13 (Neredesin?)

6.2K 191 0
                                    

Tabiki normal geçen bir günümüz olmadığı gibi bu günümüz de normal geçmemişti. Şaşırdık mı? Hayır.

"Ne zaman çıkacak bu sonuçlar?"

"Yarım saat sonra çıkar dedi doktor."

"Hastaneler beni daha kötü yapıyor sevmiyorum hastaneyi."

"İyiliğin için, iyiliğiniz için."

"O olmasaydı gelmezdim ki zaten..."

Eli mi karnıma koyup konuşmuştum. Bebeğim olmasaydı gerçekten gelmek istemezdim. Odaya giren doktora çevrildi bütün gözler;

"Deniz hanım, Savaş bey."

"Kötü bir şey mi var?" Savaş endişe ile doktora bakarak konuştu.

"Maalesef sonuçlar iyi değil."

Yattığım yerden korkuyla doğrulup sıraladım cümleleri mi;

"Nasıl yani? Bebeğime bir şey mi oldu yoksa!?"

"Deniz hanım, hamileliğiniz normal bir hamilelik değil. Yani bunu söylemek çok zor inanın ama maalesef dış gebelik yaşıyorsunuz."

"Dış gebelik? Dış gebelik ne ki?"

"Dış gebelik bebeğin rahim içi değil de başka bir yerde gelişmesine verilen ad."

"Yani şimdi ne olacak?"

Savaş bunu sorarken içimden lütfen kötü bir şey olmasın diye dualar ediyordum.

"Üzgünüm ama bebeği almamız gerekiyor."

Başımdan aşağı kaynar sular dökülmüştü adeta. Yaşlar gözlerime hücum ederken ağzımı açıp konuşamıyordum.

"İstemiyorum!"

"Bakın Deniz hanım eğer bebeği alma-"

"İstemiyorum!!! Ne olacağı umrumda değil!!! Ölsem bile! Aldırmayacağım bebeğimi!!!"

Kolumda ki kelebeği hızla söküp hastaneden çıkmak için ayaklandım. Taaki Savaş beni tutana dek;

"Deniz, yapma böyle."

"Bırak beni!!!! Ne derseniz deyin!!! Ben! Bebeğimi! Aldırmıyorum!"

Savaş'ın elinden kurtulup koşarak odadan da hastaneden çıktım. Kimin ne dediği, yada ne olacağı umrumda değil.

Yoldan geçen insanlara çarparak hastaneden uzaklaştım. Nereye gittiği mi bilmiyordum ve kaybolmak önemli değildi benim için. Belki bulamazlardı beni de ölür giderdim. Üzerim de hastane kıyafeti, yalınayak ayaklarım ile koşarken insanlar bana deliymişim gibi bakıyordu. Haklıydılar, delirmek üzereydim çünkü.

Ne bekliyorlardı? Bebeğimi aldırıp mutlu mesut yaşayacağımı falan mı? Rüyaların da dahi göremezlerdi. Yorulmaya başlayınca koşmayı bırakıp yürümeye başladım. Yaklaşık bir saat yürüdükten sonra durup etrafıma bakındım;

Ana caddedeydim ama burası neresi bilmiyordum. Gerçi ne kadar uzaklaşmış olabilirdim ki?

"Yenge? Hayırdır ne yapıyorsun burada bu saatte?"

Bana doğru gelen Kenan'ı görmemle arkama bile bakmadan koşmaya başladım. Beni yakalarsa Savaş'ın yanına götürürdü bunu çok iyi biliyordum. İstemiyordum, oraya gitmek, bebeğimin canına kıymak istemiyorum. Yaptığım çocukluktu belki ama yapamazdım ki ben. Allah'ın verdiği cana nasıl kıyardım?

"Deniz!!!"

Arkamdan gelmeye devam eden Kenan'ın sesini duyunca daha hızlı koşmaya başladım. Bu arada okulda yapılan koşu yarışında ikinciliğim olduğunu söylemişmiydim? Birinci kim miydi? Kenan.

Birbirine ÇaresizHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin