3 - ''FIRSAT''

19.8K 601 24
                                    

Anlaşmışız gibi Rüzgarla aynı anda sesin sahibine döndük. 

''Hande.'' koridorda duran kızın aksine Rüzgar'ın ses tonu gayet sakindi.

Kız kestane rengi saçlarını sallayarak Rüzgar'a doğru yürüdü. Aradan çekilerek şaşkın bir ifadeyle kızı süzdüm. Uzun boylu, inceydi. Bu onda dikkat ettiğim ilk özellik olmuştu. Rüzgar'a sokulup iki yanağına sulu bir öpücük kondurdu. Yüzünü bana döndüğünde şaşkın ifademi gizlemeye çalıştım.

''Bu kız...?'' tiz sesi kulaklarımın içini tekrar doldururken ona yumruk atma isteğiyle dolup taştığımı hissettim. Ağzını yayarak konuşan kızlardan nefret ederdim. Nefret.

''Aile dostu. Bir süre burada kalacak.'' 

''Ah.'' dedi. ''Tanıştığıma memnun oldum. Ben Hande.'' elini uzatarak bana sıcak bir gülümseme sundu.

''Irmak.'' dedim elimi uzatarak.

Anladığım kadarıyla Rüzgar'ın sevgilisi oluyordu. Şaşkınlık tüm vücudumu sararken tüm bunlardan haberi var mı diye merak ettim. Olsaydı sıcak gülümseme ile karşılanmazdım heralde.

Beni şaşırtan ikinci konu ise Rüzgar'ın bir sevgilisinin olmasıydı.  Rüzgar'ın onunla pek ilgilenmediği gözle görülür bir gerçekti ama kız bunu farkında değil gibiydi. Aşk sarhoşu gibi gülümseyip duruyordu. Eğer Rüzgar'ın buzdan duvarlarını aşabildiyse hakkını vermek gerekirdi.

Rüzgar kaşlarını çatarak Hande'ye döndü. ''Burada ne arıyorsun?''

''Burada olduğunu öğrendim, annen Irmaktan bahsetmemişti ama.'' bana dönüp gülümsedi. ''Akşamki davet olayını konuşacaktım. Ben siyah giyeceğim. Siyah bir kıravat takarsan harika olur.''

Gülmemek için dudaklarımı birbine bastırırken Rüzgar'ın gittikçe sertleşen ifadesi beni ele verdi. Bir kahkaha atıp hızlı bir şekilde elimi ağzıma götürdüm. 

''Aklıma komik birşey geldi de.'' dedim suçlu bir şekilde. Rüzgar'ın ölümcül bakışlarına maruz kalmamak için başımı önüme eğdim.

Hande bana tuhaf bir bakış atarken Rüzgar'ın sinir kat sayısının arttığını gördüm. 

''Evet, Hande işin bittiyse artık gidebilirsin.'' dedi Rüzgar buz gibi bir sesle.

Hande ona aldırmayarak dikkatini bana verdi. ''Sende geliyorsun değil mi? Parti gibi birşey olacak. Ailemizin ortaklığı şerefine.'' 

Dudağımın kenarı yukarı kalkarak Hande'ye şirin gözükmesini umduğum bir gülümseme gönderdim. Rüzgar'ın gerilen bedenini ve çatılan kaşlarını hissedebiliyordum. ''Oh, tabii ki.'' dedim keyifle.

Rüzgar bir adım yaklaşarak bana ölümcül bir bakış fırlattı. ''Gelemez. Hasta olduğunu unuttun sanırım?'' sesindeki tehlikeli tınıdan irkilsemde geri adım atmadım. Bu kaçmak için tek şansımdı ve bunu sonuna kadar kullanacaktım.

''Önemli bir şey değil.'' gülümsedim. 

Hande memnun olmuş bir ifadeyle bana gülümsedi. Sevgilisinin beni satın aldığını, üstelik daha bir sürü fahişe satın almış olabileceğini öğrense ne olurdu acaba diye düşündüm. Bu kadar memnun görünmezdi heralde.

''Hande,'' dedi Rüzgar tükürür gibi. ''Ben seni arabana bırakayım.'' 

Bu sefer Rüzgar'ın dediğine uyarak kapıya yöneldi. ''Akşam görüşürüz Irmakcığım!'' 

SAHİPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin