11 - ''TEKRAR''

16.1K 602 134
                                    

Sonlar biraz aceleye gelmiş olabilir, kusura bakmayın. Pek içime sinmeyen bir bölüm oldu ancak 6 gün geçti geciktirmeyeyim dedim ve işte yayımladım. 

Umarım beğenirsiniz, keyifli okumalar. Lütfen vote tuşuna basıp, yorumlarınızı, eleştirilerinizi eksik etmeyin. Benim için çok önemliler, her yazar için olduğu gibi. :') 

 

Kötü adamların varlıkları, küçükken bir hayalden ibaretti benim için. Uyuyamadığınız zamanlarda, annenizin ya da babanızın başınıza kurulup, kötü adamların her zaman kaybettiği berbat hikayeler anlatırlardı size. Yani, benim için berbatlardı..

 

Oysa şimdi, bir insanın bu kadar siyah olmasına, bu kadar karanlık olmasına anlam veremiyordum. Ne tür bir acı, onu bu denli kötü ve acımasız olmaya sürüklerdi? 

 

Uzun zaman sonra, sürekli duyduğum ama bir türlü tanışamadığım duyguları açmıştım bedenime. Ondan ölesiye nefret ediyordum. Bunu biliyordum. Ama, sürekli bana daha önce tadına bakmadığım duyguları tattırması, nefretime nefret katmak yerine beni daha da heyecanlandırıyordu.

 

Heyecan.

 

Bu kelime bile yabancıydı bana. Bu kelime bana ağzıma demir bir para almışım hissi veriyordu. Hayatım hep sıradan olmuştu. Hiçbir zaman kitaplarda okuduğumuz, filmlerini izlediğimiz o karakterler gibi heyecan dolu bir yaşamım olmamıştı.

 

Belkide Rüzgar'ın bana bu şansı vermesini seviyordum? Hayatımda bir heyecan söz konusuydu ne de olsa. Daha önce yaşamadığım duyguları tatıyor, gitmediğim yerlere gidiyor, bana dönüp bir kere bakmayacak insanlarla tanışıyordum.

 

Sahi, Rüzgar da bu insanlardan biriydi. Bu durumun, şartların içinde hiç bulunmamış olsak ve aynı sokakta karşılaşsak bana dönüp bir kere bakacağını sanmıyordum.

 

O zaman neden diye sordu iç sesim, neden bu adam seni satın aldı? 

 

Daha da önemlisi neden onun yanında ve onun yatağında yatıyordum? Neden bana bir kere olsun dokunmamıştı?

 

Bunların cevabını binlerce kez kendime sormuş olduğumdan, açılmak için yumruklanan göz kapaklarımı araladım. Yüzüme güneş ışığı vurduğundan, suratımı hafifçe buruşturdum. 

 

Yanımda onu hissettiğimden, sol tarafıma dönme düşüncemi yok sayarak bir süre tavanı izledim. 

 

Bana bile yabancı gelen tüm bu duygular, zihnimi paramparça etmişti. 

 

Tedirgin bir şekilde, başımı yana çevirdim ve gözlerim istemsizce hafif büzülmüş dudaklarına takıldı. Uyurken, dudakları ilginç bir şekil alıyordu ve bu kesinlikle dikkat dağıtıcıydı. 

SAHİPHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin