Bölüm: ???
Karanlık çöktü ormanın derinliklerine uzanan kollara. Kenos elini kınına uzattı. Yavaş adımlarla ilerlerken etrafını süzüyordu. Attığı her adımda öfkesi katlanıyor, ayağı yerle her buluştuğunda öncekinden de acımasız planlar kuruyordu onun için. Boğazını kesemezdi çünkü ölümle uç uca iken neler söyleyeceğini, nasıl yalvarıp feryat edeceğini merak ediyordu. Kılıcını göğsüne saplamayacaktı çünkü bir kalbi olmadığından adı gibi emindi. Ah evet. Sonunda, sonunda karar verebildi...
Öfke ve aklında canlandırdığı türlü fanteziler Kenos'un gözlerine perde çekmiş, tedbiri elden bırakmasına sebep olmuştu. Omzuna saplanan bıçağın nereden ve ne hızla geldiğini fark edememesi de bundandı. Sendeledi fakat dengesini bulması uzun sürmedi. Bıçağın saplandığı açının tersine; ayın yüzünü döndüğü, büyük kasvetli ağacın arkasına siper aldı. Bıçağı omzundan çekip çıkardığı sırada göz ucuyla fark ettiği bıçaktaki garip işlemeli sembollerden kendisine saldıranın O(!) olduğunu anlamıştı. Xeph... Şimşek edasıyla aklında çakan bu ismin yarattığı öfke ve nefret duygusu kılıcına bile yansımış; kınına sığamayacak hale getirmişti. Bir an önce onu doğramak, öfkesini adeta volkan gibi püskürtmek istiyordu kılıç.
Kenos'un içinde lavların çağladığı bu sırada bir darbe daha! Fakat bu sefer savuşturmayı başarmıştı. Karanlıklar ardından yükselen nida... Olabildiğine kibirli ve alaycı bir sesle:
-Beklemekten sıkıldım samuray! Eğlendir beni.
-Kılıcımla can vereceğin bu günü binlerce kez kurguladım! Elimden kaçamayacaksın!
-Kaçmak mı ? (Kahkaha atarak)
Öfke ile saçılan bu sözlerin sarf edildiği kasvetli ağacın altında Kenos'un arkasında Xeph'in bir silüeti belirdi. İkinci boyutun sınırlarını; metafiziğin alık kurallarını reddedercesine aşan bu silüet üç boyutlu bir müsveddeye dönüşmüş fakat karanlığı terk edememişti. Silüet Kenos'a doğru atılıp, yarı saydam bıçaklarını savursa da Kenos bunu fark etmişti; Sol ayağı ile arkasına döndü, sağ ayağından destek alarak geriye doğru atıldı. Sırtını sertçe kasvetli ağacın sağlam gövdesine teslim etti. Bu ani saldırı Kenos'u bir kaç saniyeliğine afallatsa da kınından çektiği kılıcını; İsyankar müsveddenin sağ elindeki garip işlemeli, yarı saydam bıçağı fırlatacağı anda oluşturduğu boşlukta atılarak silüetin karnına sapladı. Bu hamlesiyle zayıflayan hakir silüet doğa ötesinin zalimliği ile zincirlendi, gözlerinden yavaşça kaybolan kızıllığı ve acıyı andıran bakışları eşliğinde havaya karışan bir duman gibi bölünerek yok oldu. Asıl sürpriz ise Kenos etrafını kontrol etmek için kafasını çevirdikten sonraydı. Karşısında az önce doğradığı silüetlerden onlarcası!
Karanlıklar içinde kaybolan bu varlıklara karşı mücadele eden Kenos'un aklında sadece öfkesini kuvvetlendirecek düşünceler vardı; Neden? Neden Xeph'in kendisi saldırmıyordu? Buna tenezzül etmiyor muydu yoksa? Kendisini yenmek için gölge bozuntuları yeter miydi?
Bu düşüncelerle öfkeden deliye dönen Kenos'un karşısında beliren Xeph sorularına cevap olmuştu fakat öfkesine...
Gözünü kırptığı saliselik anda, hala kanayan sağ omzundan göğüs kafesine kadar ilerleyen bıçak, yolculuğunu bu kadarıyla sınırlamak istemese de kanların dışarıya difüzyonu ile genişliğini fazlasıyla arttıran kesik, Kenos'un kan kusarak diz çökmesine ve o ünlü film şeridinin ortaya çıkmasına yetmişti. Kenos önünde beliren Xeph ve göz açıp kapayıncaya kadar etrafını sarmış çirkin silüetlerin arasında sıkışmıştı. Ölümün kaçınılmaz olduğunu Xeph'in kızıla bürünmüş, Kutup Yıldızı'nın parlaklığını andıran gözlerinden anlamış, çırpınmaktan vaz geçmişti. En azından onurlu bir ölümü kucaklayacak da olsa diğer tarafta babasının ondan utanç duyacağını düşünmek pişmanlığını körüklemiş, güçsüzlüğüne ve gözünü kör eden öfkesine lanet ettirmişti.
Ve işte son. Kaçınılmaz son...
Xeph'in alaycı kahkahası yavaşlayarak söndü ve gökkubede kayboldu...
Şah damarına hızla yaklaşan garip işlemeli keskin bıçak seyahatinin sonuna varmadan önce Kenos'un ağzından tek bir kelime saçıldı:
-Stera...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kenos'un Öfkesi
FantasyHikaye bizden oldukça farklı büyülü yaratıkların, lanetli yerlerin, doğa üstü insanların olduğu Thyda adı verilen alternatif bir dünyada, Zyphria adlı ülkede yaşamını sürdüren genç samuray Kenos'un Karanlıklara hükmeden, kendini tanrıya eş tutan Xep...