Kenos kılıcını kınına koyup geldiği yolu takip edecek şekilde köye doğru yola koyuldu. Üzerinden sektiği taşların kendisine verdiği momentum ile dizlerini yerden birkaç santim yukarıda olacak şekilde kırdı. Ardından patlayıcı bir güçle dikey bir zıplama gerçekleştirdi. Yerden yaklaşık 4 metre yüksekliğe kadar çıkan Kenos havada ellerini öne uzatıp hızla geri iterek önündeki havayı hareketini destekleyecek şekilde manipüle edip, arkasına kendisini itecek güçlü bir rüzgar oluşturdu. Bu yaptığı manevra ile kendisini nehrin karşısında bulması arasında ancak saniyeler vardı. Yaptığı inişin ardından hızlı adımlarla köye doğru ilerleyen Kenos'un her iki tarafındaki yavaşça seyrekleşen büyük gövdeli yaşlı ağaçlar yerini ilerledikçe yükselen çalılıklara bıraktı. Aslında çalılıkların boyu değişmese de gitgide alçalan toprak zemin Kenos'a sıklaşan bu çalılıkların yükseldiği hissini veriyor, onun tedirgin olmasına sebep oluyordu.
O sırada solunda kalan çalılıklarda bir hareketlenme oldu. Toprak zeminin yeniden yükselmeye başladığı yerde adım atmayı bırakan Kenos sağ elini belinin sol tarafına doğru yöneltti. Hızla kınından çektiği kılıcından çıkan tiz ses ile hareketlenen rüzgarlar Kenos'un etrafında dolaşmaya başlayıp, silindirik şekildeki hareketleri ile kendisini saran bir kalkan oluşturdular. Ortada henüz herhangi bir düşman olmasa da bu hafif rüzgarlar Kenos'un işini şansa bırakmayacağının bir göstergesiydi.
Rüzgar kalkanının birkaç saniye süren oluşumunun ardından Kenos yüzünü döndüğü çalılıklara doğru ilerledi. Az önce minik de olsa hareketini sezdiği çalılıklara vardığında siyaha bürünmüş kapşon ve mantosuyla yüzünü göremediği biri çalılıklardan atılarak koşmaya başladı. Kenos kısa süren bir şaşkınlıktan sonra bu kişinin ardından koştu fakat siyaha bürünmüş kimse çalılıkların sık olduğu bu bölgede izini rahatça kaybettirmeyi başarmıştı.
Anlaşılan takip ediliyordu ve bu kişi içinde bulunduğu bölgeye gayet hakimdi. Kenos'un da bu düşüncelerle köy yoluna geri döndüğü sırada az önceki takipçinin olduğu çalının önünde, toprağın üzerinden yansıyan minik bir parlaklık fark edildi. Yavaşça parlaklığa doğru uzanan Kenos'un normalden çok az iri vücudunun güneşin ışığını kesmesi ile cismin üzerindeki parlaklık kayboldu. Eline aldığı şey bir yüzük ve üzerinde spiralli sembollere sahip bir mühür.
Hızla atıldığı sırada düşürmüş olabileceğini varsayan Kenos, bu sembollerin kendisini takip eden kişiyi saptamak için önemli bir ipucu olduğunu düşünerek uzunca bir süre mühürlü yüzüğü inceledi fakat ne yüzüğün iç kısmındaki işlemeler ne de mührün üzerindeki semboller ona tanıdık değildi. Rüyalarına giren sürekli kızıla bürünmüş silüetini gördüğü o damgaya da benzemiyordu. Yine de köye vardığında araştırabileceğini düşündüğünden yüzüğü cebine koydu ve yeniden toprak zeminli patikada köye doğru yola koyuldu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kenos'un Öfkesi
FantasyHikaye bizden oldukça farklı büyülü yaratıkların, lanetli yerlerin, doğa üstü insanların olduğu Thyda adı verilen alternatif bir dünyada, Zyphria adlı ülkede yaşamını sürdüren genç samuray Kenos'un Karanlıklara hükmeden, kendini tanrıya eş tutan Xep...