24

4.6K 154 2
                                    

Şaşkınlığı mı üzerinden atmaya çalışarak cevapladı sorumu;

"Ben seni aldatmadım."

"Beni aldatmadıysan Yeşim, sen evdeyken ne yaptığını nereden biliyor Savaş?"

Gerçekten bir açıklamaya ihtiyacım vardı. Kötü dahi olsa bir şeyler söylemeliydi...

"Savaş, sana bir soru sordum."

Sakin kalmaya çalışıyordum.

"Yeşim sana ne anlattı, nasıl anlattı bilmiyorum ama bilmen gereken tek bir şey var. O da benim seni aldatmadığım."

"Ya bu kız senin, bizim odamız da, üzerin de tişört olmadan uyuduğunu nereden biliyor? Savaş bana ne olduğunu ya açıklarsın! Yada benim yüzümü dahi göremezsin!"

Cevap vermedi... Verecek cevabı yoktu sanırım...

"Neden ona olanları anlatmıyorsun Savaş? Kızcağız haklı, bir açıklama yapman gerekiyor."

"Deniz, gel evimize gidelim orada konuşalım."

"Hayır, burada konuşacağız."

Eli mi tutup beni bizim evin önüne kadar getirdi, kapıyı açıp içeri girdiğimiz de kapıyı sertçe kapatıp sinirli bakışları mı ona çevirdim;

"Deniz, bak hiçbir şey sandığın gibi değil."

"Anlat o zaman, söyle! Böyle böyle oldu de, seni aldatmadım de!"

"Sen kaybolduğun da... İyi değildim, karakola giderken tansiyonum düştü, kaldırıma çöktüm. Sonra Yeşim geldi, su falan verdi. Eve kadar gelmeme yardım etti. Artık gitmesini istedim ama gitmedi. Sonra ev-"

"Sen buna izin mi verdin? Yeşim'in, bizim evimize girmesine izin mi verdin?"

İnanamıyordum, gerçekten o kadının bizim evimize girmesine izin vermiş miydi?

"İyi değildim, ayakta duramıyordum. Yoksa ben Yeşim'in bu eve girmesine izin verir miyim Deniz?"

"Sonra ne oldu?"

"Beni yatağa bıraktı, bıraktığı an uyumuşum zaten Deniz. İnan bana Yeşim'le aram da öyle bir şey olmadı. Olamaz da. Yapma böyle, gidelim annenlere eşyalarını alıp evimize dönelim."

Başı mı hayır anlamın da salladım.

"Sen istediğin kadar burada kalabilirsin. Ben bu evde duramam Savaş."

Yanından geçip kapıyı açtım ve evden çıktım.

Yeşim'in ağzından;

Elbette Savaş ile aram da bir şey olmamıştı. Sadece Deniz öyle zannedecekti... Dün Savaş'ı yatağa bırakır bırakmaz uyumuştu zaten. Üzerinde ki tişörtü çıkartmam yeterli olmuştu. Ben bunu yaparken Savaş'ın ruhu duymamıştı ve ben evden çıkıp uzaklaşmıştım.

Ben onları en başından uyarmıştım. Onları rahat bırakmayacağı mı, hayatı onlara zindan edeceği mi belirtmiştim. Onlar beni dinlememişti... Beni dinlememenin sonuçlarına katlanacaktılar madem öyle.

Kendi kendime kıkırdayıp daha fazla yolun ortasın da dikilmeyip evime doğru ilerliyordum fakat birinin beni kolumdan tutup çekiştirmesiyle kendimi ara sokaklardan birinde buldum.

"Derhal! Bana ne olduğunu anlatıyorsun!"

Karşım da Yaren'i görmem ile göz devirdim.

"Yengen ile doğru konuşmalısın tatlım."

Birbirine ÇaresizHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin