derinkuyuda yaşanan küçük bir olay büyük sonuçlar doğurdu.
Sahibinin elinden kaçan bir tavuk yerde bulunan bir deliğe girerek gözden kayboldu. Bu olay yetkili makamlara duyuruldu. Bölge arkeolojik bakımdan çok çekiciydi. Arkeologlar geldi ve kazmaya başladı. Önceleri doğal yeraltı mağaraları bulduklarını zannettiler fakat kazdıkça durumun hiçte öyle sanıldığı gibi olmayıp tam aksine yerin dibine doğru bir apartmanın içinde olduklarını gördüler.
Derinkuyuda 6 kat Nevşehir’in 27 km güneyindeki Derinkuyu da 20 yıldan fazla süren kazılar sonunda toplam 6 kat ortaya çıkarıldı. Odalar ve tünellerle birbirine bağlanmıştı. Derinlerde daha ulaşılamamış birçok kat daha olduğu anlaşıldı. Kaymaklı da 8 kat Bölgede kazılar sürdü.
Nevşehir’in 18 km güneyindeki Kaymaklı kasabasının altında da bir başka yeraltı kenti bulundu. Buradaki katarın sayısı 8 di. Her birinde 15 oda vardı. Odalar içinde bir ailenin barınabileceği kadar büyüktü.
Mucize Hem Derinkuyuda hem kaymaklıda ortaya çıkarılan yeraltı kentleri incelendiğinde ortada bir mühendislik harikası olduğu anlaşıldı. Mükemmel bir havalandırma sistemi ile ısı daima sabit kalıyordu. Kayaların yapısı yumuşaktı. Fakat makine kullanmadan bunların yapılması imkânsızdı. Basamaklar ve dehlizler yoluyla bütün odaların birbirleri ile bağlantıları vardı. Mutfaklar dinlenme yerleri toplantı salonları depolar tüneller yoluyla birbirlerine bağlanmışlardı.
Tünellerin genişliği 60 ila 100 cm arasında değişmekteydi. Yüzlerce metre devam eden tüneller boyunca kazı yapanların dinlenecekleri ya da malzemelerini koyabilecekleri odalar yoktu. Yoksa bu tüneller kazma ya da kürekle yapılmamış mıydı? Bugün en gelişmiş teknolojilerde bile, kömür madeni çıkarmak için bile böyle başarılı bir oyma tekniği uygulanamıyor. Geçit vermeyen taşlar Hem Derinkuyu hem de kaymaklı yeraltı kentlerinde yaşamış olanların büyük korku içinde bulundukları kesin. Çünkü bu iki yere de dışarından girmek çok zor. Zaten uzun zaman keşfedilmemiş olmalarının altında bu yatıyor.
Girişlerinde değirmen ta büyüklüğünde dev taşlar var. Bu taşlar dışarıdan değil de sadece içeriden hareket ettiriliyor. Dışarıdan en güçlü vinçlerle yerinden oynatılamayan taşların içeriden hafifçe dokunularak açılabilmelerinin nedeni ise hala bilinemiyor. Romalılardan kaçan Hristiyanlar mı? Yapılan araştırmalar sonunda bu yeraltı kentlerinde, Romalılardan kaçan Hristiyanların saklandığı ortaya çıktı.
Hristiyanlar buralarda yaşamış olabilirler, âmâ kentleri yapmış olamazlar. Çünkü o dönemin mühendislik tekniği bu kentleri inşa edecek düzeyde değildi. Hristiyanlar yapmadılar peki kimler yaptı?. Geçmişe gittikçe olayın gizemi de artıyor.İnsanın Aklına Araştırmacı Arkeleoğ Erich Von Daniken geliyor. Tanrıların arabaları adlı kitabıyla dünyada tanınan İsviçreli araştırmacı Erich Von Daniken 1982 yılında Türkiye ye gelmiş. Kaymaklı ve derinkuyuda incelemeler yapmıştır. Onun konuyla ilgili açıklamaları ise şöyledir: “..Dünyanın birçok yerlerinde böyle yeraltı kentleri vardır. Bunların yapılış tarihleri Hristiyanlığın ortaya çıkışından çok öncedir. Romalılardan kaçan Hristiyanlar hem kaymaklıda hem de derinkuyuda saklanmış olabilirler. Ama bu yeraltı kentlerini onlar yapmış olamazlar. Bunu yapmak için ne imkânları vardı nede zamanları. Bu kentleri yapanların korkuları çok başkaydı. Korkulan düşman insanlar olamaz. ..Tarih boyunca insan toplulukları birbirleriyle savaşmışlar zayıf olan taraf ya yenildi yada kaçmıştır. Fakat düşmandan korunmak için yerin altını kazıp oraya yerleşmek düşüncesi çok saçma bir düşüncedir.”
Atom sığınakları mı? Erich Von Daniken e göre bu yeraltı şehirleri havadan gelen saldırılardan korunmak için inşa edildiler. Ancak bundan 2000 yıl önce uçak yoktu nüklere bomba yoktu. Peki insanlara havadan saldıran bu düşmanlar kimlerdi!.. Erich Von Daniken diyorki bunlar “Bir zamanlar dünyayı idare etmiş uzaylılardı” diyor. (Tabiki Müslüman Olmadığı İçin Cin'leri Ve Diğer varlıkları tanımıyor ve Uzaylılar diyor) İddia gerçekten çok ilginçtir. Çünkü kaymaklı ve Derinkuyu yeraltı kentlerini inceleyen yabancı mühendisler bunların mükemmel bir yeraltı sığınağı olabileceğini ileri sürdüler. Çünkü bu sığınaklar 50,000 kişinin sığınacağı kadar büyükler
Peki Köylüler ne diyor? Kaymaklı ve Derinkuyu köylüleri arasında derin bir inanç var. Onlar ne Daniken’i nede meşhur eserini tanıyorlar… Onlar dedelerinden onlarında dedelerinden duyduklarını anlatıyorlar. Buna göre çok eski zamanlarda bu topraklar melekler yaşıyormuş. Bu melekler buraya göklerden uçarak gelmişler. Ülkeyi çok beğenmişler ve buraya yerleşmeye karar vermişler. Fakat bir süre sonra göklerden yeni ziyaretçiler de gelmişler. Bunlar kötü cinlermiş ve amaçları iyi melekleri yok etmekmiş. Uzun zaman çarpışmışlar, âmâ iyi melekler kuvvetli ve kötü cinlerle baş edememişler onların etkilerinde korunmak için sihirle yeraltı kentlerini yapmışlar ve dünyanın içine saklanmışlar. Melekler hala saklanıyorlarmış köylüler onların bazı geceler nurdan ışıklar halinde göğe yükseldiklerini görüyorlarmış
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Deep Web ve Paranormal bilgiler
CasualeDeep Web ve paranormal bilgiler hisset kalbin parçalanıyor karanlık seni sarıyor Dehşete düşmüş bedeninin sana faydası yok bırak karanlık içine işlesin Bencil arzularının sonu geldi fısıltıları duyuyor musun? Gülümsee herkes bizi izliyor... ...