+1.000 okuyucu! :)
Lütfen ama lütfen, yorumlarınızı ve votelarınızı eksik etmeyin. Yorumlar ne kadar iyi olursa yazasım geliyor ve cidden ortaya güzel şeyler çıkabiliyor.
Ama 20 vote ve 10'a yakın yorum da süper. Keyifli okumalar :)
-
Bölüm parçası: Jaymes Young - Moondust
Multimedia Irmak
-
Çaresizlik..
Bu sürekli kullandığım bir kelimeydi. Sözlüğümde sık kullanılanlar kısmı olsaydı eğer, bu kelime oraya yerleştirilebilirdi.
Rüzgar'ın üzerimdeki etkisi inanılmazdı. Bir anda planlar kuruyor, buradan kaçacağıma kendimi inandırıyordum. Tutunduğum tek gerçekte buydu zaten. Ama sonra tüm umutlarımın üzerine çıkıyor, tepiniyor hepsini paramparça edip çöp kutusuna atıyordu. Tüm kurtulma hayallerim yok oluyordu. Sanki hiç var olmamış gibi.
''Ne kadar harika değil mi?'' diye sordu. ''Artık asla kaçamazsın.''
Alay.
Resmen benimle alay ediyordu. Zihnim ona zehir püskürmemi emretse de sakin kalmayı başarıp gözlerimi kırptım. Bu durumda yaşların gözlerimden özgürce akması, benim kalkıp Rüzgar'a yumruklar savurup ondan nefret ettiğimi söylemem gerekiyordu. Ama şuan, tam şuan bunların gereksiz olduğu kanısına varmıştım.
Öfkeyle hareket etmemeliydim..
Bilmiyor muydum sanki? Bana engel olmasını tabii ki bekliyordum. Böyle birşeyin beni yıkacağını, üzüleceğimi planlarımın umutlarımın yok olduğunu sanıyordu. Tam da düşündüğü şeyi ona veremezdim. Hani ona hiç bir zaman boyun eğmeyecektim?
''Kesinlikle.'' yapmacık bir gülümsemeyi dudaklarıma yerleştirdim. ''Çok iyi düşünmüşsün.''
Bana garip bir bakış atarak daha yaşlıcana olan adama döndü. ''Ufuk, sen arka kapıyı tutucaksın.'' genç olana döndü. ''Kerim, sen ön kapıya. Bu kızın bu evden adım atmasını istemiyorum. Duydunuz mu? Yoksa külahları değişiriz.''
Adamlar aynı anda onaylayan bir kaç mırıltı çıkardılar.
''Anlaşıldı.'' Rüzgar memnun bir ifadeyle gülümsedi. ''Şimdi, yerlerinize geçin.''
Adamlar tek kelime etmeden ayrıldılar ve biri arka, diğeri ön kapıya gittiler. Yalnız kaldığımızda Rüzgar'ın gülümsemesi su ve güneş görmemiş bir çiçek gibi soldu.
''Eğer,'' tehditkar bir havaya bürünmüştü. ''Herhangi bir kaçma girişiminde bulunursan ki bulunacağını biliyorum, benim hiç görmediğim bir yüzümü görürsün. Ve emin ol pek mutlu olacağını söyleyemeyeceğim.''
Cevap vermedim.
''Duydun mu?'' diye üsteledi.
''Duydum!'' diye çıkıştım. Memnun ifadesi tekrar suratında yerini aldı ve hızlı adımlarla kapıya yöneldi. Kapı sertçe çarpıldıktan sonra bir kaç mırıltı duydum ama aldırmamaya çalışarak olduğum yerde büzüştüm.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SAHİP
Teen FictionÖfkesi, merhametini bir kalkan görevi görerek gizliyordu. O öfkenin ta kendisiydi. Ve, bundan daha fazlası..