8

15.1K 486 8
                                    

Ertesi sabah altı da uyanıp lavaboya gittim, eli mi yüzümü yıkadım, dişleri mi fırçaladım ve üzerimde ki gecelikten kurtulup beyaz belin de kuşağı olan bir gömlek elbise giyip saçları mı açık bıraktım. Ayağıma babetleri mi giydim ve bakkala gidip kahvaltılık alıp ve oradan fırına uğrayıp ekmek aldım. Doğruca eve gidip kahvaltıyı hazırladım, odaya girip Savaş'ı uyandırdım aksi hal de işe geç kalabilirdi. Düğün aceleye geldiği için izin alamamış sadece dün için izin alabilmişti.

"Günaydın."

"Günaydın."

Savaş'a cevap verip kıyafetlerini çıkartıp yatağın üzerine bıraktım. Bir ara Esma teyzeden Savaş'ın kıyafet seçme konusun da çok zorlandığını duymuştum. O gelene kadar soğumaması için çayın altını tekrar yaktım. Düne göre bu gün kasıklarımın ağrısı daha hafifti ve rahat yürüyebiliyordum.

"İzin almayan aklıma..."

Ona bakmam ile sözünü tamamlamadı, yanın da küfürden rahatsız olan biri varken küfretmiyordu ve ben bu huyunu seviyordum. Çayları döktüm ve masaya oturup kahvaltı etmeye başladık. Tabiki Savaş işe geç kalmamak için fazla bir şey yemeden masadan kalkınca bende kalkıp onu geçirdim.

"Ben akşam saat sekiz buçuk gibi evde olurum sen de yalnız kalma evde fazla."

"Tamam hayırlı işler."

"Sağol."

Evden çıkıp arabasına bindi ve gözden uzaklaştı... Kapıyı kapatıp mutfağa gittim ve kahvaltıma devam ettim. Kahvaltıdan sonra masayı topladım, tabakları ve bardakları çatalları, kaşıkları ve bıçakları sudan geçirip makinaya attım. Kahvaltılıkları buzdolabına yerleştirdim, ekmekleri ekmek sepetine kaldırdım. Masa örtüsünü sirkeleyip serdim. Mutfağı topladıktan sonra kirli kıyafetleri ve yatak örtüsünü makinaya attım. Yeni nevresim takı mı serip odayı havalandırdım vesaire vesaire.

Bütün ev işleri bitince saat dokuz olmuştu bile. Telefonumu şarjdan çekip çantama attım, ayakkabıları mı giyip çantamı aldım ve annemin evinin yolunu tuttum. Annemin evinin önüne gelince zili çalıp kapının açılmasını bekledim, kapıyı Yaren açtı ve beni hızlıca içeri çekip kapıyı örttü.

"Yaren yavaş biraz ya."

Kasıklarımın ağrısı tam olarak geçmemişti hala.

"Ay ne oldu? Her zaman böyle alıyordum ben seni içeri neden öyle dedin ki şimdi?"

Yaren'e ters ters bakınca durumu idrak edip sesini alçalttı.

"Ha sen şeyden dolayı, çok pardon yengecim. Ee abim beğendi mi gecelikleri?"

Dediğinin üzerine koluna ufak bir çimdik yedi.

"Sanane Yaren."

Yaren'i kapının önün de bırakıp salona geçtim annemler daha yeni kahvaltı ediyordu.

"Hoşgeldin kuzum."

"Hoşbuldum annem."

Anneme sarılıp yanağını öptüm.

"Hoşgeldin Deniz kızım."

"Hoşbuldum Esma t- anne."

Esma teyzenin, anne dememden dolayı memnun olduğu yüzünden okunuyordu. Hoşgeldin, hoşbulduk faslından sonra Buse'nin yanına gidip yanağını öptüm.

"Nasılsın daha iyi misin teyzecim?"

"İyiyim teyze annem ve anneannem bana çok iyi bakıyor."

Dediği üzerine gülümsedim.

"Kızım kahvaltıya buyursana."

"Yok annem sağol çoktan kahvaltı ettim ben."

Birbirine ÇaresizHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin